Gündem

'Büyük Gezi davası geliyor' iddiası

Taksim Dayanışması'nın 6 üyesinin ifadeye çağrılmasının, bin kişiyi kapsayan geniş Gezi davasının hazırlığı olduğu öne sürüldü

19 Eylül 2013 13:26

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la görüşen Taksim Dayanışması üyelerinin ifadeye çağrılmasının altından, İstanbul’da bine yakın kişiyi kapsayan büyük bir dava hazırlığının çıktığı öne sürüldü.

Savcı Nazmi Okumuş’un, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Gezi eylemleri hakkında görüşen sekiz kişiden altısının ifadelerinin alınması için emniyete talimat verdiği öne sürüldü.

Taraf gazetesinden Hüseyin İstemil ve Billur Özgül’ün haberine göre, avukat Efkan Bolaç, Gezi sürecinde İstanbul’daki olaylarla ilgili üç soruşturma açıldığını söyledi. Bolaç, soruşturma dosyalarının Taksim Dayanışması, Taksim’de yaşanan Gezi olayları ve polisler hakkında olduğunu belirtti. Bolaç, Taksim’deki Gezi olaylarıyla ilgili dosyanın 1 Mayıs dosyasıyla birleştirildiğini de dile getirdi. Avukat Bolaç, İstanbul’daki Gezi olaylarıyla ilgili dosyada bine yakın şüpheli olduğunu söyledi.

İfadeleri alınacak Taksim Dayanışması üyeleri şunlar: DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhçu, Mimar Derya Karadağ, Şehir Plancıları Odası İstanbul Başkanı Tayfun Kahraman, Beyoğlu Semt Dernekleri Sözcüsü Cem Tüzün, KESK Sekreteri Canan Çalağan ve Mimarlar Odası Üyesi Mimar Derya Karadağ. Dayanışma üyelerinin avukatı Bolaç, Okumuş’a “Savcılıkta ifade versinler” teklifinde bulundu ama Okumuş polise talimat verdiğini ve ifadelerin polis tarafından alınacağını söyledi.

Avukat Bolaç, İstanbul’daki Gezi eylemleri boyunca üç soruşturma başlatıldığını belirterek şunları söyledi: “Dosyalardan biri Taksim Dayanışması, biri de Taksim’deki Gezi olayları ve 1 Mayıs’taki olaylarla ilgili. Bu dosyalar birleştirildi. Diğer dosya ise olaylarda ihmali olan polisler hakkında. Taksim Dayanışması ile ilgili dosyada 12 kişi soruşturuluyordu. Başbakan’la görüşen heyetle ilgili soruşturma dosyası ayrı görünüyor. İstanbul’daki diğer Gezi eylemleriyle ilgili dosyada ise bine yakın kişi şüpheli durumda.”

Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhçu ise şunları ifade etti: “Savcılık talimatında 13-14 Haziran tarihlerinde Başbakan’la görüşen heyetteki 6 kişinin ifadesinin alınması isteniyor. Bunun üzerine savcılıkla görüştük ve ifade vermek istiyoruz dedik. Savcılık ‘Talimat verdim ifadeleri polis alacak’ dedi. Bize henüz davet gelmedi. Bize ayrı bir dosya açılmamış. Genel Gezi soruşturması kapsamında ifadelerimiz isteniyor. Suçlu üretme konusu Gezi sürecinde gündeme gelmişti. Bu sürecin devamı olarak Başbakan’la görüşen heyetin de bu kapsama alındığı görülüyor. Ortada bir suç da yok, suçlu da. İfadelerimizin alınması hukuk dışıdır. Bu durumu, cumhuriyet savcısının işi yerine siyasi bir operasyon olarak değerlendirmek daha doğru. Bütün süreç Başbakan’ın talimatlarıyla yürütülmekte.”

 

Köprü olmaya çalıştık

 

DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu’nun konuya ilişkin yorumu ise şöyle: “Gezi sürecinde insanlar ile yönetim arasında köprü olmaya çalıştık. Fakat Başbakan’la görüşen grubun şüpheli olarak görülmesi kabul edilebilir bir durum da değil, demokratik bir yaklaşım değil. Bu görüşme suç unsuru hâline getirilmiş. Savcılık ifadeyi polis alacak diyor, polis ise bize tebligat gelmedi diyor."

Şehir Plancıları Odası İstanbul Başkanı Tayfun Kahraman ise “Sanırım polisin hazırladığı fezlekede şüpheli konumundayız. Bize bir tebligat yapılmadı” dedi.

 

Demeç vermek de suç

 

Beyoğlu Semt Dernekleri Sözcüsü Cem Tüzün ise şunları söyledi: “Savcılıktan ya da emniyetten bir bilgi ulaşmadı. Bu soruşturma dosyasını yürüten avukat arkadaşlar bize iletmişlerdi. Emniyetin 8 Ağustos’ta arkadaşlarımızı gözaltına aldığında hazırladığı fezlekede bizim de adımız geçiyordu. Başbakan Erdoğan ile görüşen heyetin de adı vardı. Suç olarak kamuoyunu yönlendirmek, demeç vermek gösteriliyor. Bunlar suç değil. Bize karşı bir suç isnadı olmaması gerekiyor. Hukuki ve demokratik bir olay değil. Birinin malına zarar verdi ya da bir yasayı ihlal ettiler gibi suç isnadı yok. Savcılık ifadeleri polis alacak diyor. Polise giden avukat arkadaşlarımıza da bize bir bilgi gelmedi deniyor. İfade vermeye hazırız.”