Tutuklu gazetecilere destek vermek isteyen G9 Gazetecilik örgütleri, Yüksel Caddesi’nde toplanarak cezaevlerinde bulunan 32 meslektaşına mektup yazdı. Gazeteci Can Dündar’ın annesi Öznur Dündar, oğluna yazdığı mektupta “Çamaşır yıkamasını öğrendin mi? Hasretle, sevgiyle kucaklıyorum yavrum. Annen.” dedi.
Cumhuriyet’ten Ozan Çepni’nin haberine göre Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün cezaevinden yolladıkları mesajların da okunduğu mektup eylemine, CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, CHP Milletvekilleri Şenal Sarıhan, Mehmet Göker, Murat Emir, KESK Eş Başkanları Şaziye Köse ve Lami Özgen ile çok sayıda gazeteci katıldı.
Öznur Dündar'ın oğlu Can Dündar'a mektubu şöyle:
"Oğulcuğum,
Ben de bir mektup yaz kampanyasındayım.
Çamaşır yıkamasını öğrendin mi?
Hasretle, sevgiyle kucaklıyorum yavrum. Annen."
Yapılan basın açıklamasında da, “Bizim için gazetecilik, devleti yöneten bir grubun çıkarları için doğruları gizlemek veya yalan üretmek değil bütün bir halkın yararı için gerçekleri göstermektir. Şu anda 32 gazeteci cezaevinde. Cezaevlerindeler, çünkü halkın haber alma hakkını savundular. Doğruları yazdılar. ‘Devlet’ perdesinin arkasına saklanan bir grubun değil halkın çoğunluğunun çıkarlarını savundular. Gazetecilik mesleğinin ilkelerine sahip çıktılar. Haber yaptığı için cezaevlerindeki gazetecilere yazılacak kısa bir mektup, göndereceğiniz bir kartpostal doğruların yazılmaya devam etmesi için tüm gazetecilere cesaret ve güç verecektir” ifadeleri yer aldı.
Can Dündar ve Erdem Gül de mektup eylemi için Silivri'den birer mektup yazdı...
Can Dündar mektubunda şöyle dedi:
"Can dostlarım, kampanyanız için teşekkür ederim. Bizim için 5N 1K'nin yeni bir anlamı var artık
Ne İstiyoruz? Özgürlük
Neden istiyoruz? Hakkımız olduğu için
Nerede istiyoruz? Tüm ülkede...
Nasıl istiyoruz? En Geniş haliyle
Ne zaman? HEMEN!
Kim için? Herkes için...
Silivri'den sevgiyle”
Erdem Gül ise mektubunda şöyle seslendi
"Dışarıdaki gazeteci arkadaşlara,
Gazeteciliğin dışarıda daha zor olduğunu anlamış bir mahpus olarak, yanınızdayım. Sağolun varolun, umutlu olun..."