08 Ocak 2025 16:43
Güncelleme: 08 Ocak 2025 18:52
T24 Spor
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç ligdeki son gelişmeler ve Fenerbahçe'nin Ziraat Türkiye Kupası konusundaki kararlarını açıklamak üzere basın toplantısı düzenledi. Koç, Fenerbahçe'nin Türkiye Kupası'na katılacağını açıkladı. Galatasaray hakkındaki yasadışı bahis, karaborsa bilet gibi iddialarla anılmasına değinen Koç Fenerbahçe'nin kasasına "1 haram lira" girmediğini söyledi. Hakem kararları ve TFF'nin bugün aldığı yabancı VAR kararını değerlendiren Koç, "Yabancı VAR bütün maçlarda uygulanmayacaksa biz bu işi desteklemeyiz" dedi.
Koç, orta hakem kararlarında da problemler olduğunu belirtti ve ilerleyen süreçte bu görevde de yabancı hakem beklentileri olabileceğini vurguladı. Koç orta hakemlerine, "Daha iyi oyna, hakemi de yen diyorlar. Niye ben hakemi yenmek zorundayım!" ifadeleriyle isyan etti.
Ali Koç'un açıklamaları şöyle:
"Türk futbolunda ülke olarak yurt dışında başarıdan başarıya koştuğumuz yurt içinde adım adım adil rekabet ortamına koştuğumuz bir yıl olmasını temenni ederim."
"Mümkün olduğu kadar kısa konuşacağım. Değinmek isteyeceğim içeriklere de sorularla tamamlarım. 2 saat içinde tamamlamayı hedefliyoruz."
"Sosyal medya ve taraftar nezdinde geldiğimiz nokta, Türkiye Kupası ile ilgili kararımız, bu kararımıza nasıl geldiğimizi 2 Nisan'dan beri neler yaşandığını, bununla beraber hak hukuk adalet konularında bazı örnekler vererek adalet mülkün temeli midir değil midir sorusunu Türk futbolu için kendinize sormayı amaçlıyorum."
"2019'da büyük beklentilerle ve büyük farkla seçildik. Hedefimiz çok yalındı. O yüzden de yüksek bir fark oldu seçimde. Fenerbahçe, kuraklık döneminden geçiyordu, 4 senedir şampiyon olamıyordu. 10-15 bin kişiye oynuyorduk tribünlerde. Bu kuraklığı bitirmek, tribünlerle barışmak, ekonomik açıdan düzelmek... En kısa zamanda mali bağımsızlığa kavuşmak, en azından dönüşü olmayan yola sokmak. Dünyanın en başarılı spor kulübü vizyonunu geliştirerek devam ettirmekti. 3 hedefimizin 2'sinde ciddi başarılar sağlasak da geride bıraktığımız sezonlar futbol açısından hedeflediğimiz gibi gelişmedi."
"Amiral gemi futbol; başarıya ulaşmadıkça arzu, beklenti daha da arttı. Diğer iki alandaki ciddi başarıların yeterince karşılığı olmadı. Anlayışla karşılıyoruz. Bu anlamda camiamızı hayal kırıklığı yaşattık. Biz de çok üzüldük. Hep beraber hayal kırıklığı yaşadık, üzgünüz. Mutsuzuz doğal olarak."
"Fenerbahçe'nin adı konmayan büyüklüğü, güçlü ve bağımsız karakterinden gelmektedir. Bu karakterimize halel gelmemesi, her derdine kendi deva olan camiamızın dik başını eğmemek için gece gündüz çalıştık. Ezeli rakibimiz karaborsa bilet, yasa dışı bahisten gelen paralara tenezzül ederken, yüz küsür yıllık formaya illegal bahis sitesi ismi koyarken Fenerbahçe kasasına 1 haram lira sokmadık, gurur duyuyoruz."
"Fenerbahçe'nin 9 branşının 8'inde uluslararası alanda en üst seviyede mücadele ediyor. Futbolda başarı olmayınca bu başarının gururunu yaşayamıyorsunuz doğal olarak."
"Bizim de her kulüp gibi hatalarımız oldu. Özeleştiriden çekinmedik, gocunmadık. İlk geldiğimiz dönemde en ağır eleştirilere, FBTV'de bile müdahale etmedik. Ancak bir soru sormama müsaade edin; son 10 yılda şampiyon olan takımların hiç mi hataları yoktu? Bize atfedilen transfer yanlışları vs vs onlarda hiç yok muydu? Yönetimsel hiçbir eksikleri yok muydu? Herkes hatalarına, eksiklerine şampiyon olabilirken ne hikmetse biz olamadık. Bizden hep kusursuzluk beklendi. Geçen sezon kusursuz bir sezon geçirdik, tarihimizin en yüksek puanını aldık. 6 derbinin 4'ünü kazandık, 1'ini kaybettik."
"Kamuoyu ve basın rakiplerimizin hataları, son dönemde suçlarını bizimkiler kadar konuşmadı. Hatalar, suçlardan daha fazla cezalandırılıyor. Sadece bizim dönem için söylemiyorum. Medya tarafından irdeleniyor mu bilmiyorum, son 10 senedeki puan tablosunda bizimle Galatasaray arasında 1 puan fark var, 5 şampiyonluk fark var. Hayatın olağan akışıyla bunu anlatamazsın."
"Son 5 seneye bakarsanız, onlardan 5 puan öndeyiz ama yine şampiyonluğumuz yok. Fenerbahçe, son 10 yılda rakamlara bakınca başarısız grafiği yok. Ne hikmetse rakamlar, Türk futbolunda gerçekleri anlatmıyor. İzah edilmesi güç bir durum."
"Bu sene oynadığımız bazı maçlarda, geçen sene o kadar gitmemize rağmen son maçta, bırakın resmi maçları bu sene her şey yolundayken Zenit ile oynadığımız özel maçta, hem de 2-1 öndeyken taraftarlarımızın tepkileri yükseldi tribünlerden. Bir yere kadar anlayışla bu serzenişleri karşılıyoruz. Takdir ediyoruz bir yere kadar. Taraftarlarımızın duyguları, beklentileri, inanmaları, destekleri Fenerbahçe'nin her daim saha içinde saha dışında yegane motivasyon kaynağı ve gücüdür. Ancak dengeler değişti. Şöyle bir sezonu, futbol maçı olarak düşünün. Takım devreye 2-1 mağlup girmiş, koskoca bir ikinci yarı var. İkinci yarıya takımı destekleyerek çıkmak mı akıl karı, yoksa protesto edip aşağı çekerek mi? Daha maçın bitmesine 45 dakika var. Sezonun bitmesine bir yarı ve 1 maç var. Kaç tane örneği var, 8-10 puandan gelip şampiyon olduğumuz. Ancak inanmak gerekir."
"10 yıllık özlem, yaşanan haksızlıklar, çözülmüyor diye görünen sorunlar, göz göre göre yapılan hukuksuzluklar sabrı kalmayan Fenerbahçe taraftarının duygularının öfkeye dönüşmesini sağlamıştır. Anlıyorum, takdir ediyorum dediğim kısmı budur."
"Öyle bir hale geldik ki, bu sezon 17 maçta 7 gol 7 asistle 14 gol katkısı yapmış, hiç maç kaçırmayıp 83 maça çıkmış, 24 gol 27 asistle katkı yapmış Tadic'e tepki gösterecek ruh halindeyiz camia olarak. Bu kime faydalı hesaplamak lazım."
"Samandıra'da futbolcularımız, niye bunu durduramıyorsunuz... Mesut Özil zamanında yaşamıştık. Bir oyuncuya dahi olsa tepki toplamak istemiyorlar. Bunu dibine kadar hissediyorlar. Niye bunun önüne geçilmediğini bizlere soruyorlar. Bu durumun takımda yarattığı tahribatı düşünmesini istiyorum camiamızdan."
"Bize istediğinizi söyleyin maç öncesi maç sonrası ancak tüm sporcularımıza o armayı taşıyan herkese destek olmalarını rica ediyorum camiamdan. Fenerbahçe için ortaya koydukları tepkileri, vicdanlarında tartarak vermeleri. Sezon sonuna kadar destek ve sabır. Verip vermemek taraftarın kararı. Taraftar hancı biz yolcu. Hancılar karar verecek. Kendi evlerinde nasıl bir ortam istiyorlar..."
"Mabedimiz dediğimiz Kadıköy'ü deplasmana mı çevireceğiz takımımıza, sonsuz destek mi vereceğiz?"
"Yönetim hakkımızı koruyamıyor diyen bir kitle var. Siz tribünde takımımızın hakkını ne kadar koruyorsunuz? Bazı tribünlerde hakemin hata bile diyemeyeceğimiz düdüklerine çökülürken, bizim tribünde ne kadar yek vücut reaksiyon verilebiliyor. Maç çeviren, kazandıran taraftar ruhunda olmadığımızın farkında mıyız?"
"Onca güç, onca kuvvetle dışarıdan yıkamadıkları Fenerbahçemiz'i içeriden yıkmak üzere olduklarını, buna çalıştıklarını farkında mısınız? Bugün bu başkana, yarın başka başkana yapılır. Gördük, bazı kulüplerde başkan değişikliğinin nelere mal olduğunu, gördük."
"Taraftarla hocamızın, takımımızın bağını kopartmaya çalışan çok aktif ve güçlü bir zihniyet var. 3 Temmuz'da camiamızın içinden geçen bazı sözde medya mensupları, bizi hedef haline getiren sözde Fenerbahçeli medya mensuplarının taraftar gruplarımıza yön verdiğini göremiyor musunuz? Kısacası, bu işi çözmemiz lazım. Bu kadar negatif ortamda hiçbir başarı gelmez. Biz inanmaya, çalışmaya, mücadele etmeye, savaşmaya devam edeceğiz. Hocamıza da takımımıza da inanıyoruz."
"Bazen oynanan futboldan tatmin olmayabiliyorsunuz, biz de bazen olmuyoruz. Hepimizin istediği ısıran, basan, dominant futbol bu ortamda mümkün mü?"
"Sporcularımızın tek beklediği, samimi destek. Bizim için ne derseniz deyin hakkınızdır, karışmayız. Öyle algılar içinde yaşıyoruz ki, ben geldiğimden beri arkadaşlarımla 3. dönemim, hiçbir şekilde tribün mühendisliği yapmadık. Kombineleri iptal ettiriyormuşuz, algıya bakın. Bu sezon toplam 62 kombine iptal edilmiş, 49'u karaborsa, bunun için çok çalışan ekipler. Bu kişiler, bizim ekibimizle pazarlık yapan ekipler. Vefat, tayin, ikamet değişikliği, yer beğenmeme var. 4 tane iptal var. Biri, bir taraftar üzerine idrarını yapmış. Öbürü kavga çıkarmış. Üçüncüsü sahaya yabancı madde atan. Sonuncusu, yaygarayı koparan, Samandıra'yı basalım, kulübü basalım, futbolcuları dövelim diyen bir kişi. 1 kişi. O kadar yalanı, iftirayı satın almaya hazır bir camia içindeyiz ki bunlar prim yapıyor."
"Geçen sezon 17 Mart günü, Trabzonspor ile oynadığımız maçta, hem maç sırasında hem maç sonrasındaki linç girişimi Fenerbahçe için bardağı taşırmıştır. 2 Nisan olağanüstü genel kurul süreci fitilini ateşledi. Alınan kararlar hepimizin malumudur. Üzülerek şahit oldum, camiamızın bir kısmı geçen gün yaptığımız kongrenin boşa gittiğini söyledi. Bu tarihten itibaren Türk futbolundaki değişimler, camiamızın o günkü duruşunun ne kadar etkili olduğunu göstermektedir. Bugün içinde bulunduğumuz durum ilmek ilmek 90'ların sonunda başlamış, malum örgüt döneminde aleni bir şekilde yapılan bir futbol düzenidir."
"Bir günde, 3 tane adımla bu düzen değişmez. Bu herkesin sorunu. Bu ortamı mı reva görüyoruz Türk insanına. Ancak, mücadeleyi biz veriyoruz. İşler değişiyor. Başka hocalar konuşuyor, başka kulüpler topa giriyor."
"12 Nisan tarihinde TFF tarafından yabancı VAR hakemi kararı verildi. Eksikti çünkü her takıma verilmemişti. 18 Temmuz'da herkesin kazanacağı düşünen ve tarihin en taraflı başkanlarından biri olan Büyükekşi'nin federasyonu, organik, doğal, tepkilerle ve adı konmamış bir koalisyon tarafından Türk futbolundan uzaklaştırıldı. İnşallah bir daha gelmemek üzere."
"Bize göre muallak da olsa 2. yarı yabancı VAR kullanılacak. Memnuniyetle karşıladık ama 'bir süre' detayını anlamadık. Yabancı VAR bütün maçlarda uygulanmayacaksa biz bu işi desteklemeyiz."
"Yeni yönetimle beraber kurullar değişti. Birçok şaibeli hakem değişti, değiştirilmeye devam edilecek. Genç hakemler getirildi, şu an tam olarak istenen sonuç alınamıyor ama sebebi, VAR'daki mekanizmadır. TFF, MHK için yeni bir model önerdi. Tek tip sözleşme. Bu neden önemli, çok çok önemli. O sözleşme içinde maaş, imaj hakkı, sponsorluk vs. her şey var. Artık 12 milyona adam oynatıp SPK'ye 4.5 diyemeyeceksin. Devletin vergisini kaçıramayacaksın. TFF'nin harcama limitlerini aldatmayacaksın. Beni en çok heyecanlandıran konulardan biri tek tip sözleşmedir."
"Göztepe, Sergen Yalçın, Çağdaş Atan, bugün Şansal Bey'in yazısı, dün Mehmet Arslan'ın yazısı, Beşiktaş ve Trabzonspor'un Galatasaray maçlarından sonraki açıklamaları. İnsanlar farkında, insanlar artık konuşuyor."
"Bahis işiyle Fenerbahçe niye bir tek uğraşıyor, mafya, çete, illegal bir sektör. Bir Fenerbahçe'ye mi kaldı bunla uğraşmak? Biz bunları gündeme getirince operasyonlar başladı. Bugün gazetede gördüm, son 2 ayda kamuoyuna mal olmuş 40 ayrı insan illegal bahis reklamı yapıyor diye gözaltına alınmış."
"Adil rekabet ortamını engellemek için her şeyi yaparlar. Bugün Fotomaç'ta bir yazı var, biz yabancı hakem istemişiz de Fenerbahçe istememiş, bilmiyorum Galatasaray genel sekreteri bunu gerçekten söyledi mi? 'Benim kavgam Türk futbolu için herkese adaleti getirmektir' Dursun Bey'in sözleri. Türk spor tarihinin en büyük yalanı. Bugün Fotomaç'taki haber de aynı eşdeğerdedir."
"Sergen'i nasıl bilirsiniz, özü sözü bir, cesur, dürüst, kafasında tilki olmayan biridir. 'Hakemlerden en son şikayet edecek olan takım Galatasaray'dır.' diyor. Şu an bir görevi yok. Yarın bir gün Galatasaray'ın, milli takımın başına geçebilir. Militan seviyeli gazetecilerin ağzına ciklet olacak diye bir sürü insan uzak duruyor. Söylemiş. 'Hakemlere teşekkür etsinler. Göztepe'nin hakkı yendi.' diyor. Ancak daha enteresan bir şey var. 99 puanla kusursuz bitirdiğimiz bir sezon var. 'Geçen sene Antalyaspor ile Galatasaray'a 2-1 yenildik. Hakem 6-7 hafta sonra Antalya'ya geldi, maçı kazandık. Hakem Galatasaray maçını telafi ettik dedi, ayıp değil mi' diyor. Bu dünyada yer yerinden oynar, küçük çaplı deprem olur. Kim bunu soruşturacak? Bu savcılık. Bu şike! Hakem kimdi? Abdulkadir Bitigen. Kim Bitigen? Geçen sene zoom eğitiminde VAR'a çağrılan penaltı verilen, bana göre penaltı yoktu hafif dokunma var diyen, itiraf eden, VAR'daki adam 'Ruh halimi bilmiyorum, niye' diyen adam. Ne oldu, şampiyonluk gitti!"
"Gemi batıyor, siz seyrediyorsunuz! Çok şükür ki tüm takımlarına canına tak etti bu iş. Göztepe'nin açıklaması, olağanüstü bir açıklama."
"Atılan adımlara karşı yapıcı olmayı tercih ediyoruz. Türkiye Kupası’na katılma kararımızı veriyoruz. U-19’la değil, hocamızın uygun göreceği bir kadroyla sahada olacağız. İş korktuğumuz gibi terse dönerse çekilme hakkımız her zaman vardır."
"Biz hocamıza inanıyoruz, fark artsa da inanıyoruz. Devre arasında eksiklerimizi tamamlayacağız."
"Bazı transferlerimiz maliyetli gelebilir size. Bize bu cesareti veren de burada gördüğünüz yönetim kurulu. Finansal açıdan güçlü bir yönetim kurduk. Gelirimize sapma olursa karşılayacağız taahhüdü verdiler."
"Hocamız dün geldi, bize bir sunum yaptı, yönetim kurulu üyelerine. Normalde 2-3 yöneticiyle muhatap, hepimizin kendi alanlarında sorumlulukları var. Taraftarımızı anlıyorum. Taraftarımızın serzenişlerini hocamıza aktardım. Hocamızın da kendine ait bir felsefesi var. Aykut Kocaman'a çok defansif oynatıyor deniyordu, en çok golü atan takım oluyorduk. İlk yarıda maçı koparma, rakibe göz açtırmama noktasında taraftarımızın beklediği noktaya gelemedik ama istikrar yakalamalıyız. Biz olalım olmayalım, bu hoca ikinci sene devam etmeli. Yaptığımız bir hata da iletişim konusunda. Biz yan yollara sapmayı bilmiyoruz."
“Hocayı dün çağırdık, böyle olursa böyle, şöyle olursa şöyle. Yabancı VAR kararı çıkmasa katılmayacaktık. Haftaya açıklayacağız deseler yine çıkmayacaktık. Daha bitmedi. Orada ayıklanması gereken adamlar var. Küçük küçük adımlar ama hepsi doğru istikamette. Daha düne kadar çaycı alınırken bile o sisteme göre alınıyordu, çaycı ya!"
"Sivas maçındaki hakem hatasıyla ilgili, biz hiç sesimizi çıkarmadık, taraftarımız bize kızdı. Biz niyet sorgulamadık, sesimizi çıkarmadık, hataydı, pahalıya mal oldu. Niyet adilse, insan hataları da eşit dağılır. Çözüm mü? Hayır kesinlikle değil. Sarı kartların şu an esprisi yok ama mart geldiği zaman birikiyor bunlar. Bir takım, 3 senedir kendi sahasında kırmızı kart yemez mi? Şimdi ne oluyor biliyor musunuz, ona karşı oynayan takımlar, bize geldiği zaman sert oynuyorlar, burada kart görmek zor, orada çat çat çat... Çok temkinli oynuyorlar, çünkü sertliğe müsaade ediyorlar. Rakip temkinli, Galatasaraylı oyuncular rahat çünkü kolay kart görmüyorlar."
"Neydi o Barış Alper'in rezilliği! Bu TFF ne dedi? Çok talihsiz bir hareket oldu, kart verilmedi. Benim de içim acıdı. Szymanski'ye yeni oldu, Osayi'ye yeni oldu. Biz hayatımızda görmediğimiz bir şey gördük, TFF Başkanı, MHK Başkanı TV'lere bağlanıp açıklama yaptılar. MHK Başkanı 'Hiç olmayan bir prosedür uygulayacağız' dedi. Yine onlara özel muamele. Büyükekşi ya da MHK başkanı, daha hafta bitmeden Galatasaray maçı hakemini hedef aldı."
"Kulüpler Birliği olarak gittik. Yeni ulaşmak istedikleri formatı anlattılar bize TFF'de. Orada istisnasız tüm kulüpler yabancı VAR istedi, tüm maçlarda olacak tüm haftalarda olacak. Bu ciddi bir uyanış. Siyasete endeksli bir başkansan, Ankara böyle istiyor diye kulüpler üstünden hakimiyet kuruluyor, Ankara'nın haberi yok. Bir önceki başkan olsa, 'Aman istenmiyor' denecek. Büyükekşi gitsin diye imza veren kulüpler hala ne zulüm çekiyor. Hala bitmedi."
"Ne dedi hoca 'Bu sizin liginiz, ben bugün varım yarın yokum' dedi ya. Bunun altında çok ciddi mesaj var. Bizim şampiyonluk şansımız var. Zorlaştırdık mı, zorlaştı evet. 1-2 maç 10-12'ye de çıkabilir. Biz havlu atmadık. Sonuna kadar savaşacağız. Şampiyonluğa inanıyoruz. Yeter ki şu 10 senedir en tepede 1 puan farkla yer alıp şampiyon olamamış takım için bu zihniyet farklı yöntemler bulmasın. Biz sonuna kadar mücadele edeceğiz."
"Biraz evvel devlet otoritesinden bahsettim; karaborsa ve bahis olayları. Şampiyon olamazsan dedin, biz inandığımız yolda devam edeceğiz. Hoca nezdinde, ömrümüz yeterse hocayla devam edeceğiz. Ben olduğum müddetçe hoca burada diyen başkanın ömrü çok olmamıştır. Bu istikrar konusu çok önemli. Getirdiğimiz adamın kaliteleri var. Bizim ülke kimleri çerçöp yaptı, dünyada hala çok iyi olan hocalar. Nurlar içinde olsun Aragones'e neler yaptık."
"Bir takım çıktı, 85 milyonun gözünün içine soktu, şanlı formasına bu ismi koydu. Bizim bir toplantı oldu, TFF başkanı ve 4 başkanla. 'Siz google'a bakmadınız mı, bize de geldi bunlar' diye sordum. 'Vallahi, para Ohio, Endonezya, Malezya'dan parça parça gelince vazgeçtik' dedi. Devlet bu cevabı bize vermek zorunda. Bir tarafta yasadışı bahis reklamı yapanlara nelere yapıyorsun, 85 milyonun gözünün içine bakarak biri parayı aldık, diğeri almadık, bir diğeri yarısını aldık geri verdik diyor. Aldın mı, aldıysan harcama limitlerine girdin mi? Bize 'sizi niye ilgilendiriyor?' diyorlar. Harcama limiti boyutu var, vergisi var..."
"Bir yere gittik, 'Alışın. Burası Amerika değil, ülke ekonomisi kayıt dışı ile dönüyor' dediler. Ne demek bu ya! İlk önce 'sizi ne ilgilendirir' diyorlar, düşünebiliyor musunuz! Bize müfettişler geldi, onlara dedik ki 'tüm satışlarımıza girin, Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray'ı araştırın' dedik. Bunun dibine inmek çok kolay."
"Bahis soruşturması kapatıldı. Spor Toto, bir üst mahkemeye başvurdu. Ben o şirket olsam, parayla satın alamayacağın reklam yaptım. Yaratılan tartışma, şu basın toplantısı da dahil. Hiç kimse bir şey yapmıyor. Bu nasıl bir dokunulmazlık. Kim, nasıl, niye! Fenerbahçe taraftarı bunu sorgulayın."
"Sadece kendisi değil, bir sürüsüyle ilgili şüphemiz var. Hele akraba olanlarla çok şüphemiz var. Çok başvuru yapıyoruz. Ben kaç defa bahisle ilgili ifade verdim, benim bahisle ne işim olur. Biz üstüne gidiyoruz. Sistem olağan çalışsa hepsi ayıklanacak, dibine inilecek. Hakem çıktı 'Ben Fenerbahçe maçında bayrak kaldırdım diye maç vermiyorlar, istifa ettim' dedi, Etik Kurulu çağırmadı. Öbürünün karısı bir şey söylüyor, öbürü başka bir şey. Niyet, cesaret, irade varsa her şey çözülür. Bir şey yapıp kimse sana dokunmazsa özgüven oluyor, daha az dikkat ediyorsun. Fenerbahçe'ye açılan savaş, 3 Temmuz'dan farklı değil. Biz hala 3 Temmuz'dan ötürü belimizi doğrultamadık. Fenerbahçe bugün ikinciliğe mahkum edilmesi o zihniyetin devamı değil mi! Hangi sektöre yoğunlaştı bu örgüt, bir tanesi futbol. Geçen sezon başkanla ilgili tartışmalar ortada. Bunların yanında yakınında geçmemiş insanların futbolda olması lazım. Ama yok, yok! Cam tavan, bu da bir cam tavan!"
"Fuat Avni kaç kişiydi? Çoktu değil mi? 'Yapı' canlı organizma, devamlı ekleniyor, güçleniyor. Hafife almayın. 'Yapı'da şu yapı, bu yapı, beyefendi değil denecek bir şey değil. Canlı bir mekanizma 'yapı', yaşıyor."
"Daha iyi oyna, hakemi de yen diyorlar. Niye ben hakemi yenmek zorundayım! Onlar da hakemi yenmek zorunda olsun. Tabii ki hatalarımız oluyor ama hataları eksikleri olmasına rağmen şampiyon olamayan tek takım biz oluyoruz.”
© Tüm hakları saklıdır.