Meclis komisyonunun döverek öldürüldüğünü belirttiği Engin Çeber için cezaevi, “Bize dövülerek geldi” dedi TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu bünyesinde oluşturulan Cezaevleri Alt Komisyonu, Metris Cezaevi’nde yaptığı incelemede Engin Çeber’in 7 Ekim akşamı 2 gardiyan tarafından “başı duvarlara vurularak” dövüldüğünü tespit etti.
Metris Cezaevi yönetimi, İstanbul Emniyet Müdürü Celaletin Cerrah’ın “Biz dövmedik” açıklamasına rağmen, “Bize dövülmüş olarak geldi” savunmasında bulundu.
Komisyon, dün Çeber’in gözaltındayken işkenceyle öldürüldüğü Metris Cezaevi’nde incelemelerde bulundu. Bakırköy Cumhuriyet Savcısı’nın da eşlik ettiği ziyarette Çeber’in avukatı, cezaevi yönetimi ve Çeber’in dövüldüğü gece birlikte kaldığı koğuş arkadaşlarıyla görüştü.
Dövülmüş olarak geldi Cerrah, önceki akşam komisyona bilgi verirken polisin mukavemeti kırmak için sınırlı güç kullanılmış olabileceğini söyledi.
Metris Cezaevi yönetimi ise Çeber’in karakoldan dövülmüş olarak kendilerine geldiğini savunarak, “Aslında, aslında müdür yardımcımızın bu durumda, yani dövülmüş olarak gelen bir kişiyi kabul etmemesi gerekiyordu, ama kabul etmiş. Zaten bu olayla ilgili de görevden alındı” bilgisini verdi. Komisyonun CHP’li üyesi Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir, olayda cezaevi yönetimi kadar polisin de kusurlu olduğuna inandığını söyledi.
İşkence yüzleştirmesiCerrah: Biz dövmedik Bakan Şahin: İşkenceden öldü
Rapor bekleniyor Çeber’in ölümü ve karakolda kötü muamele yapıldığına ilişkin tek bir polisin ifadesine başvurulmadığına dikkat çeken Özdemir, “Polis de sütten çıkmış ak kaşık değil. Adli tıp raporu bekleniyor” diye konuştu.
Metris’te şoke oldular Çeber’in koğuşunda kalan tutuklularla görüşen komisyon, anlatılanlar karşısında şoke oldu. Güvence verilmesinin ardından Çeber’in arkadaşlarının olayı bütün yönleriyle anlattığını dile getiren Özdemir şunları kaydetti:
“Sayım yapılırken Çeber, ‘Ben siyasi tutukluyum, beni siyasi koğuşa alın, almazsanız ayağa kalkıp sayım vermem’ demiş. Ufak tefek hırpalamalar başlamış. Ama asıl 7 Ekim’de sayıma normalde 2 kişi gelirken bu sefer 8-10 gardiyan geliyor. 2 gardiyan doğrudan sandalyede oturan Çeber’e yöneliyor, tekme tokat giriyorlar, ensesine, yüzüne, gözüne defalarca tekme atıyorlar. Daha sonra hırslarını alamayıp kafasını duvara vura vura bayıltıyorlar. Kusmalar başlayıp ardından bayılınca revire götürüyorlar. Önce doktor bulunamıyor. Daha sonra doktor durumu görünce, ‘Bunun durumu ölümcül, derhal hastaneye götürün’ diyor. Ertesi gün de Çeber zaten hastanede ölüyor.”
Başgardiyan işkenceyi anlattı:
Çeber’i döverek bahçeye sürüklediler İstanbul Bakırköy Başsavcılığı, Metris Cezaevi’nde işkence sonucu yaşamını yitiren Engin Çeber’in ölümüyle ilgili soruşturmada tanık gardiyanların ifadelerine başvurdu. Başgardiyanlardan Y.A., mesai arkadaşlarının Çeber’i nasıl dövdüğünü anlattı. Revirde görevli gardiyanların anlatımları da cezaevi doktorunun nöbetine gelmeden muayene yapmış gibi rapor düzenlediğini ortaya koydu. Gardiyanların anlatımları şöyle:
‘Yanına yaklaşıp ‘Yapma’ dedim’ Y.A.: Metris Cezaevi’nde ‘ser başgardiyan’ olarak görev yapmaktayım. 6 Ekim sabahı sayımda, koğuş içerisinden ‘kalkacaksın, kalkmam’ şeklinde gürültüler gelmesi üzerine, koğuşa girdik. Çeber yere diz çökmüş vaziyetteydi. Bir tutuklu Çeber için ‘hasta’ dedi. O esnada benimle koğuşa giren N.K., bir eliyle Çeber’i kolundan tutup kaldırmaya çalışırken, diğer eliyle suratına 2-3 kez tokatla vurdu. Yanına yaklaşarak ‘yapma’ dedim. 7 Ekim sabah sayımında aynı koğuşa geldik. Beş gardiyan koğuşa girdi. İçeriden yine ‘kalkacaksın, kalkmayacaksın’ tartışması duyunca içeri girdim.
Tartışma ilerlemesin diye ‘tutanak tutun’ dedim. Çeber, bahçe kapısına yakın diz çöker vaziyetteyken S.A., avucunun içiyle S.E., elinin içiyle Engin’in kafasının üst kısmına, N.K. de yine avucunun içiyle Engin’in yüzünün iki yanına vurmaya başlayınca ‘durun’ diye bağırarak yanlarına koştum. N.K. eylemini sonlandırdı. Diğer ikisi devam ediyordu. Biri ‘bahçeye alın bunu’ dedi. S.E., Çeber’i yerde sürükleyerek bahçeye çıkarıyordu. Sürüklemeye başlamadan önce bir kez vurdu. S.E.’yi itekledim. İteklerken Çeber’e tekme salladı. Koğuştan ayrıldıktan 3-5 dakika sonra ‘hasta var’ dediler.
Muayene etmeden rapor
C.U.: Revir görevlisiyim. 30 Eylül’de koğuşlara giderek rahatsızlığı bulunan olup olmadığını sorduk. O tarihte nöbetçi olan kurum doktoru Y.S. kuruma gelmemiştir.
Ö.G.: Nöbetimde nöbetçi doktoru görmedim. Doktor benden bilgi de istemedi. Muayene defterinin ilgili bölümlerinin ne şekilde doldurulduğundan haberim yok.