Uluslararası Polis Teşkilatı (INTERPOL) ve Uluslararası Organize Suçla Mücadele Küresel İnisiyatifi (The Global Initiative Against Transnational Organized Crime) tarafından hazırlanan bir rapor, çatışma bölgelerinden organize suç şebekelerine giden para akışının yıllık cirosunun 31,5 milyar doları bulduğunu ortaya koydu.
Euronews'in haberine göre, rapor, terör örgütleri ve askeri grupları finanse etmek için kullanılan uyuşturucu ticareti, haraç ve fidye gibi geleneksel metotların yerini, son dönemde altın, petrol ve diğer doğal kaynakların yasa dışı vergilendirilmesi ve istismar edilmesinin aldığını ortaya koydu.
Yasa Dışı Para Akışı Atlası “The World Atlas of Illicit Flows”adı altında yayınlanan rapor, çatışma bölgelerinden sağlanan yıllık 31,5 milyar dolarlık para akışının, yüzde 96’sının organize suç şebekelerine aktarıldığı ve daha sonra bu paranın önemli bir kısmının yine silahlı çatışmaların finansmanına gittiğini gösteriyor.
Rapor, dünyanın dört bir yanında kaçakçılık ve yasa dışı para akışıyla ilgili binden fazla yolun mevcut olduğunu gözler önüne seriyor.
Doğal kaynakların suistimali
Doğal ve çevre kaynakları içinde yer alan altın, pırlanta, mineraller, petrol, kömür, kereste ve yabani hayat ürünlerinden elde edilen yasa dışı para akışı, çatışma bölgelerindeki silahlı grupların finansmanının yüzde 38’ini karşılıyor.
Haraç ve yasa dışı vergiyle yine bu kaynaklardan elde edilen para akışı da çatışma bölgelerindeki silahlı gruplara yüzde 26’ya varan bir mali destek sağlıyor. Dünyada silahlı gruplara giden yasa dışı paranın yüzde 64’ünü bu birinci ve ikinci grupta elde edilen kaynaklar oluşturuyor.
Yasa dışı silahlı grupların finansmanının detaylı dağılımına bakıldığında ise bu paranın yüzde 38’i yasa dışı petrol, altın, mineral çıkartılması, yüzde 28’i uyuşturucu, yüzde 26’sı haraç, gasp, yağma, yasa dışı vergilendirme, yüzde 3’ü dış bağışlar, yüzde 3’ü rehinelerden ele geçen para, yüzde 1’i kömür, yüzde 1’i antika satışlarından geliyor.
Barış ve güvenlik için en büyük tehdit
INTERPOL Genel Sekreteri Jürgen Stock, doğal kaynakların yasa dışı bir şekilde çıkartılması sonucu sağlanan para akışı hacminin boyutunun oldukça endişe verici olduğunu belirtti ve bu paranın yine çatışma bölgelerindeki silahlı gruplara gitmesinin barış, istikrar ve güvenlik için ciddi bir tehdit oluşturduğu uyarısında bulundu.
Raporda, bu organize suç şebekelerinin siyasi elitlerle olan ilişkileri de sorgulandı ve bu kişilerin ticaret yolları ve doğal kaynaklar üzerindeki egemenliklerini sürdürmek için bu gruplarla işbirliği içine oldukları uyarısında bulunuldu. Taliban, IŞİD, El Kaide gibi örgütlere giden para akışı konusunda da ayrıntılı bilgi verildi.
IŞİD'in petrol geliri
Bu arada raporda, stratejik konumu nedeniyle Türkiye’nin yasa dışı ticaret ve kaçakcılık akışında önemli bir noktada olduğu kaydedildi.
IŞİD’in petrol ve gaz satışından dolayı yılda 1,4 milyar dolar gelir elde ettiği kaydedilen raporda, bunun önemli bir kısmının Türkiye üzerinden gerçekleştiği iddia edildi.
Ayrıca Suriye sınırından petrol kaçakçılığının daha önce de devam ettiği ülkede iç savaşın başlamasının ardından bunun yüzde 300 arttığı bildirildi.
IŞİD’in yılda 2,7 milyon ton petrol kaçırdığı ve bunun da 2,5 milyar dolarlık bir vergi kaybına yol açtığı iddia edildi.
