Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü(OECD) "Daha uzun yaşam, hayatın bir noktasında işsiz kalma ve daha düşük gelir anlamına geliyor" uyarısı yaptı.
OECD tarafından yapılan bir çalışmada gelir ve yaşam koşulları bakımından gelecekte emekliler ve çalışanlar arasındaki eşitsizliğin artacağını öngören bir çalışma yayınladı. OECD çalışmasında, 1980'de 65 yaş ve üzeri kişilerin üye ülkeler içinde yüzde 20 ağırlığında olduğunu, 2015'te bu oranın yüzde 28'e yükseldiğini, 2050'de ise 65 yaş ve üzeri kişilerin toplam içinde yüzde 53'e çıkacağı öngörüsü hatırlatıldı. Daha uzun yaşamın, yaşlılığın bir noktasında emeklilik ya da gençlerin baskısı altında işini kaybetmek anlamına geldiği belirtilen çalışmada, bunun keskin bir gelir düşüşüne yol açacağı ve toplum içinde gelir eşitsizliğini derinleştireceği belirtildi.
Dünya'dan Mehmet Kaya'nın haberine göre, OECD çalışmasında çözüm amacıyla, çalışma çağında gelir eşitsizliğini azaltma, sağlık-eğitim- istihdam hizmetlerinde verilen hizmetin bedelini ve mali ağırlığını düşürme ve yaşlılıktaki gelir eşitsizliğine doğrudan müdahale önerildi.
OECD çalışmasında, halen genç olan nesillerin, kendinden önceki nesillere kıyasla daha eşitsiz ekonomik koşullarda yaşama riskinin giderek arttığı belirtildi. Hatta eğitim seviyesi düşük ve halen düşük gelir elde eden grupların yaşlılıklarında 'fakirlik riski' taşıdığı vurgulandı. Yaşlıların (65 yaş ve üstü) nüfus içindeki payının yükselecek olmasının gelişmekte olan ülkeler için de bu riski artırdığı kaydedilen OECD çalışmasında, "Gelecekteki yaşlılar daha daha uzun bir ömür sürüyor olacak ancak kendinden önceki nesillere kıyasla daha eşitsiz koşullarda yaşayacaklar. Daha uzun yaşam, hayatın bir noktasında işsiz kalma ve daha düşük gelir anlamına geliyor" tespiti yapıldı.
OECD çalışmasının, eğitim, sağlık, istihdam ve gelir eşitsizliklerinin erken yaşlarda başladığı tespitini yaptığı belirtilirken, "25 yaşındaki üniversite eğitimi almış bir erkek, düşük eğitimli bir meslektaşından yaklaşık 8 yıl daha uzun süre yaşayabiliyor. Kadınlar için aynı karşılaştırmada fark 4,6 yıl oluyor. Her yaşta, kötü sağlıklı insanlar daha az çalışıyor ve bu da daha az kazanma anlamına geliyor. Kötü sağlıklı, düşük eğitimli erkeklerin yaşam boyu kazancı yüzde 33 oranında azaltılıyor" dendi.
Düşük gelirli olarak çalışan eğitimsiz kişilerin daha düşük emekli maaşıyla yaşlandığı hatırlatılan çalışmada, "Emeklilik yaşının yükseltilmesi, düşük ve yüksek gelirli kişiler arasında toplam emeklilikte eşitsizliği artırma eğilimi gösterir. Ancak bu etki küçüktür. Bununla birlikte, yaşlılık dönemindeki cinsiyet eşitsizliği büyük bir olasılıkla kalıcı: bugün 65 yaşın üzerindeki yıllık emeklilik maaşları kadınlarda erkeklere kıyasla ortalama yüzde 27 daha düşük.
Yaşlılık yoksulluğu kadınlar arasında erkeklerinkinden çok daha yüksek" dendi. OECD çalışmasında, çözüm için; önleyici, hafifletici ve sorun çözmeye yönelik üç kanaldan müdahale önerildi. Önleyici kanaldan, kaliteli çocuk bakımı, iyi eğitim, dezavantajlı gençlerin ve risk gruplarının istihdamına özel önem verilmesi önerildi. Hafifletici kanaldan ise sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi, hasta odaklı yaklaşım, istihdam hizmetleri ve işsizlerin hızla işe geri dönüşünün sağlanmasına yönelik politikalar önerildi.
Sorun çözmeye yönelik kanaldan ise emeklilik gelir sistemlerinde yaşlılar arası eşitsizliğin giderilmesine yönelik telafi edici önlemler, birinci sütun emeklilikte iyi gelir, kadınlara yönelik ilave tedbir, makul fiyatla evde bakım hizmeti sunulması önerildi.