Gündem

Bülent Arınç 'yeni parti' iddialarına yanıt verdi; "Kurucular listesinden neden çıkarıldınız" sorusunu yanıtladı

"AK Parti, MHP'lileşirse kaybeder"

24 Kasım 2017 00:38

AKP’nin kurucularından eski TBMM Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ‘Küskünler’ olarak nitelendirilen grubun AKP’nin içinden yeni bir parti çıkacağı iddialarına yönelik olarak “Bunların hepsi safsatadır. Bunlar, bizi yıpratmak için görevlendirilmiş bazı kişilerin uydurmasıdır” dedi. “Biz muhalif değiliz” diyen Arınç, “Benim için Recep Tayyip Erdoğan çok önemlidir ve benim adeta kardeşim mesabesinde gördüğüm birisidir” dedi.

Arınç, “Sizi neden ve kim kurucu listesinden çıkardı” sorusuna ise, “Hepsi malum belli kişiler. Baş harflerini söylesem olur mu? Onlar kendilerini biliyorlar. İsimlerini söylersem iyice küçülmüş olurlar. Beni yok etmek istediler, çünkü ben güçlü bir insanım” karşılığını verdi.

Arınç, özellikle 7 Haziran süreci sonrası ortak birçok noktada birlikte hareket eden AKP ve MHP’nin yakınlaşmasına ilişkin olarak, “Yüzde 50+1’i gerektirecek bir çoğunluk belki ittifakla mümkün olabilir. Ama asla ve kata biz MHP’lileşmeyeceğiz. AK Parti muhafazakâr demokrat kimliğinden vazgeçerse kaybeder” diye konuştu.

Arınç, 7 Haziran sürecinde eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’le aralarında yaşanan ‘parsel’ tartışması ile ilgili olarak “Ben, aramızdaki sorunun artık kesinlikle bittiğine inanıyorum. Barışmak söz konusu değil ama artık bu konuyu tartışmaya kimsenin ihtiyacı yok. Benim için bu mevzu artık kapandı” dedi.

AK Parti’nin kurucularından eski TBMM Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Habertürk TV’de Kübra Par’ın hazırlayıp sunduğu ‘Açık ve Net’ programına konuk oldu.

“2007'de ve 2011'de siyaseti bırakmayı düşünmüştüm”

Kübra Par’ın, “AK Parti’ye geri mi döndünüz?” sorusuna şu cevap veren  Arınç, “FETÖ'ye karşı net ve kararlı bir tutum takınmadığı için siyasetin dışına düştü” yolundaki yorumlara ise, Kesinlikle böyle bir şey yok. Ben 2007’de siyaseti bırakmayı düşünmüştüm Meclis Başkanlığından ayrılırken. 367 saçmalığı sonrası ahdettiğim için bırakamadım. 2011’de bırakayım dedim, bu kez de Erdoğan, ‘İhtiyaç var’ diyerek müsaade etmedi” yanıtını verdi. “15 Temmuz’dan neredeyse 5 yıl önce bu işleri bırakmıştım” diyen Arınç, “O zaman da ne FETÖ’cülük vardı ne de Fethullah Gülen sempatizanlığı vardı” ifadesini kullandı.

“80 milyonluk kitlede 80 kişi hariç herkes Gülen’e sempati duymuştur”

“Ben şundan çok eminim, bu 80 milyonluk kitlede belki 80 kişi haricindeki herkes Fethullah Gülen’in belki bir dini lider olarak, belki eğitim hizmetlerinin güzelliği karşısında bir sempati beslemiş olabilir. Ama o 80 kişi hariç, hiç kimse 15 Temmuz gibi bir ihaneti düşünmemiştir” iddiasında bulunan Arınç, şunları söyledi:

 “15 Temmuz’dan önceki süreçte Gülen cemaatini öven açıklamalardan dolayı FETÖ’cülük suçlaması yapılıyorsa, başımızdaki cumhurbaşkanımızdan siyasi parti liderlerine varıncaya kadar,  devlet bürokrasinin en üst noktasından en alt noktasına kadar bunlar hakkında olumlu sözler sarf etmiş olan herkesi bu kefenin içine koymak lazım. Bana FETÖ’cü diyecek bir akılsız varsa bu ülkede, lüten bunu genel manada düşünsün ki, “Bunları yüreklendirecek bir açıklama yapmıştır” sorusunun kimler karşılığı olabilir, bunları da bir aklına getirsin.

“Bir silahlı terör örgütü olduklarını 15 Temmuz'da anladım”

 Kübra Par, Arınç’a 17-25 Aralık operasyonlarından sonra yaptığı “Biz cemaate kategorik olarak karşı değiliz, iyi niyetli faaliyetler yürüttüklerine inanıyoruz” sözlerini hatırlattı ve şu soruyu yöneltti:

“Bu açıklamalarınızla, FETÖ’yü cesaretlendirmiş olabilir misiniz ve bu anlamda  özü ve özeleştiri yapmayı düşünüyor musunuz?”

Arınç, bu soruya “Bunların hiçbirine ihtiyacım yok” cevabını verirken, “Ben bu yapının silahlı terör örgütü olduğunu 15 Temmuz’da anladım. 15 Temmuz öncesinde bu cemaatin, bir silahlı terör örgütü olabileceğini düşünmemiştim” diye konuştu.

 “Herkes beni itibarlı bir insan olarak görüyor” diyen Arınç, “Bana kalkıp da kimse, ‘Sen FETÖ’cülere güç verdin’ demiyor. Bu özellikle troll ve troliçelerin bir insanı linç ederken kullandıkları yöntemler. Ben bunların kirli emellerine alet olacak ne bir söz söyledim ne de şu veya bu imkânı tanıdım. Bir tek gün oy istemedim, bir tek gün de desteklemedim” ifadesini kullandı.

Kübra Par, kendisine yönelik suikast planı iddiasıyla Kozmik Oda’ya girilmesini hatırlattığı Arınç’a, “Bu, devletin en mahrem bilgilerine ulaşmak için bir bahane miydi?” diye sordu. Arınç, “Ben olayın mağduruyum, benim üzerimden birileri operasyon yapmış olabilir, nitekim ortaya çıkan da budur. Ben hiçbir zaman suikast girişimidir demedim” sözleriyle kendisini savundu.

“Yeni bir hareket çıkarılmaya çalışıldığına yönelik iddialar safsatadır”

Arınç, Abdullah Gül, Hüseyin Çelik, Sadullah Ergin gibi isimlerle birlikte yeni bir siyasi hareket başlatacakları yolundaki iddianın sorulması üzerine, “Bunların hepsi safsatadır. Bunlar, bizi yıpratmak için görevlendirilmiş bazı kişilerin uydurmasıdır” dedi. “Biz muhalif değiliz” diyen Arınç, “Benim için Recep Tayyip Erdoğan çok önemlidir ve benim adeta kardeşim mesabesinde gördüğüm birisidir” diye konuştu.

“Eskiden bizdik, şimdi ben olduk” sözünün hatırlatılması üzerine ise:

“Bu parti Tayyip Erdoğan’ın partisi değildir. Bu parti millletin partisidir, bir şahsın partisi olamaz. Eleştiri bende hep vardı. Erbakan Hoca’yı da eleştiriyordum. Ama hiçbir zaman bana saygısızlık yapmazdı.”
2007’de Cumhurbaşkanlığı seçimi için Erdoğan’a aday olmaması gerektiğini söylediğini belirten Arınç, “Çünkü senin gibi bir başbakan bu ülkeye gelmedi, sen icracı bir başbakansın” dediğini ifade etti.

“Beni yok etmek istediler”

Kübra Par, Arınç’a “Partiyle irtibatım kesilmişti ama şimdi yeniden aidiyetim kuruldu” sözlerini hatırlattı ve “AK Parti’ye geri mi döndünüz” diye sordu. “Bir dönem yapılanlar karşısında üzüldüm” diyen Arınç, “Partinin üç büyük kurucusundan biri sayılan bir insanım ama partiden ayrıldıktan sonra beni kuruculuktan çıkardılar. Ve ben partinin resmi toplantılarına katılmaz oldum. Elbette kırıldım, böyle saçmalık olur mu? Bu büyük bir haksızlık. Ben bu partinin kurucusu olacağım, kendini bilmez birisi bu adam kurucu değil diyecek. Ama içime attım ve bunu gerekli yerlerde söyledim. Eksik olmasın bu konuyu bitiren Sayın Cumhurbaşkanı oldu. Küsmedim ama üzüldüm. “Siz kurucusunuz, bu sıfatınız devam ediyor. Siz bu partide her zaman söz sahibi olacaksınız” denildiği için Afyon toplantısına da katıldım. Daha sonra da başka ziyaretlerde birlikte olduk. Ben AK Parti’ye sadece bir sempatizan değilim; gözyaşım, sevincim, aşkım ve sevdam olan bir partiyle kurucu bağım tekrar geriye geldi” dedi.

Arınç, “Sizi neden ve kim kurucu listesinden çıkardı” sorusuna ise, “Hepsi malum belli kişiler. Baş harflerini söylesem olur mu? Onlar kendilerini biliyorlar. Parti içindekiler de biliyor onların kim olduğunu. İsimlerini söylersem iyice küçülmüş olurlar.  Beni yok etmek istediler, çünkü ben güçlü bir insanım” karşılığını verdi.

Partiye dönüşünde damadının yargılama süreci etkili oldu mu?

AK Parti’yle tekrar yakınlaşmasının, FETÖ üyeliği suçlaması ile yargılanan damadı Doktor Ekrem Yeter’in durumuyla ilgili olduğu yorumlarına sert çıkan Arınç, “Bu diyenleri bilsem de, onların yüzlerine karşı “Siz alçaksınız” diyebilsem. Damadımın tamamen bir gün aklanacağını imanım kadar biliyorum. Benim siyasi bir beklentim yok. Aktif siyasete de dönmeyi düşünmüyorum” vurgusunu yaptı.

“Ak Parti, asla ve kata MHP’lileşmemeli”

Arınç, geçen hafta Twitter hesabından yaptığı açıklamada sarf ettiği, “Hukuk siyasetin köpeğidir diyen Perinçek iradesi, 2019’da Erdoğan'sız ve AK Parti'siz siyaset dizayn etmek istiyor” sözlerine de açıklık getirdi:

“Tayyip Erdoğan, bizim yanımıza geldi, sözlerini reddediyorum. Erdoğan, Doğu Perinçek’in yanına hiçbir zaman gitmemiştir, gidemez de, birlikte de olamaz. Konjonktür sebebiyle beraber olmak, bunlar ayrı şeyler.”

Arınç, özellikle 7 Haziran süreci sonrası ortak birçok noktada birlikte hareket eden AK Parti ve MHP’nin yakınlaşmasına ilişkin olarak, “Yüzde 50+1’i gerektirecek bir çoğunluk belki ittifakla mümkün olabilir. Ama asla ve kata biz MHP’lileşmeyeceğiz. AK Parti muhafazakâr demokrat kimliğinden vazgeçerse kaybeder. Benim MHP’nin anladığı manada milliyetçiliğe, MHP’nin arzu ettiği anlamda Türkçülüğe itirazım var” görüşünü dile getirdi.

” Melih Gökçek mevzusu benim için kapandı”

Arınç, 7 Haziran sürecinde eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’le aralarında yaşanan ‘parsel’ tartışmasının artık geride kaldığını savundu ve sözlerini şöyle noktaladı:

“Ben, aramızdaki sorunun artık kesinlikle bittiğine inanıyorum. Barışmak söz konusu değil ama artık bu konuyu tartışmaya kimsenin ihtiyacı yok. Benim için bu mevzu artık kapandı.