08 Mayıs 2018 17:30
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin haftalık grup toplantısında konuştu. Buldan, "Bir önceki konuşmamda iktidarı uyarmıştım 'tokat geliyor' demiştim. Evet tokat hazır. Tüm Türkiye halkları o tokadı sandıkta atmaya hazırlanıyor" diye konuştu. Buldan, "Demirtaş özgürlüğüne kavuşmalı seçmenleriyle el ele omuz omuza bu süreci tamamlamalıdır. Kendinize güveniyorsanız, korkmuyorsanız Sayın Demirtaş’ı serbest bırakın, meydanlara çıksın, onunla yarışın" dedi.
24 Haziran seçimlerine çok kısa bir süre kaldığını ifade eden Buldan, Türkiye ve bölge kentlerinde gerçekleştirdikleri ziyaretlerde kazanacaklarına dair inanç ve kararlılığı bir kez daha gördüklerini kaydetti.
“OHAL’in tüm baskılarına rağmen halkımız partimiz ve heyetimizi kararlılıkla, aydınlık bir geleceğe olan büyük bir inançla sahiplendi” diyen Buldan, “Ben onurlu Serhad ve Botan halkı başta olmak üzere, bizlerin yanında olan tüm halkımıza teşekkür ediyorum. HDP’ye o kadar yüksek bir inanç vardı ki, meydanlar, sokaklar insan seli oldu, bizleri karşıladı. Biz bu coşkuyu elbette 11 şubatta Ankara’da gerçekleştirdiğimiz kongreden de aldık. Kongredeki coşku Kürdistan’ın her ilinde, her caddesinde daha da büyüyor. 7’den 70’e ayağa kalkan halkımız 24 Haziran seçimlerine çoktan hazır bile. Serhad halkı rengini şimdiden belli etmiş. O renk HDP’dir. O renk Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Selahattin Demirtaş’tır” diye belirtti.
Halkın 24 Haziran’ı dört gözle beklediğini ifade eden Buldan, “Kendi iradesini yok sayanlara en güçlü cevabı vermeye hazırlanıyor. ‘HDP’yi sandığa gömün’ talimatı verenleri, halkımız 24 Haziran’da sandığa öyle bir gömecek ki o sandıktan bir daha çıkamayacaklar. Bir önceki konuşmamda iktidarı uyarmıştım ‘tokat geliyor’ demiştim. Evet tokat hazır. Tüm Türkiye halkları o tokadı sandıkta atmaya hazırlanıyor. Eller havaya kalkmış, tüm Türkiye halkları, o tokadı sandıkta atmaya hazırlanıyor” dedi.
Buldan, seçim ittifaklarına ilişkin olarak ittifakların ülkenin ihtiyacını karşılayacak, demokrasiyi krizden kurtarabilecek ittifaklar olmadığı değerlendirmesini yaparak, şöyle devam etti: “Bir tarafta tekçi milliyetçi sağ bir ittifak var diğer taraftaysa demokratik bir çizgiyi temsil eden HDP var. AKP ve MHP, kendilerini kurtarabilmek için denize düşen yılana sarılır gibi birbirlerine sarıldılar. Onların ittifakları korku ittifakıdır. Krizle geldiler krizle gidecekler. Bunu herkes böyle bilsin. Sahada kesişen bu ittifaka, aynı zamanda HDP’ye karşı kurulan bir ittifaktır. HDP, Meclis’te temsil edilmesin, hedefleri budur. Bunun için kendi aralarında ittifak yaparak barajı bizim için korudular, ama biz o barajları halkımızın özgücüyle yıkacağız. HDP’nin karşısında utanacaklar, köşe bucak kaçmaya çalışacaklar. Türkiye haklarının demokratik seçeneği ve umudu sadece HDP’dir. Bu süreçte ilkeli ve kararlı duran HDP olmuştur. Biz kimseyle kapalı kapılar ardında pazarlık yapmadık kimsenin peşimden koşmadık, gitmedik, ilkelerimiz duruşumuz ortada. Hem Kürt halkının kendi içindkei ittifakı hem de Türkiye demokrasi ve emek güçleriyle ittifakı en onurlu ittifaktır. Bu salt bir seçim ittifakı değildir. Bu, uzun soluklu bir mücadele ittifakıdır. Geçen hafta Kürt partiler kendi aralarında bir ittifak kurdular, bu Kürtlerin ulusal ittifakı açısında tarihi bir değerde, tarihi bir önemdedir.”
Kürt partilerini kendi aralarında kurduğu “Kürdistani İttifak” için ise “Kürt halkının bizden beklediği de böylesi anlamlı değerli bir işbirliğidir. Ben HDP adına Kürt partilerinin değerli yöneticilerine bu duyarlı çıkışları için bir kez daha teşekkür ediyorum. Bunu seçimlerle sınırlı tutmamak, kalıcı hale getirmek, kurumsallaştırmak tarihi bir sorumluluk olarak önümüzde durmaktadır. Bunu başaracağımıza yürekten inanıyorum. Tüm Kürt partilerini bir kez daha selamlıyorum. Aynı şekilde HDP, Türkiye’nin batısında sol sosyalist, tüm emek güçleriyle bir mücadele ittifakı içindedir. Behice Boran’ın, Deniz Gezmiş’in, Mahir Çayan’ın mücadele geleneği ve mirası bugün temsiliyetini HDP’de bulmaktadır. İşçilerin emekçilerin kadınların ve gençlerin umudu HDP’dir. HDP yıllardır inancı ve kültürü dolayısıyla baskı gören Alevi toplumunun ve tüm farklı inançların kendisini güvende hissettiği ortak yaşamın adresidir. Karşımızdaki milliyetçi tekçi, mezhepçi sağ anlayışların ne Alevi toplumuna ne Sünni vatandaşlara getirebileceği hiçbir şey yoktur” değerlendirmesini yaptı.
Buldan, HDP’nin geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanlığı adaylığı ismi resmi olarak açıklanan HDP İstanbul Milletvekili Selahattin Demirtaş’ın Edirne ile Hakkari’yi birleştiren, Türkiye halklarının sevgi ve gönül bağı kurabilen herkesin umudu olabilen tek Cumhurbaşkanı adayı olduğunu söyledi. Buldan, Demirtaş’ın adaylığı için şunları söyledi: “İktidar tarafından siyasi bir rehine olarak tutulan Demirtaş kaldığı 4 duvar arasından herkese umut vermekte, çözüm üretmektedir. Erdoğan devletin tüm imkanlarını kullanmasına rağmen Türkiye halklarına topluma bir güvence vermemiştir. Demirtaş’a uygulanan rehine politikası aslında onun şahsında HDP’ye oy ve gönül veren milyonlara dayatılan bir zulümdür. Erdoğan ‘seçim demokratik bir yarıştır kendine güvenen herkes bu yarışta yer alabilir’ diyor. Biz de kendisine soruyoruz; madem öyle sayıları on bini bulan kadromuz neden seçim çalışması yapamıyorlar, neden cezaevlerindeler? Sen devletin her türlü imkanı ile her mekanda propaganda yaparken neden bizim Cumhurbaşkanı adayımız rehine durumunda? Sizler Cumhurbaşkanı adayları olarak il il gezeceksiniz, mitingler yapacaksınız, seçmenlerinizin eline dokunacaksınız. Ancak tek bir Cumhurbaşkanı adayı var Sayın Selahattin Demirtaş, İstanbul Milletvekilimiz Edirne Cezaevi’nde bir buçuk yıldır rehine olarak tutulmakta. Yapacağı seçim kampanyasını sadece avukatları aracılığıyla bizlere göndereceği notlar ve onların halkımızla buluşmasıyla gerçekleştirmeye çalışacak. Böyle bir haksızlığı böyle bir hukuksuzluğu asla kabul etmediğimizi ifade ediyoruz. Sayın Demirtaş’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığı kesinleştiği andan itibaren Sayın Demirtaş özgürlüğüne kavuşmalı seçmenleriyle el ele omuz omuza bu süreci tamamlamalıdır. Kendinize güveniyorsanız, korkmuyorsanız Sayın Demirtaş’ı serbest bırakın, meydanlara çıksın, onunla yarışın.”
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın haftasonu İstanbul’da açıkladığı seçim manifestosuna değinen Buldan, şunları söyledi: “Pazar günü Recep Bey AKP’nin manifestosunu deklare etti. Tekçi zihniyeti, toplumu bölen insanları kamplaştıran bir ülkenin bereketini bile tüketen bir partinin genel başkanı Tayyip Bey o manifestoyu halklarla paylaştı. Peki, 16 yıldır bu ülkenin tüm kaynaklarını sömürdünüz. Yetmedi insanları inançlarını sömürdünüz. O da yetmedi insanların yoksulluğunu ve işsizliğini sömürdünüz. Seçime giderken bir enkaz yarattınız. Sanki bu enkazı yaratanlar kendileri değilmiş gibi şimdi bir de kurtarıcılığa soyundular. AKP’nin manifestosu tam bir çöküş ve bitiş manifestosudur. ‘Zulme karşı merhamette yana olduk’ diyor Tayyip Bey. 16 yıldır iktidarda olan sizsiniz, zulmeden kim? Kürt halkı sizin merhametinizi Roboski’de gördü. Afrin’de gördü. Kürt halkı Sur’da, Nusaybin’de, Cizre’de, Gever’de gördü. Güney Kürdistan halkına vanaları kapatırız derken gördü, cesedi bir hafta sokak ortasında kalan Taybet Ana’ya yapılanlarda gördü. Her gün başlarına yıkacağız, imha edeceğiz, bir gece ansızın geliriz diyen kimdi. Buradan soruyoruz. Genelkurmay başkanını helikopterle Abdullah Gül’e yollayıp aday olmasın dedirten kim? Demokratik siyaseti yargının polisin hedefi haline getiren kim. Bu ülkeyi OHAL karanlığına gömen kim. On binlerce insanı içeriye atan kim? ‘Cudi’de F-16 olduk’ diyor, sonra da ‘sivilleştik’ diyor. Hem F 16 hem sivil nasıl olunuyor merak ettik. Marifet F-16 olmak değil barış insanı olabilmektir. Boş yere uğraşmayın, zerre kadar inandırıcılığınız kalmamıştır. Türkiye toplumunun sizin yalanlarınıza karnı toktur, 24 Haziran’da da size gerekli ders verilecektir.
Tüm bunlar yetmiyor ‘ahdim olsun ki enflasyon faiz düşecek’ diyor. Bugüne kadar neyi düşürdünüz, neyi düşüremediniz her şey ortada. Adaleti hukuku düşüremeyeceksiniz. Halkı açlığa ve yoksulluğa sürüklediğini halkın gönlünü kazanmaya gücünüz yetmeyecektir. İstikrar yalanı ortaya çıtı ver erken seçim kararı aldınız çünkü ülkeyi iyi yönetemediniz. Şimdi de iyi yönettik diye seçime gitmek istiyorsunuz. AKP aynı bozuk kaset gibi aynı nakaratları tekrar edip durmakta. Millete tekrar tekrar aynı filmi izlettirmeye çalışıyorlar ama bu kez izleyici farklı.
Erdoğan manifesto açıkladı, halk da 24 Haziran manifestosunu yazıyor. Bekleyin ve görelim. Hem AKP düşecek hem enflasyon düşecek. Siz gidince her şey düzelecek. AKP-MHP koalisyonu, kriz, KHK, hukuk dışılıktan başka hiçbir şey getirmedi bundan sonra da bir şey getirmeyeceğini biliyoruz. Erdoğan istediği kadar özgürlük adalet demokrasi nutukları atadursun ağzıyla kuş tutsa inandırıcılığı yok. Sizin demokrasiyi özgürlüğü adaleti ne hale getirdiğinizi herkes gördü. Sayılı günler kaldı, 24 Haziran’da halk sizin fişinizi çekecek. Tüm ülkeyi karanlığa çeviren bu faşizan zihniyetle 24 Haziran’da hesaplaşmak HDP’nin en asli görevlerinden biridir. Bu iktidardan kurtulmanın yolu HDP ve Demirtaş etrafında oluşturulacak toplumsal kenetlenmeden geçmektedir. HDP olmadan parlamento olmaz, Türkiye’de demokrasi olmaz. Biz insanca onurluca eşitçe özgürce emekten yana bir yaşam vaat ediyoruz. Barışı vaat ediyoruz. Demokrasiyi vaat ediyoruz. Adalet ve eşitliği vaat ediyoruz. Kimsenin dışlanmadığı bir yaşam vaat ediyoruz.”
Buldan, “25 Haziran sabahı halklarımız güzel bir sabaha uyanacak. Ev ev dolaşarak, sokak sokak mahalle mahalle dolaşarak seçim çalışmalarınızı yürüteceğiz. 7 Haziran ruhuyla 24 Haziran’ı demokrasi zaferiyle hep birlikte taçlandıracağız. Bu kötü gidişatı değiştirmek sizin elinizde. Senle değişir. Ahdimiz olsun ki Tayyip bey’e şöyle bir cevap veriyoruz ne sana başkanlık ne de 400 milletvekili. 50 milyon seçmenin oyuna talibiz parlamentoda HDP Cumhurbaşkanlığı seçimi Demirtaş” ifadelerini kullandı.
Buldan, son olarak 12 Mayıs’a kadarki seçmen listelerinin askıda olduğunu hatırlatarak, seçmenlerini kayıtlarını incelemesini ve gerekli başvuruları yapmasını istedi.
© Tüm hakları saklıdır.