T24 - 27 Mayıs darbesinin idama mahkum ettiği Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın torunu olan Prof. Dr. Emine Gürsoy Naskali Meclis açışılında 27 Mayıs’a övgüler düzen Oktaş Ekşi’ye sert sözlerle cevap verdi. Naskali, "Oktay Ekşi, darbeden nemalanmıştır. Utanç duyup duymadığını açıklaması da tarihe bir kayıt olurdu" dedi.
Naskali'nin Taraf gazetesinde yayımlanan yazısı (1 Temmuz 2011) şöyle:
En yaşlı üye sıfatıyla dün Meclis Genel Kurulunda yaptığı konuşmada Oktay Ekşi meclise ilk olarak Kurucu Meclis üyesi olarak girdiğini anlattı ve 27 Mayıs 1960 darbesinin ürünü olan Kurucu Meclise övgüler yağdırdı. Kurucu Meclis’in bir darbe ürünü olduğunu unuttu. O meclisin seçimle işbaşı yapmadığını, o meclisi milletin seçmediğini, o mecliste milli iradenin temsil edilmediğini unuttu. O meclise sadece CHP’lilerin ve darbe yandaşlarının atandığını hatırlayamadı; vatandaşın çoğunluğunu temsil eden DP’den tek bir temsilcinin dahi o “en demokratik” ortamda bulunmadığını söylemedi.
Düzmece mahkemeler
Tutuklu milletvekillerinin görev yapmaktan mahrum bırakıldığını söyledi. Tarihe bir kayıt düşmek istedi. Demokrasi adına tarihe kayıt düşülecekse, düşülecek başka kayıtlar vardı halbuki: mesela, 27 Mayıs’ta meşru iktidarın gaspedilip DP milletvekili kadrosunun - 400’ü aşkın milletvekilinin - topyekun Yassıada’ya kapatılıp silah zoruyla tutulduğunu, düzmece mahkemelerden geçirilip, üçünün asılıp diğerlerinin hapse gönderildiğini, kendisi ve benzeri insanların bu olayları “en demokratik” biçimde alkışladığını da tarihe kayıt düşebilirdi.
Ekşi darbeden nemalandı
Oktay Ekşi’nin “En demokratik” dediği 61 Anayasası, darbeleri meşru kılmış, sonrakilere cevaz çıkarmış, İnönü ve Milli Birlik Komitesi üyelerini koruma altına almış, bu şahıslara - seçime girmeye gerek olmadan - ömür boyu senatörlük sunmuşmuştu. Yine bu anayasa, Milli Güvenlik Kurulu gibi kurumlar ihdas ederek millet iradesine ortaklar getirmiş, askeri siyasetin içine yerleştirmişti.
Ve de, tabii, 61 Anayasası milletin çoğunluğunun temsil edilmediği bir kurul tarafından hazırlanmıştı.
Oktay Ekşi, darbeden nemalanmıştır. Seçilmeden girdiği mecliste geçirdiği 10 aydan kısa bir zaman sonra, özel bir kanunla, milletvekili tüm özlük haklarına sahip olmuştur. Bu konuda utanç duyup duymadığını açıklaması da tarihe bir kayıt olurdu.