Gündem

Bahçeli, Ülkü Ocakları'na sahip çıktı ve uyardı: Ölçüsüz ve öfkeli olmaya gerek yok; tuzaklardan uzak durun

25 Mayıs 2024 10:57

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Bugünlerde Ülkü Ocakları ve MHP ile ilgili estirilen isnat ve ithamların hepsi, ayağımızın altındadır" dedi. Bahçeli, ülkücüleri, "Gelişmeler karşısında ölçüsüz ve öfkeli olmaya gerek yoktur. Tehdit ne derece büyük, tehlike ne kadar yakın, engeller nasıl olursa olsun, taşıdığımız milli sorumluluk ve şuur, heyecanlarımızı ve öfkemizi bastırmalıdır. Tuzaklardan ve karanlık oyunlardan uzak ve uyanık durmak lazımdır" sözleriyle uyardı. 

MHP lideri Devlet Bahçeli, Ülkü Ocakları il başkanlarına yönelik eğitim programı öncesinde basın toplantısı düzenledi.

Bahçeli’nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Ülkücü gençlik, Türk gençliğinin serdengeçti yüreğidir"

Türk gençliği, istikbal beyannamemizdir. Türk gençliği, istiklal bereketimizdir. Türk gençliği, irade bedestenimizdir. Milliyetçi ülkücü gençlik ise Türk gençliğinin özü, özgüveni, öz değeri, ölü toprağını silkeleyip atan serdengeçti yüreğidir. İnsanın en gizemli yanlarından birisi, bugün attığı adımların kendisini nereye götüreceğini bilmemesidir. Ancak, kaderin kavşak noktalarını, kıvrım hatlarını akıl, şuur ve ülkü sahibi dava insanlarının tayin etmesi mümkündür. Çünkü, ne kadar geriye bırakılırsa, ilerinin daha fazla açığa kavuşması bir hayat gerçeğidir. 

Dünya coğrafyası ayakta duramamış, varlığını sürdürememiş ve saman alevi gibi parlayıp sönmüş yüzlerce toplumun bugün enkaz ve harabe haline gelmiş kalıntılarıyla doludur. Buna karşılık, varoluşa anlam kazandıran, dün, bugün ve yarın arasındaki muazzam terkibin farkına vararak, aldığı miras üzerinde müşterek bir şuur geliştiren, bir kültürü bayrak yapan ve bu bayrağı taşıyacak nesiller yetiştiren toplumlar, tarihin bu hazin işleyişini bertaraf etmeyi başarmışlardır. Bu sonsuz oluş ve arayış bugün de sürmekte, milletini arayan abidelerle, abidesini kaybetmiş milletler için tarihin acımasızlığı bütün şiddetiyle devam etmektedir.

"Ülkü Ocakları, haksız ve hayasız suçlamalara maruz kaldı"

Türk kültürünün alemdar ve dilaver neferleri sizlersiniz. Türk tarihini Türk istiklaline ekleyecek tertemiz niyet, sizlerledir. Ülkü Ocakları'nın hakkı, halkı ve hakikati gözeten, iman, ahlak ve vatan-millet sevgisiyle temellenmiş, kaynağını türk islam ülküsünde bulan türk milliyetçiliği mücadelesinin rahatsızlık duyanların yalan ve iftira çıtasını yükseltmesi son derece doğaldır. Eğer varlığınızdan birileri ürküyorsa, fitne fesat okları devamlı üzerinize geliyorsa, baskı ve kuşatma altına alınmak isteniyorsanız, biliniz ki; yolunuz doğru önünüz açıktır. Yeter ki; birlik ve bütünlüğünüzü zaafa uğratmayınız. Yeter ki; duruşunuzdan ve dirayetinizden taviz vermeyiniz. Ülkü Ocakları, kurulduğu ilk günden bu yana pek çok haksız ve hayasız suçlamaya maruz kaldı. Türklük ve İslam'a cephe açan, husumet duyan ne kadar grup varsa, karalama yarışına girdi.

"Karanlık hedefin odağında ülkü ocaklarından ziyade Türklük ve Türk milleti var"

Ülkü Ocakları'nda yetişmiş birisi olarak elbette her şeyin tanığıyım. Ülkü Ocakları, Türk milletinin aşılamayacak hisarı, yıkılamayacak kale duvarı, teslim alınmayacak kahramanlık timsalidir. Esasen karanlık hedefin odağında ülkü ocaklarından ziyade Türklük ve Türk milleti yer almaktadır. İşgal ve ihanetin tedavülü ve tezahürü maksadıyla yol temizliği yapmak için kollarını sıvayan iç ve dış mihrakları her menzilde karşılayan, alayının uykularını kaçıran, hatta çılgına çeviren, Ülkü Ocakları'dır. Bu tarihi misyondan huzursuz olanların hepsi, Türk düşmanlığının kümesinde toplanmışlardır. Bu cesur tavırdan dertlenen, deliren, şikayet eden ve nem kapan kim varsa, Türkiye yüzyılını ve Türk devrini kabus gibi tarif eden namertlerdir. 

"Ölçüsüz ve öfkeli olmaya gerek yoktur"

Bugünlerde Ülkü Ocakları ve MHP ile ilgili estirilen isnat ve ithamların hepsi, ayağımızın altındadır. Gelişmeler karşısında ölçüsüz ve öfkeli olmaya gerek yoktur. Akıl, azim, ahlak, anlayış ve sabırlar millete hizmet, yegane hedefimizdir. Nihayetince milliyetçi-ülkücü hareket, Cumhur ittifakıyla birlikte Türk milletinin muazzez umutlarını omuzlarında taşımaktadır. 

"Pişman olacaklar"

Sizlerin mücadelesi, emin olunuz ki; Yunus'un şiirleri gibi dilden dile söylenecek, bugün tuzak kurup kara kampanya imal edenler, dünya gözüyle vakti saati geldiğinde, pişmanlıklar içinde hakkınızı teslim etmek durumununda kalacaktır. Türk milletinin bunca akıl, bilek ve gönül gücüyle ilmik ilmik dokuduğu tüm değerlerinin nişanesi Ülkü Ocakları'dır.

"Sizler geleceksiniz, gelecek sizlerle gelecek"

Nereye gideceğini bilmeyen gemiye hiçbir rüzgarın yararı olmayacaktır. Ülküsü, inancı olmayan bir insanın veya cemiyetin hayat damarları kupkurudur. Cenap Şehabettin ne demişti; 'Zirvelerde kartallar da bulunur, yılanlar da. Ancak birisi oraya sürünerek, diğeri süzülerek gelmiştir.' Önemli olan nereye geldiğiniz değil, nasıl geldiğinizdir. Amaca ulaşmak için her yolu meşru ve mübah sayanların, değerleri nasıl erezyona uğrattığını Türkiye ve dünya sahnesinde birçok örneğe bakarak görmek mümkündür. Şükürler olsun ki; ne yaptığını bilen, her biri vatan müdafii olan sizin gibi arkadaşlarla Türkiye yeni yüzyıla mührünü vuracaktır. Sizler geleceksiniz, gelecek sizlerle gelecek. Aklınızla, inancınızla, vicdanınızla, karakter ve kabiliyetinizle mücadeleyi sürdürdüğünüz sürece, çalışmayı bir hayat felsefesi, okumayı bir varoluş ikramı gördüğünüz müddetçe aşamayacağınız hiçbir engel olmayacaktır.

Öyle bir zaman geldiğinde, 'kim var' diye sorulunca, sağına soluna bakmadan 'ben varım' diyen Türk gençliğiyle ve hülasa sizlerle her zaman gurur duyacağım. 

"Tek münakaşamız fikir ve kalem münakaşası olsun"

Değerli kardeşlerim, değerli ülküdaşlarım. Hayat, sonlu bir sürecin sonsuz hedefleriyle bezenmiştir. Biz faniler için bir beka, sonsuz bir amaçtır. Bugünkü dünyanın asıl açmazlarından birisi, bütüncül hakikat anlayışını kaybetmesidir. Tavsiyem, hakikatin ve hakkaniyetin sevdalısı olmanızdır. Sabır, şükür ve zikir üçgeninde gökdelen gibi yükselen Türk-İslam medeniyetinde modernizmin yaygın söylemleri görülmemiş, bundan sonra da görülemeyecektir. Türk-İslam ruhu, dünya hayatını ahiretin mezrası kabul etmektedir. Çünkü, camide, okulda, hayatın her muhit ve mecrasında eşit ve onurlu bir yaşam süren insanlarımızın devlet katında ayrıma maruz kalarak ikinci sınıf insan muamelesine uğraması, bizim tarihimizi hiçbir döneminde olmamıştır. Tek münakaşamız fikir ve kalem münakaşası olsun. 

"Tuzaklardan ve karanlık oyunlardan uzak ve uyanık durmak lazımdır"

Hiçbir zorluk sizleri durdurmamalıdır. Tehdit ne derece büyük, tehlike ne kadar yakın, engeller nasıl olursa olsun, taşıdığımız milli sorumluluk ve şuur, heyecanlarımızı ve öfkemizi bastırmalıdır. Tuzaklardan ve karanlık oyunlardan uzak ve uyanık durmak lazımdır. Hiç kimse bizlere adalet ve hukuk hatırlatması yapacak kadar dürüst, dengeli, tutarlı, samimi bir maziye ve mizaca sahip değildir. Zira, milliyetçi-ülkücü hareketin veremeyeceği hiçbir hesap yoktur. 

"Önce kendilerine baksınlar"

Bize sözde doğruluk dersi vermek isteyenler önce kendilerine bakmalıdır. Bize ikide bir parmak sallayanlar, haddini ve hududunu bilmek zorundadır. 

6-8 Ekim olaylarında 37 kişiyi katleden teröristleri alkışlayıp pervasızca destek açıklaması yapanların, sosyal medya yalanları ve sokak ağzıyla müfterilik yapması ahlaklı ve edepli bir tutum değildir. 

"Ülkü Ocakları, zoru görünce saklananların harcı değildir"

Kendini aşma iradesi taşımadan, bedel ödemeyi göze almadan, fikrinin ardında durma becerisi göstermeden, inançlarını koruma kararlılığına sahip olmadan dava adamı olmak, ham bir hayaldir. Ülkü Ocakları, zoru görünce saklananların harcı değildir. Ülkü Ocakları, dünyevi çıkarlara boyun eğmiş kifayetsiz muhterislerin, kibir odaklarının hamaset sığınağı da değildir. Ülkücülük, bir insan hayatının bütününü kesintisiz şekilde kapsaması gereken, ömür çizgisinin farklı dönemlerinde herhangi bir kopuş ve sapmaya bütünüyle kapalı olan bir inanç ve irfan halidir.