Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin Kıbrıs adası etrafında sondaja başlayacağını duyururken "Akdeniz'de bizsiz hiçbir şey yapılamaz, buna müsaade etmeyiz" dedi.
Doğu Akdeniz'de Amerikan şirketi Exxon'un Rum bölgesi adına başlattığı sondaj çalışmasına Ankara'dan yanıt geldi.
A Haber'de "Kıbrıs bizim için hem stratejik bir hedeftir, hem milli bir davadır" diyen Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Aynı şekilde Ege ve Doğu Akdeniz, Kıbrıs etrafındaki hidrokarbon zenginlikleri bizim için stratejik hedeftir, milli konulardır. Hiçbir zaman Kıbrıs Türk halkının ve Türkiye'nin haklarını çiğnetmedik, bundan sonra da çiğnetmeyiz. Önümüzdeki günlerde Kıbrıs etrafında iki gemiyle sondaja başlıyoruz. Eskiden Barbaros Hayrettin Paşa sismik araştırmalar yapıyordu. Şimdi bir platformumuz var. Alanya bölgesinde mart ayına kadar sondaj yapıyor. O bittikten sonra Kıbrıs'a gidecek. Yeni platformumuz da bugünlerde geldi geliyor. Karadeniz'e gidecekti, onu da oraya kaydırıyoruz ki o bölgede bizsiz bir şey yapılamayacağını o bölgeye uzaklardan gelenler de onların şirketleri de görsün. Akdeniz'de Türkiyesiz hiçbir şey yapılamaz, buna müsaade etmeyiz."
Türkiye için stratejik önemi büyük
Doğu Akdeniz'deki doğal kaynaklar ve doğalgaz rezervlerinin Türkiye için de stratejik önemi büyük.
Ada açıklarında bulunan ve Kıbrıs'ta 2014'te başlayıp sonuçsuz kalan barış görüşmelerini büyük oranda çıkmaza sokan doğalgaz rezervi, bugüne kadarki bulgulara göre, bölge ülkeleriyle karşılaştırıldığında çok yüksek bir miktar değil. Ancak doğalgazda Rusya'ya bağımlı olan Avrupa ülkelerinin enerji güvenliği için dikkate aldığı bir miktar.
Türkiye, bir yandan Kıbrıslı Türklerin rezervler üzerindeki hakkını savunurken, bir yandan da Doğu Akdeniz'den çıkarılacak doğalgazın Avrupa piyasasına aktarılması için merkez olmayı hedefliyor.
Ankara, Doğu Akdeniz'deki enerji piyasasında Türkiye'yi dışarıda bırakacak tüm anlaşmalara da karşı çıkıyor.
Kıbrıs, 2007'nin başında adanın güneyinde 13 adet doğalgaz arama sahası belirledi ve bunları ihaleye açtı.
Türkiye, bu parsellerin 5'inin kendi kıta sahanlığında olduğunu söylüyor.
2011'de Kuzey Kıbrıs da kendi kıta sahanlığındaki 8 bölge için Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'na (TPAO) arama ruhsatı verdi. Bu bölgeler de Rum tarafının ruhsat vereceğini ilan ettiği bazı parsellerle çakışıyor.
Asıl sorun burada başlıyor.
Türkiye'nin kıta sahanlığında ya da Kıbrıs'taki Türk hükümetinin TPAO'ya ruhsat verdiği alanlarda olmayan, yani ihtilaflı olmayan sadece iki parsel var: 10 ve 11 numaralı parseller.