Engin Çeber’in Metris Cezaevi’nde işkence sonucunda ölümüne ilişkin Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma tamamlandı. Toplam 60 gardiyan, polis ve askerin ‘şüpheli’ olarak yer aldığı iddianamenin suç hanesine ‘işkence’ ve ‘kötü muamele’ ibareleri yazıldı.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yaklaşık bir aydır sürdürdüğü soruşturma kapsamında hazırlanan iddianame tamamlandı. İddianamede; jandarma, polis ve cezaevi görevlisi 60 kişi ‘şüpheli’ olarak yer alıyor.
Şüphelilerden bazılarının ‘işkence’ ve ‘kötü muamele’ gibi suçlardan cezalandırılmasının istendiği iddianamede, İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi (İHAM) kararlarına da atıfta bulunuldu. 24 sayfadan oluşan ve ağır ceza mahkemesine gönderilen iddianamede 60 kamu görevlisi için toplam 712 yıl hapis cezası istendi.
Olayın gelişimi
Çeber ve arkadaşları 28 Eylül’de, polis kurşunuyla felç kalan Ferhat Gerçek’le ilgili bir açıklama yaptıktan sonra dövülerek gözaltına alındı. Götürüldükleri İstinye Polis Merkezi’nde de dövülmeye devam edilen Çeber ve üç arkadaşı, ‘polise mukavemet’ suçundan tutuklandı. Engin Çeber, Cihan Gün ve Özgür Karakaya, Metris Cezaevi’ne konulurken, Aysu Baykal da Bakırköy Cezaevi’ne götürüldü. Metris Cezaevi’ne konular üç arkadaş, burada kaldıkları yedi gün boyunca, sayım sırasında ayağa kalkmadıkları için tekme, yumruk, cop ve kapı demiriyle dövüldü.
Çeber, B-2 koğuşunda kafası demir kapıya vurularak dövüldüğü 7 Ekim’de, hastaneye kaldırıldı ve 10 Ekim’de öldü. Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Çeber’in ölümünden sonra ailesinden ve tüm kamuoyundan özür diledi. Soruşturmanın ilk aşamasında altı gardiyan tutuklanmıştı. Hazırlanan Adli Tıp Raporu’nda ise Çeber’in ölümüne yol açan beyin kanamasının ‘kaba dayak ve işkenceden’ kaynaklandığı saptanmıştı.