Gündem

Prof. Dr. Esin Şenol: Koronavirüs tanı testleri yaygınlaştırılmalı ve 1 metrelik sosyal mesafe korunmalı

Prof. Esin Şenol, Şirin Payzın'ın sorularını yanıtladı

12 Mart 2020 17:56

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Esin Şenol, Koronavirüs'e karşı tanı ve testlerin yaygınlaştırılması gerektiğini ve insanların önlem amaçlı 1 metrelik sosyal mesafelerini korumaya dikkat etmesi gerektiğini söyledi.

Özel sağlık sigortasının virüs tanı ve testini karşılamadığını belirten Prof. Şenol, "Bu ancak Genel Sağlık Sigortası'nın kapsadığı bir şeydir. Ama şu anda bu dünyayı kapsayan bir alarm durumu yarattığı için Dünya Sağlık Örgütü de bakanlık da özel hastanelere bunu karşılaması söylerse kapsayacakalardır. Dünyada bir sağlık alarmı ilan edilmişse bunu yapma yetkiniz var. Ben bakanlıktan bunu söylemesini bekliyorum" dedi. 

Şirin Payzın'ın, Koronavirüs'ün Türkiye ve dünyadaki son durumu ve alınabilecek önlemlerle ilgili sorularını yanıtlayan Prof. Şenol, el yıkamanın yaklaşık yüzde 40 ve sosyal mesafeyi korumanın ise yaklaşık yüzde 50 oranında salgının hızını kestiğini ve vaka sayısını azaltığını söyledi. 77 bin vakanın analizinden elde edilen bilgilere göre virüsün öldürme oranının düşük olduğunu kaydeden Şenol, virüsün tıpkı grip gibi pandemi ilan edildiğini hatırlatarak, "Bunda korkacak bir şey yok. Yüzde 40'a yakınımız bu virüsü alacak. Elimizde 77 bin vakanın incelendiği bir analiz var. Buna göre Yüzde 80'imiz çok hafif geçirecek ve ne olduğunu anlamayacak, yüzde 18'imiz de ağır grip şeklinde atlatacak. Zaten virüsü kapan bütün hastalar arasında ölüm oranı şimdiye kadar sadece yüzde 2." dedi. 

Virüse karşı tanı ve tedavinin iyi bir biçimde yapılması gerektiğini dile getiren Prof. Şenol, "Biz bu virüsün şu anki durumunu iki ay önce öngöremiyorduk. Şimdiye kadar mutlaka son 14 gün içinde yurt dışında bulunmuş olmak vardı. Ama şimdi yeni bir madde eklendi. Yalnızca risk grubunda olanlar için tanı ve test işlemleri yapılacak" diye konuştu.

İnsanların taşıdığı virüslerin yüzde 60'ının zaten hayvanlardan geçtiğini belirten Prof. Şenol, "Hastalık kapan insanların bir çoğu için bu virüs nezle süreci gibi de geçebilir. Bizi bu virüste ters köşe yapan şey, taşıyıcılık gibi bir söz konusu olmaması. Hafif belirti ve bulguları olanlar son 14 gün içinde bir temas halinde değillerse telaş yapmamanız gerekiyor. Ama ağır belirti ve bulguları olanlar için bir an önce tanı yapmak çok önemli" ifadelerini kullandı. 

Havaların ısınmasıyla virüsün duracağı algısının her zaman doğru olmadığını söyleyen Prof. Şenol "Mesela şu anda çok sıcak iklimlerde de salgın var. Bu yepyeni bir virüs. Virüsler için elbette kış elverişlidir ancak bütün virüsler azalarak da olsa yazın da devam eder. Bu virüsün de yazın bitmeyeceğini düşünüyorum" dedi.

'Irk veya genle alakalı olduğu söylentisi tam bir safsata'

Virüsün farklı bazı genlere bulaşmadığına veya daha az etkili olduğuna yönelik söylemlere de itiraz eden Prof. Şenol, şöyle konuştu:

"Sosyolojik girdiler etkili ama bilimsel olarak bir karşılığı yok. 1990'lı yıllarda hayatımıza giren insan genom projesi diye bir şey var. Bu bize her şeyin ortak olduğunu gösterdi. Bunlar bilinirken ve söylenirken ırk ve gen konuşmak bana hiçbir kongreye bile gitmediğinizi düşündürüyor. Bunlar tam bir safsata"