Almanya'da iktidardaki Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU), Türkiye'ye "imtiyazlı ortaklık" teklif eden Avrupa Parlamentosu (AP) seçim programını kabul etti.
Başkent Berlin'de düzenlenen Avrupa Kongresinde kabul edilen seçim programında Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıkılıyor ve sıkı işbirliğinin sürdürülmesi için "imtiyazlı ortaklık" teklifi yineleniyor.
Almanya Başbakanı Angela Merkel ve bazı bakanların da katıldığı kongre sonrasında açıklama yapan CDU Genel Sekreteri Ronald Pofalla, kongrede Türkiye'nin AB üyelik sürecini de ele aldıklarını, Türkiye için "imtiyazlı ortaklık"tan yana olduklarına bir kez daha vurgu yaptıklarını söyledi. Pofalla, parti yönetiminin oy birliğiyle CDU üyesi AP Başkanı Hans-Gert Pöttering'i yeniden liste başı milletvekili adayı olarak seçtiğini kaydetti.
Merkel de AB'nin genişleme sürecinin çok hızlı geliştiğini, şimdilik genişleme yerine "AB'yi sağlamlaştırma" dönemine girilmesi gerektiğini ifade etti.
AB'nin güçlü bir sese ve mali düzene ihtiyacı olduğunu ifade eden Merkel, Pöttering'in bir Hristiyan Demokrat olarak AP Başkanı olmasından büyük gurur duyduğunu söyledi. Konuşmasında ağırlıklı olarak AB'nin bütünleşmesinin önemine değinen Merkel, ekonomik krizin de ortaklaşa aşılması gerektiğini, birlikte çalışılması durumunda tüm Avrupa'nın krizden daha güçlü bir şekilde çıkacağını kaydetti.
Pöttering de kendisine gösterilen güvene teşekkür ederek, Avrupa Parlamentosu seçimlerinde tekrar en güçlü parti olmak için çaba harcayacaklarını söyledi. Avrupa'ya ve ortak değerlere inanılması çağrısında bulunan Pöttering, kültürler arası diyaloğa, özellikle de İslamiyet ile diyaloğa ihtiyaçları olduğunu ifade etti.
Pöttering, ancak hoşgörünün tek yönlü olamayacağını, Avrupa'da nasıl camiler kurulabiliyorsa, İslam dünyasında da kiliselerin kurulması gerektiğini kaydetti.
CDU'dan AP üyesi Elmar Brok, dün yaptığı açıklamada, Türkiye'nin AB üyeliğine karşı olduklarının seçim programında belirtileceğini ifade etmiş ve Bavyera eyaletindeki kardeş parti konumunda bulunan Hristiyan Sosyal Birlik Partisi'nin (CSU) Avrupa'yı ilgilendiren önemli konularda referandum yapılması önerisini popülist olduğu gerekçesiyle reddettiklerini söylemişti.