T24- Louis Vuitton, Hermes, Chanel, Prada, Gucci, Fendi ve Pierre Cardin gibi lüks markaların taklit ürünlerini üreten ya da ithal eden firmaların sayısı hızla artıyor. Bazı ünlü isimlerin de kullandığı taklit çantaların fiyatları 10 liradan başlayıp 1000 dolara kadar çıkıyor. Pazarın milyar dolar büyüklüğünde olduğu tahmin ediliyor.
Saraciye Sanayicileri Derneği Başkan Yardımcısı Cemal Aydın, satışlarını engelleyen ''çakma'' piyasasının, sektörün de ''en büyük kangreni'' durumunda olduğunu belirterek, ''Gidin Kapalıçarşı'ya, normal markalı ürün satamazsınız. Kapalıçarşı'da herkes çakma alıyor. Nişantaşı, Bakırköy, güneyde turistik bölgeler ve birçok semt pazarında da çakma çantalar satılıyor'' dedi.
Aydın, 1997'den beri Türkiye'de her geçen yıl üretim ve satışı artan ''çakma'' ürünlerin pazarının giderek büyüdüğüne işaret ederek, saraciye sektörünün 200 milyon dolar ihracat yapmasına karşın Türkiye'nin 300 milyon dolar saraciye ithalatı gerçekleştirdiğini, deri ürünlerinde iyi bir konumda bulunan Türkiye'ye ithalatta deri değil, imitasyon ürünler geldiğini söyledi.
Markaların bu konudaki sıkıntısının arttığına dikkati çeken Aydın, ''Kapalıçarşı'daki 620 dükkanın neredeyse yüzde 90-95'inde çakma ürünler satılıyor. Çakma ürünler nedeniyle yurt içi satışlarımız çok düşüyor. Bunların büyük bir kısmı yurt içinde üretilirken, bir kısmı da yurt dışından kaçak yollarla ülkeye geliyor. Bir firma ayda 2 bin tane çakma çanta üretebiliyor'' şeklinde konuştu.
'Evlerdeki hanımların günlerinde satışlar yapılıyor'
Tescilli Markalar Derneği Başkan Yardımcısı Vehbi Kahveci de yapılan bir araştırmada taklit çanta piyasasının belli grupların hakimiyetinde, organize olduğunun tespit edildiğini belirterek, ''Polis, taklit çanta piyasasının Türkiye'de belli organize grupların elinde olduğunu tespit etti ve polisin yaptığı operasyon sonucu bu belgelendi. Belli markaları belli gruplar yapıyorlar. Birkaç gün önce Marmaris'te operasyon yapıldı, aynı insanlar oradaydı. Dün Antalya Kundu'da operasyon yapıldı, yine aynı adamlar...'' şeklinde konuştu.
Kahveci, Türkiye'de üretilen çantaların çok kaliteli, yurt dışından getirtilen çantaların ise kalitesiz olduğunu ve ucuza ithal edildiğini, dışarıdan getirtilen çantaların Türkiye'de üretilen kaliteli çantalar fiyatına satıldığını ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''İnsanlar, markaların internet sitelerine girip beğendikleri çantayı telefonla sipariş edip yaptırtıyorlar. Şu anda evlere dahi girmiş durumdalar. Evlerdeki hanımların günlerinde satışlar yapılıyor. Çok geniş bir pazarlama ağları var. 3 milyar dolarlık taklit tekstil ve aksesuar pazarının büyük bir bölümünü çanta karşılıyor olabilir.
Türkiye'deki taklitçilere bir uyarımız oldu; taklit yapmayın, kaliteli çanta yapın, o zaman çok daha fazla talep göreceksiniz diye... Görüşmeler devam ediyor. Eğer bu çalışmayı başarabilirsek özellikle Kapalıçarşı esnafı, ki en kaliteli ürünü onlar yapıyorlar, artık taklit ürün satmayacak, kaliteli dizaynlar satacak, o zaman daha para kazanacak. Bunu başarabilirsek, Kapalıçarşı'da böyle bir akım başlarsa Türkiye'nin itibarı bakımından çok iyi olacak. Polisin yaptığı operasyonlar sonucunda taklitçiler yeni bir yol arayışına girdiler. O yol da bu oldu.''
'El altından satış başladı'
Vehbi Kahveci, Türkiye'nin eskisi kadar ''taklitçi ülke'' olarak anılmadığını belirterek, 3 milyar dolarlık taklit tekstil ve aksesuarları pazarının belli ellerde toplandığını iddia etti. Kahveci, ''Bu mevsimde Güney'de, sahil bandındaki taklit pazarı 600 milyon dolar civarında. Bu para 3-5 organize grubun elinde toplanıyor. Bu paralar kayda girmiyor'' diye konuştu.
Polisin yaptığı operasyonlardan sonra Kapalıçarşı'daki dükkanlarda taklit çanta satışının azaldığını, el altından satışın başladığını ifade eden Kahveci, ''Çakma çantaları üretenler belli. Şu anda bir müddet tatile çıktılar. Son duyduğumuza göre Kapalıçarşı esnafı iş yapamamaktan şikayetçi olduğu için yeniden bu işe (taklit çanta satışı) başlayabilirler. Taklit çantada üreticiden çok ithalatçı var. Asıl mesele de gümrüklerde'' dedi.
Yabancı lüks markaların Türkiye'de mağaza açmasıyla insanların istenen ürüne ulaşabilme şansı bulduğunu, artan talebe bağlı olarak taklidin de çoğaldığını belirten Kahveci, bazı markaların Türkiye'deki markalarını takip etmediğini, takip edilen markalarda ise mutlaka belli bir kontrol sağlandığını kaydetti.
'Pazarın büyüklüğü milyar dolar tahmin ediliyor'
Gön Deri kurucusu Engin Altaş ise ''çakma çanta'' pazarının büyüklüğünün kayıt dışı olması nedeniyle bilinemediğini, ancak milyar dolarlık olduğunun tahmin edildiğini belirterek, Türkiye'nin bavul ticareti ile canlandırdığı, gümrükler sıklaştıkça ve denetim arttıkça kaybettiği deri sektöründeki ivmenin son 5 yılda ''çakma çanta'' ile hayat bulmaya çalıştığını söyledi.
Altaş, turistik satışların ağırlıklı olduğu Kapalıçarşı'daki 3 bin mağazanın yaklaşık 600'ünde çanta satıldığını, bu çantaların çok büyük bölümünün ''çakma'' olduğunu, ''çakma çantaların'' yurt dışına da gönderildiğini duyduklarını ifade ederek, yaptırımların artmasıyla taklit ürün üretiminin azalacağını, özellikle Fransız markalarının bu konuda çok hassas olduğunu, tuttukları avukatlarla konunun üzerine gittiğini ve Fransız marka çantaların taklitlerinin üretiminde azalma olduğunu anlattı.