Gündem

Çarkın: İşlenen cinayetler devletin emriydi

Eski Özel Harekâtçı Ayhan Çarkın, kendisini tutuklayan mahkemede cinayetleri anlattı. Öldürürken “MGK’nın bilgisi var” diyorlardı

07 Haziran 2011 03:00

T24 - Avukat Yusuf Ekinci’nin 1994’te öldürülmesine ilişkin soruşturma kapsamında tutuklanan Susurluk davası hükümlüsü eski Özel Harekat polisi Ayhan Çarkın, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ne verdiği ifadede birbirinden çarpıcı itiraflarda bulundu. Çarkın, cinayetlerin devletin bilgisi dahilinde işlendiğini söyledi.


Taraf gazetesinde Arzu Yıldız imzasıyla yayımlanan Özel Harekat polisi Çarkın’ın mahkemede anlattıkları:

 
Mecit Baskın suikastı

“O zaman Özel Harekat Daire Başkanı olarak İbrahim Şahin görev yapıyordu. Mecit Baskın, Altındağ Nüfus Müdürüydü. Bize söylenen bu kişinin emniyete intikalini sağlamaktı. Bilgisine başvurulacağı söylendi. Biz istihbaratımızı yaptık, Oğuz Yorulmaz, Ercan Ersoy ve ben bir haftalık çalışma sonucunda kendisini üçümüz gidip Altındağ Nüfus Müdürlüğü’nden emniyete davet ettik, emniyete götürmek için Ayhan Akça, Ziya Bandırmalıoğlu, Seyfettin Lap ve Ahmet Sakarya’nın olduğu araçta Mecit Baskın emniyete götürüldü.

 
Cinayeti İbrahim Şahin biliyordu

Biz istihbaratımızı yapmıştık. Ayhan Akça’nın içinde bulunduğu araçta diğerleri daire başkanlığına gitti. Biz de bir müddet sonra daire başkanlığına gittik orada yoktular. Bunun üzerine İbrahim Şahin, bize ‘burada ne işiniz var. Gidin onlarla buluşun’ dedi. Onların piecers denilen alet vardı bu mesaj aletiydi. Onunla Gölbaşı’nda olduklarını anladık. Yanlarına gittiğimizde Mecit Baskın’ın ölmüş olduğunu gördük. Kimin öldürdüğünü bilmiyorum. Orada Ayhan Akça ile kavga ettik. Bu ne biçim görev bu ne biçim iştir diye söyledim. Bu işi daire başkanı biliyor sen karışma dedi. Biz birbirimize yumrukla girdik, daha sonra oradan uzaklaştık. Ceset orada kaldı. Olay yerinde Ayhan Akça, Ziya Bandırmalıoğlu, Seyfettin Lap, Ayhan Özkan, Ahmet Sakarya vardı. Biz Oğuz Yorulmaz ve Ercan Ersoy ile birlikte aynı araçla sonradan gitmiştik. O günden sonra onlarla emniyetteki ilişkilerimiz bozuldu.


Ekinci’yi gündüz vakti aldık

Avukat Yusuf Ekinci, Yusuf Yüksel isimli komiserin kullandığı arabayla bürosunun önünden gündüz vakti alındı. Ayhan Akça, Ziya Bandırmalıoğlu, Enver Ulu, Ahmet Sakarya, Ayhan Özkan, Şahin ve Sait vardı. Sivil insan da vardı. Gölbaşı’na giderken Ümitköy yolu sapağından sağa dönüldü. Yakın bir mesafede Ayhan Akça tarafından öldürüldü. Başkasının kurşun atıp atmadığını bilmiyorum.” Çarkın, cinayetler sırasında yaşanan ilginç diyalogları da mahkemede anlattı; “Ayhan Akça bana ‘ Bacanak seni göreyim. Al bir siftahın olsun sen de milli ol diye Uzi marka silah verdi. Ben de silahı fırlatıp, attım. Aramızda tartışma çıktı. Daha sonra İbrahim Şahin ile aramızda sorun çıktı. Biz birbirimizle yumruklaştık. Ben kendimi polislikten ihraç edilmek istedim. Özel Harekât grubunun içerisinde bir de Siirt grubu vardı. Böyle denmesinin nedeni Siirt’ten gelen Terörle mücadele grubu ile İbrahim Şahin, orada da beraber çalıştığı için bu grup etkindi. Ben Yusuf Ekinci’nin ne amaçla öldürüldüğünü bilmiyorum. Ben bazen sorduğumda Milli Güvenlik Kurulu (MGK) ve devletin bilgisi dahilinde oluyor diye bir şeyler söyleniyordu.”

 
Korkut Eken danışmandı

Çarkın, Sağlık Bakanı Müsteşarı Namık Erdoğan’ın öldürülmesine ilişkin “Korkut Eken, danışman olarak görev yapıyordu. Benim Namık Erdoğan ile ilgili öldürülme olayına ilişkin yakından herhangi bir bilgim yoktur” şeklinde beyanda bulundu.

 
Faik Candan cinayeti

Çarkın’a 1994 yılında öldürülen Avukat Faik Candan cinayeti de soruldu. Çarkın, “Candan’ın bürosundan alındıktan sonra Oğuz ben ve Ercan Ersoy bizim kullandığımız araba ile gittik. Biz avukatın bulunduğu aracı takiben peş peşe dört veya beş araçla gittik. Gölbaşı’ndan sonra biz araçla devam ettik” dedik.

 
Arkadaşlarımın ölümü şüpheli

Çarkın, “Sonra arkadaşlarımızdan Oğuz Yorulmaz vuruldu. Ahmet Sakarya’ya da kanser dediler. Buna inanmıyorum. Sami Gece’nin ölümüne de kanser dediler” dedi.