Ekonomi

Büyümede çift hane hayal değil

Babacan, Türk ekonomisinin resesyondan çıktığını, IMF ile şimdilik gündemlerinde yeni bir stand-by anlaşması bulunmadığını açıkladı.

03 Nisan 2010 03:00

T24 - Baz etkisi nedeniyle yılın ilk çeyreğinde çift haneli büyümenin sürpriz olmayacağını söyleyen Başbakan Yardımcısı Babacan, Türk ekonomisinin resesyondan çıktığını, IMF ile şimdilik gündemlerinde yeni bir stand-by anlaşması bulunmadığını açıkladı


Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, aldıkları bütün sinyallerin toparlanmanın önümüzdeki çeyrek dönemlerde de devam edeceğini gösterdiği belirterek, baz etkisiyle bu yıl ilk çeyrekte iki haneli büyümenin sürpriz olmayacağını söyledi. NTV ve CNBC-e’nin sorularını yanıtlayan Babacan, büyüme rakamlarıyla ilgili şu değerlendirmede bulundu:


‘Resesyondan çıktık’


“Son verilerle birlikte Türkiye ekonomisi resesyondan çıktı. Geçen yılın tümü için ekonomideki daralma programda yüzde 6 olarak görülüyordu. Ancak son üç ayda ekonomik aktivite beklenenden iyi toparlanınca bunun altında kaldı. Artık en kötü gerimizde kalmış durumda. Büyümenin en önemli göstergesi beklentilerdir. Sipariş endeksleri 2006 Haziranı’ndan bu yana en yüksek düzeyde. Kriz dönemlerinde en önemli öncül gösterge olarak alınır. Biz açıklanan verilerde herhangi bir yavaşlama izi görmüyoruz, tam tersine sinyaller toparlanmanın önümüzdeki çeyrekte de devam edeceği yönünde. Bizim geçen yıl ekonomik daralmamız ilk çeyrekte yüzde 14.5, dolayısıyla böyle bir baz etkisinden sonra çift haneli büyüme sürpriz değil. Dipten yukarı çıkışın ölçüsü olacak. Normal beklenen bir gelişme olacak.”

Yıl sonu için yüzde 3.7 ile yüzde 5.5 arasında bir rakam öngörüldüğünü belirten Babacan, “Böyle ortamda çok sık tahmin revizyonuna gitmeyi doğru bulmuyorum. Biz daha seyrek ve sağlam tahminlerle yola devam edeceğiz” dedi.


‘Yunanistan dip yapmadı’

Ekonomide Yunanistan’dan fazla olan daralma oranını yorumlayan Babacan, “Yunanistan’daki faizlerin artması ve sosyal hareketlenme yılın son aylarında başladı. 2009’un önemli bölümünde genel atmosfer hiçbir şey yokmuş gibiydi. Üretimin düşmesi son aylardan itibaren başladı. Krizin etkileri asıl şimdi yaşanacak. Yunanistan tam olarak dibe vurmuş değil. Çok mukayese edilecek bir durum değil” dedi.

Türkiye’nin ihracat ağırlıklı bir ekonomiye sahip olduğunu kaydeden Ali Babacan, ihracat ve iç tüketimdeki toparlanmanın önemli olacağını vurguladı.


‘Merkez başarılı’

Merkez Bankası’nın kriz döneminde başarılı performans ortaya koyduğunu ifade eden Babacan, bundan sonraki dönemde de gerekeni yapacağı konusunda kuşkusu olmadığını dile getirdi. Babacan, “Biz sürekli Merkez Bankası’nın attığı adımlara destek verdik” diye konuştu.
İşsizlikle ilgili değerlendirmede de bulunan Başbakan Yardımcısı şunları kaydetti: “AB’de ve ABD’de işsizlik ciddi oranda yükseldi. Türkiye’de ise üç puan yükseliş oldu, yüzde 14’e çıktı. İstihdamda geçen yıl 1 milyona yakın artış var. İşsizlikle ilgili rakamlar toparlanmayla iyiye gidecek.2010’da tahminiz daha aşağı ineceği yönünde. İşsizlikte ay ay gidildiğinde düşüş trendi var.”


Ayrışma Anayasa’dan


Ali Babacan, Anayasa değişikliği sürecinin ekonomiye etkisine ilişkin olarak şunları söyledi: “Önümüzde bir anayasa değişikliği süreci var. Bu Türkiye’yi nereye götürecek? Bir ülkede demokrasi ne kadar iyi işlerse, o ülkenin ekonomisi de o kadar iyiye gider. Türkiye’deki ekonomik daralma dünyadaki daralmadan önce başlamış. Siyasi gelişmeler Türkiye’yi nereye götürecek bu son derece önemli. Türkiye son iki hafta dünyadan olumlu bir şekilde ayrıştı. Türkiye son iki-üç haftadır ayrıştıysa en önemli nedeni anayasa değişikliğidir. Kriz döneminde notu iki kademe birden artan tek ülke Türkiye’dir. 2010’daki sürprizler hep olumlu olacak. Seçim ekonomisi kesinlikle gündemimizde yok. Bütçe bu yıl hedeflerden iyi sonuçlanabilir.”


IMF ile stand-by yok

IMF ile ilgili gelişmelere de değinen Babacan, “Artık bugün itibariyle IMF ile yeni bir stand-by düzenlemesi yok. Gelecek heyetin amacı normal gözden geçirme çalışması. İki haftalık sürede her ülke için ne yapılıyorsa Türkiye de onu yapacak. Onun ötesinde bir plan yok. Türkiye’nin buna ihtiyacı yok” dedi.