Habertürk yazarı Serdar Ali Çelikler, Milli Takım'da yaşandığı iddia edilen prim meselesinin Fatih Terim'in ekibi tarafından yayıldığını iddia etti. Çelikler, Milli Takım'ın Marsilya'da yaptığı kampa tek bir gazeteci giremezken, Terim'in damadı ve galerici ortağının girebildiğini yazdı.
Fatih Terim'e istifa davetinde bulunan Serdar Ali Çelikler, " Bu savaşı siz başlattınız, siz derinleştirdiniz, siz çözmediniz, siz siyasallaşmasına neden oldunuz ve siz kaybettiniz hocam." ifadelerini kullandı.
Serdar Ali Çelikler'in Habertürk'te yayımlanan "İstifa edin Fatih Hocam" başlıklı yazısı şöyle:
İstifa edin Fatih Hocam
Taa Antalya kampında başlamıştı sorunlar. Daha Fransa’ya varmadan Arda ile bozuşmaya başlamıştınız. Siz de ben de çok iyi biliyoruz ki aslında EURO 2016 yolunda daha elemeler başlamadan; ilk İzlanda maçından önceki İskoçya kampından bu yana Burak-Selçuk gibi bazı isimlerin tavır ve davranışlarından rahatsızdınız.
Eleme grubunu geçtik ve Avrupa’daki 54 UEFA ülkesinin 24’ünün katıldığı turnuvaya katıldık. Mutlu olduk, teşekkür ettik. Ama Antalya’da başlayan, sonra Fransa’da devam eden ‘berbat ötesi’ kamp dönemindeki tüm olumsuzlukların sorumlusu sizsiniz.
Kampa 6 kilo fazla ile gelen Arda’yı kesemediniz. Sonra daha kötüsü oldu. Etrafınızdaki herkes gelen felaketi gördü ve Hırvatistan mağlubiyetinden hemen sonra buldukları her kuytuda, buldukları her gazeteciye futbolcuları şikayet etti.
Sizin medyayı işaret edip “Tutturdunuz bir prim meselesi” dediğiniz konuyu bizzat sizin ekibiniz yaydı. Marsilya’da damadınızın, galerici ortağıyla girebildiği kampa bir tek gazeteci giremedi. Futbolcuları basınla, yayıncı kuruluş ile bile görüştüremeyen ekibiniz, Çek maçının ardından Arda ve Burak’ın koşa koşa mikrofonlara depar atmasını engelleyemedi. Sonra sizlere sorduk; “Ne oldu orada” dedik. Hepiniz kulağınızın üstüne yattınız.
Bu kadar süre içinde çözmeye çalışmadığınız, kimsenin de çözmeye çalışmasına müsaade etmediğiniz sorunu Hırvat maçından önceki basın toplantınızda bir daha siz ısıtıp bizlere sundunuz. Dediniz ki “Ben gereğini yaptım. Onlar da Türk milletinden özür dilesinler. Bundan sonra bu formayı şerefiyle taşıyacaklar giyecek...”
Hırvat maçı bitti, konu yine kapandı derken bu kez Arda konuştu. Size yanıt verdi ve özür dileyecek bir şey yapmadığını söyledi. Yine ortak kanı odur ki Arda o röportajı vermese Ukrayna-İzlanda kadrosuna çağrılacaktı.
Bu dönem içinde sadece ve sadece “Oyuncuya dayalı düzen olmasın” diye size destek veren her kesimi şaşırtan bir şey oldu. Kosova maçına bu kez hepsini birden çağırdınız. Bunu da Arda’nın sizi araması dolayısıyla olduğuna inanmamızı beklediniz.
Oysa siz çözmediğiniz, çözemediğiniz için siyasallaşan ve Sayın Cumhurbaşkanı’na kadar sirayet ettirilen bu konu taa en başına döndü. Bu esnada ne bahsettiğiniz özürler dilendi, ne de tatminkar açıklamalar yapıldı. Zaten daha Marsilya’da G.Saray ile ilgili sinyaller vermeye başlamıştınız da Hırvat maçının hemen ardından yine sinyal artırma yöntemi denediniz.
G.Saray’dan karşılık bulsanız bırakacağınız koltuğunuzda otururken Arda ve diğerleri açısından ‘tavrınızı’ koruyamadınız. Aslında Türk milletinden siz özür dilediniz. Bu savaşı siz başlattınız, siz derinleştirdiniz, siz çözmediniz, siz siyasallaşmasına neden oldunuz ve siz kaybettiniz hocam.
Sizi seven ve saygı duyan biri olarak ifade etmek istiyorum ki istifa edin hocam! Bu işte en başta Türk Milli Takımı, sonra da siz kaybettiniz. Ve biz aylardır bu saçma sapan ego savaşının ortasında kalmaktan yorulduk.