-ÇARKIN'IN AÇIKLAMALARINA İNCELEME İSTANBUL (A.A) - 23.03.2011 - ''Susurluk'' davası hükümlüsü eski özel harekat polisi Ayhan Çarkın'ın medyada gündeme gelen açıklamalarıyla ilgili olarak İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Hakan Karaali inceleme başlattı. Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesine gelen avukat Taylan Tanay, geçmişte yaşanan olaylarla ilgili açıklamalarıyla gündeme gelen ''Susurluk'' davası hükümlüsü Ayhan Çarkın'ın yanı sıra eski içişleri bakanı Mehmet Ağar, eski bakan Necdet Menzir ve eski emniyet müdürü Hanefi Avcı'nın da aralarında bulunduğu 138 kişinin ''şüpheli'' olarak yer aldığı dilekçeyi İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Hakan Karaali'ye sundu. Dilekçede, Çarkın'ın açıklamalarında bahsettiği olaylarda hayatını kaybeden 62 kişinin ismi de ''maktul'' olarak yer aldı. 1993 ile 1997 yılları arasında meydana gelen 24 suç ile örgüt faaliyeti açısından bugünkü tarihten öncesi ''silahlı örgüt kurma, yönetme'', ''silahlı örgüte üye olma'', ''öldürme'', ''gasp'', ''hırsızlık'' ve soruşturma sonucunda tespit edilecek diğer suçlar nedeniyle 138 şüpheli hakkında soruşturma başlatılması talep edilen dilekçede, dönemin İstanbul 6 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesinde yürütülen ''Susurluk'' davasında yargılanan Korkut Eken ve arkadaşlarının yargılanması sonrasında silahlı bir çete bulunduğunun tespit edildiği ve sanıkların cezalandırıldığı hatırlatıldı. -AÇILAN DAVALARIN BERAATLE SONUÇLANMASI- Ayhan Çarkın'ın katıldığı ve kolluk operasyonu olarak adlandırılan suç fiillerine katılan kişilerin aynı kişiler olduğunun anlaşıldığı, bunun tesadüf olarak değerlendirilmesinin söz konusu olmadığı kaydedilen dilekçede, şöyle denildi: ''1991–1997 yıllarında kolluk operasyonu adı altında yapılan katletmelerin silahlı örgütün faaliyetleri içerisinde bulunduğu kabul edilmedir. Resmi bir 'kolluk yakalaması' görünümü verilmiş olan ancak silahlı silahsız hiç kimsenin sağ yakalanamadığı bu yargısız infazları fiilen gerçekleştiren polisler, bizzat emir ve komuta makamında bulunan diğer şüpheliler tarafından kurtarılmaktadır. Hatta suç örgütünün eylemlerine ilişkin adli tahkikatı kendileri yürüttükleri için sahte tutanak ve belge tanzim etmekte ve böylece kendileri hakkında dava açılmasını önlemektedirler. Kazara açılan davalarda ise üst düzey örgüt üyeleri tarafından yapılan baskı yahut bu örgütün adli mekanizma içerisindeki uzantıları sayesinde beraat yahut zaman aşımı yoluyla kendilerine cezasızlık güvencesi sağlanmaktadır. Bugün itiraflarda bulunan Ayhan Çarkın'a açılan tüm davaların beraatle sonuçlanması bu açıdan dikkate değerdir.'' Çarkın'ın açıklamalarına ilişkin olarak İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Hakan Karaali'nin inceleme başlattığı öğrenildi.