Elvan Yılmaz
Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, Barış Pınarı Harekâtı'na ilişkin muhalif açıklama yapanlara sert sözler sarf etti. Destici, "Batı, Avrupa'da buna 'İşgal' diyor. Bir de o şerefli Türkiye Büyük Millet Meclisinin koltuklarında oturan şerefsizler var, onlar da bunu diyor. Bunu söyleyen ya haindir ya soysuzdur" dedi.
Destici, BBP Çorum İl Kongresi ve partisinin yeni hizmet binasının açılışına katılmak üzere dün Çorum’a geldi. İlk olarak partisinin yeni hizmet binasının açılışını yapan Destici, daha sonra katıldığı il kongresinde gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Barış Pınarı Harekâtı'na yönelik muhalif açıklamalara tepki gösteren Destici, “Bu harekât başlayınca Batı dünyası, ABD, Avrupa Birliği üyesi ülkeler başta olmak üzere içerideki işbirlikçi hainlerde eklenerek 'Bu harekât Kürtlere karşı yapılıyor' dedi. Hatta hâlâ TBMM’de Hınçak ve Taşnak çetelerin torunları var" diye konuştu.
Destici, "Bunlar da çıkıp güya Türk devleti, Türk ordusu yeni bir tehcir ve soykırım yaptığını iddia ediyorlar. Büyük bir iftira ve karalama içerisindeler. Hem Batı’ya hem Avrupa’ya hem de bu soysuz hainlere şunu söylemek istiyorum: Kürtler bizim kardeşimiz. Biz Kürtlerle et ve tırnak gibiyiz. İslam'la müşerref olduğumuz günden bu yana kardeşiz. Sultan Alparslan’ın ordusunda, Malazgirt’te Selahaddin Eyyubi’nin ordusunda, Kudüs’te birlikte olmuşuz. Biz Malazgirt Zaferi'ni birlikte kazanmışız. Kudüs’ü Haçlılardan birlikte kurtarmışız. Çanakkale’de beraber savaşmışız. Biz biriz. Dolayısıyla bizi ayırmaya kimsenin gücü yetmez" ifadesini kullandı.
"Trump'ın mektubu alçakça, aptalca ve şapşalca yazılmış"
ABD Başkanı Donald Trump’ın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a gönderdiği mektubu da sert sözlerle eleştiren Destici, “Harekât çok başarılı bir şekilde sürerken Batı, dünya devletleri, BM ve ABD harekâtın durdurulmasını istiyor. Türkiye durdurmayınca da ABD’den bir heyet geldi. Heyetten önce de bir mektubun geldiği ortaya çıktı. Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanına yönelik seviyesiz, alçakça aptalca ve şapşalca yazılmış mektubu reddediyor ve kınıyoruz. Sahibine iade ediyoruz. Esas muhataplarının da sahibine bunu iade etmesini ve hadlerini de bildirmesi Türk milleti adına beklediğimizi ifade etmek istiyoruz. Kınıyor ve reddediyoruz. Böyle bir seviyesizliği, aptallığı, şapşallığı kabul etmemiz mümkün değil. Bu bir siyaset meselesi de değildir. Bu siyaset üstüdür. Çünkü dış politika siyaset üstü görülmelidir”
Destici şunları söyledi:
"Bu harekât asla ve Suriye’nin kuzeyinde yaşayan Kürt kardeşlerimize karşı değildir. Bu büyük bir iftiradır. Ya da Ermeni artıklarının ifade ettiği gibi bir tehcir de değildir. O tehcir artıklarının ifadesidir. Bir de bazıları ne diyor, 'Bu işgaldir' diyor. Batı, Avrupa bunu diyor. Bir de o şerefli Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin koltuklarında oturan şerefsizler var, onlar da bunu diyor. Bunu söyleyen ya haindir. Ya soysuzdur. Bu bir işgal de değildir. Bu harekât orayı özgürleştirmektir. Teröristlerden temizlemektir. O bölgeyi Kürdü ile Türkmeni ile Arabı ile o bölgenin esas sahiplerine teslim etmek için yapılmıştır.
Barış Pınarı Harekâtı'nın üç amacı var. Birincisi terör tehdidini ortadan kaldırmak hem bizim milli güvenliğimizi, sınır güvenliğimizi sağlamak hem de bölgedeki Kürt, Türkmen ve Arap kardeşlerimizi terörden kurtarmak için yapılmaktadır. İkincisi güvenli bölge oluşturmaktır. Oluşturacağımız bu güvenli bölgeye ülkemizde bulunan 3.5 milyondan fazla mülteci var. Bunların önemli kısmını oraya kendi topraklarına yerleştirmektir. İnsanları kendi topraklarına kavuşmaktır. Üçüncüsü de Suriye’nin toprak bütünlüğünü muhafaza etmektir. Çünkü orada yapmak istedikleri esas ana hedef Suriye’nin bir parçasını kopartıp PKK, PYD, YPG’ye bir terör devletçiği kurdurmak istemektedirler. Esas amaç budur. ABD ve Suriye’nin açıklamadığı ama bizim dünyanın herkesin bildiği plan budur. Türkiye Cumhuriyeti devleti buna müsaade edemez. Kanımızı, canımızı veririz. Ama orada bir PYD, PKK dinsiz terör devletini İslam’ın, İslam coğrafyasının kalbine ikinci bir Siyonist İsrail gibi kurulmasına müsaade etmeyiz ve etmemeliyiz. Açık ve net söylüyorum. Orayı da kopartarak orada büyük bir terör devletçiği oluşturmaya çalışıyorlar. Onun için biz buna müsaade etmeyiz.
Bu da büyük bir iftiradır. Bu da PKK’yı, PYD’yi, YPG’yi korumak adına söylenen bir cümle ve tezdir. Türkiye olmasaydı DAEŞ’le ne ABD ne bir başkası mücadele edemezdi. Oradaki başarı da Türkiye’nin başarısıdır. Başka teröristle sen diğer teröristle mücadele edemezsin. ABD bunu yapmaya çalışıyor. Aslında o da bunu biliyor, işine geliyor. ABD’de biliyor ki YPG/PYD, PKK’nın uzantısıdır"