Gündem

BÜYÜKANIT: "TEK MODEL, BÖYLE BİR ŞEY YOK'' İSTANBUL (A.A)

16 Ekim 2010 22:56

-BÜYÜKANIT: "TEK MODEL, BÖYLE BİR ŞEY YOK'' İSTANBUL (A.A) - 16.10.2010 - Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt, ''Her ülke, sivil-asker ilişkilerini tesis ederken kendi yöntemini seçme hakkına sahiptir. Tek bir model yaratamazsın ki, coğrafya farklı, stratejiler farklı. Tek model, tek tip bir elbise, böyle bir şey yok'' dedi. Beykent Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezince düzenlenen ''Asker ve Devlet'' konulu seminerde konuşan Büyükanıt, AB'nin Türkiye ile ilgili rapor ve dokümanlarında en çok ileri sürülen hususun, TSK'nın kontrolü konusu olduğunu söyledi. Bunun çeşitli raporlarda yer aldığını belirten Büyükanıt, sivil-asker ilişkilerinin tam olarak AB'deki uygulamalara paralel hale getirilmesi sürecinin devam ettirilmesinin, Türkiye'nin geçen yıllarda kabul edilmiş reformlarla etkileşmesi ve sivil-asker ilişkileri alanında daha fazla reform yapmaya bağlı kalmasının da 2005'teki ilerleme raporunda yer aldığını ifade etti.  Genelkurmay Başkanlığının, AB, NATO ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı standartlarına uygun olarak Milli Savunma Bakanlığına karşı sorumlu olmasının da ilk defa 2000 yılındaki raporda yer aldığını anlatan Büyükanıt, ''TSK üzerindeki sivil otoritenin denetiminin AB ülkelerindeki uygulamalara uyumlu hale getirilmesine devam edilmesi, başta ulusal güvenlik stratejisinin şekillenmesi, sivil idarenin denetimsel işlevini tam olarak kullanmasının sağlanması, güvenlik işlerinin idaresinde daha geniş mali sorumluluk ve şeffaflık getirilmesi yönünde adımlar atılması konuları 2004-2005 yıllarında Türkiye'ye iletilmiştir'' dedi. -TSK'NIN ROLÜ VE GÖREVLERİ- TSK'nın rolü ve görevlerini tayin eden ve TSK'ya geniş bir manevra alanı sağlayan İç Hizmet Kanununun 35. maddesi ile İç Hizmet Yönetmeliğinin 85. maddesinin değiştirilmesinin öngörüldüğünü anlatan Büyükanıt, şunları söyledi: ''Türkiye'nin ve devletlerin güvenlik hizmetlerinin yürütülmesinde daha fazla hesap verilebilirlik, şeffaflık, özellikle Milli Güvenlik Kurulu üyesi üst rütbeli askerler tarafından yapılan basın açıklamalarının sadece askeriyeyi savunmakla ilgilenmesi ve sadece hükümetin yetkisi altında yapılması da 2005 yılı İlerleme Raporunda yer alır. Yasal ve kurumsal çerçeveyle ilişkili reformların yanı sıra sivil makamların denetim fonksiyonlarını uygulamaları, tam olarak kullanmaları, milletvekillerinin bilinçliliğinin artırılması ve siviller arasında konuyla ilgili uzmanlığın oluşturulması için daha fazla çaba harcanmalıdır. Bu da raporda yer almıştır.'' Silahlı Kuvvetlerin demokratik kontrolü konusunda Avrupa'da kabul edilmiş bir standart uygulama olduğunu vurgulayan Büyükanıt, tüm ülkeler için geçerli olabilecek bir model ve uygulamanın da mevcut bulunduğunu söyledi.  Büyükanıt, ''Her ülke, sivil-asker ilişkilerini tesis ederken kendi yöntemini seçme hakkına sahiptir. Tek bir model yaratamazsın ki, coğrafya farklı, stratejiler farklı. Tek model, tek tip bir elbise, böyle bir şey yok'' diye konuştu.  -''GENELKURMAY KENDİ BAŞINA ASKERİ STRATEJİ ORTAYA KOYAMAZ''- Genelkurmay Başkanlığının kendi başına askeri strateji ortaya koyamayacağını vurgulayan Büyükanıt, ''Bütün bunlar siyasi otorite tarafından kontrol ve denetim altındadır. Milli askeri stratejinin öngördüğü hedefler istikametinde Genelkurmay Başkanlığı, planlama programlama gereken konulara, mevcut imkanların orta ve uzun vadeli olarak hangilerinin karşılanması gerektiği konusuna genel anlamda açıklık getirir. Bu onaya gider, kendi başına uygulamaz'' dedi. Büyükanıt, bir katılımcının, ''Askerler güle oynaya askere gidiyorlar ama geldiklerinde zaman zaman komutanların sert tavırlarından dolayı hayal kırıklığı yaşadıklarını söylüyorlar. Bunun nasıl değerlendiriyorsunuz'' sorusunu, şöyle yanıtladı: ''Bu konularda aşırı genellemelerden kaçmak lazım. Askere iyi davranmamak bir suç unsurudur. Asker hata yaparsa cezasını çeker. Bazen askerler de terhis olduktan sonra abartıyor. Fotoğraf çekiliyorlar ve hepsi komando oluyor. Fotoğrafçılar tahtadan tüfek falan yapmışlar, kıyafet almışlar. Askerler de gidiyor ve buralarda fotoğraf çektiriyorlar. Sonra da 'Ben komando oldum' diye ailesine gönderiyor. Cem Yılmaz bir gösterisinde diyor ki; 'Baktım bu bizim Mehmetçiklerin hepsi komando. Eee mutfakta patatesi kim soyuyor?' Gençlerin yaptıkları hatalar da oluyor ama Türk Mehmetçiği gibi dünyada yoktur, müthiş fedakardır.'' Seminerin sonunda Rektör Prof. Dr. Mehmet Emin Karahan, Büyükanıt'a günün anısına teşekkür belgesi verdi.