Papaz Andrew Brunson’un ev hapsine çıkarılmasına dair kararın ardından “Brunson’un tahliye edilmesi, Türkiye’de yargının siyasi kararla iş yaptığının önemli göstergelerinden biri oldu” ifadeleri ile haber yapan Cumhuriyet yargı muhabiri Alican Uludağ ve o dönem diplomasi muhabiri Duygu Güvenç hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 301. Maddesi çerçevesinde “Türkiye Cumhuriyeti devletini ve devletin kurum ve organlarını aşağıladıkları” iddiasıyla dava açıldı. Davanın; Brunson hakkındaki adli kontrol tedbirinin kaldırılması kararının verilmesinden önce açılması dikkati çekti.
Brunson hakkında 25 Temmuz’da ev hapsi kararı verildi. Cumhuriyet yargı muhabiri Uludağ ve o dönem diplomasi muhabiri Güvenç hakkında TCK’nın 301. maddesi kapsamında soruşturma başlatılmıştı.
Uludağ ve Güvenç, 26 Temmuz tarihli haberlerinde, “Brunson’un tahliye edilmesi, Türkiye’de yargının siyasi kararla iş yaptığının en önemli göstergelerinden biri oldu. Zira Ankara, AB ile ilişkilerini yoluna koymaya, yani yargıda ‘yüksek standartlar’ belirlemeye, hukukun üstünlüğünü egemen kılma yönünde adımlar atmasa da ilişkilerini ikili olarak düzeltmek için kolları sıvadı. Ne diyordu atalarımız, ‘bükemediğin eli öpeceksin” ve “Tutan da bırakan da yargı mı devlet mi” ifadelerini içeren haberlere imza atmıştı.
Güvenç, talimatla alınan ifadesinde “Rehine diplomasisi çökerken” başlıklı haberini; Türk yargısını aşağılamaya yönelik olmadığını, suç unsuru içermediğini, anayasal eleştiri hakkını kullandığını sözleri ile savundu.
Uludağ ise savunmasında haberinde yargıyı aşağılama içeren bir ibare bulunmadığını söyledi.
Adalet Bakanlığı izin verdi
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü, TCK’nın 301. maddesi kapsamında Güvenç ve Uludağ hakkında soruşturma açılmasına 6 Eylül’de izin verdi.İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da iznin ardından 1 Ekim’de iddianameyi tamamladı. İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi ise duruşma gününü 20 Aralık olarak belirledi.