Gündem

Bozma kararının ardından Kışanak ve Tuncel hâkim karşısına çıktı: Tutukluluğun devamına karar verildi

"Seçim öncesi suçlu gösterilmek istendik ve bununla propaganda yapılmak istendi siz de bunu sundunuz"

16 Ekim 2019 17:43

Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 18’inci Ceza Dairesi’nin, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi eski Eş Başkanı Gültan Kışanak ile Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel'e verilen hapis cezasını bozmasının ardından, yargılandıkları davanın ilk duruşması Malatya 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Savcı mütalassında tutukluluk halinin devamını talep etti. Mahkeme ara kararında tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı 13 Ocak'a erteledi.
 
Duruşmaya Kışanak ve Tuncel'in yakınları, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri, Tevgera Jinên Azad (TJA), HDP’li belediye eş başkanları, DBP Eş Genel Başkanı Mehmet Arslan, DBP Eş Genel Başkan Yardımcısı Halide Türkoğlu, çok sayıda kadın örgütü, HDP Malatya ve Diyarbakır il ve ilçe eş başkanları katıldı.
 
Kimlik tespiti ile başlanan duruşmaya Sebaha Tuncel ve Gültan Kışanak avukatları ile birlikte Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.

"2 yıl boyunca adil bir yargılanma olmadı"

Kışanak savunmasında, 2 yıl boyunca yargılandıklarını fakat bunun adil bir yargılanma olmadığına dikkat çekerek başladı. Gültan, “Seçim ağzı diye hukuki olsun diye beni duruşmaya getirdiniz. Açıklamayacağım, savunamayacağım hiçbir şey yoktur. Bize zaman tanımanız lazım dedik, onu da yapmadınız. Şişirilmiş dosya olduğunu göstermek istiyoruz ama bize zaman vermediniz. Sebahat Tuncel zaten gereken her şeyi açıkladı. Savunma hakkımızı kısıtlamayın, mahkemeye katılmak istiyoruz. Yığılma bir dosya ile karşı karşıyayız. Ne kadar saçma sapan bir şey varsa alınıp dosyaya eklenmiş. Sesimizi duyurmak istiyoruz. İstinafın verdiği karar da bunu gerektiriyor. Biliyorum seçim öncesi apar topar yargılama ve yüz yüzelik ilkesi ihlal edilerek ceza verildi. Seçim öncesi suçlu gösterilmek istendik ve bununla propaganda yapılmak istendi siz de bunu sundunuz. Yargılama önündeki siyasi baskıyı kaldırın. Biz de siz de avukatlar da siyasi baskıyı birebir yaşadı. İzleyiciler de bunu gördü. Yüz yüze ilkesini yerine getirin, ben üzerime düşen görevi yerine getirmek istiyorum. Siz yerine getirirsiniz getirmezsiniz o beni ilgilendirmez. Ayrıntılı savunmayı ileriki tarihlerde yapmak istiyorum” dedi.
 

"Bugünleri öngörüp söyledim diye tutukluyum"

Yaşananların bir savaş ortamı olduğunu söyleyen Kışanak, “Türkiye hegemon güçlerin arasında resmen pinpon topuna dönmüş. Korkunç bir savaş içerisindedir. 2012 yılında Meclis’te yaptığım konuşmada bugünleri ön görerek konuştum. Şimdi bundan dolayı yargılanıyorum. 8 yıl önce olacakları seslendim ama duymadı. Kendileri sırça köşklerde yaşıyor ama çocuklar, kadınlar, gençler yaşamını yitiriyor. Ölenler bu toprakların çocukları, insanları... Bunları dediğimizde ‘Esad rejiminin değişmesini istemiyor musunuz’ dedi. Bizler yıllarca aynı rejimi yaşadığımız için hiçbir otoriter yönetimi desteklemiyoruz. Yıl olmuş 2020 ama hala çözüm yok. İnsanların, kadın, çocuk, gençlerin katledilmesine göz yumamayız. Savaş bir insanlık suçudur. Bizler barıştan yanayız. Bizi dinlemeyip bataklığa sürüklendi” demesi üzerine mahkeme başkanı, “Size dönük iddialara cevap verin” dedi. Kışanak da “yüreğinin yandığı ve gencecik bedenlerin tabutlara sağdırılmasına gönlünün el vermediği” cevabını verdi.
 

"Bizi değil, ülkeyi kaosa sürükleyenler yargılansın"

Kışanak, barışı savunanların değil, ülkeyi kaosa sürükleyenlerin yargılanması gerektiğini söyledi. Gültan Kışanak, “Bizi tutukladınız diye vicdan bırakamadınız. Kör kuyuda da olsak, zindanda da olsak halklarımızın yanındayız” diyerek bir sonraki duruşmaya birebir katılma talebinde bulundu.
 

Savcı, tutukluluk hallerinin devamını talep etti

İddia makamı mütalaasında Kışanak ve Tuncel'in tutukluluk hallerinin devamını talep
 
Ardından Kışanak'ın avukatı olan Mehmet Emin Aktar, “Cumhurbaşkanı ‘onları bırakamayız’ dedi. Soruyorum siz mi bu duruşmaya karar veriyorsunuz? Bizim söyleyeceklerimizin etkisi yok. Sizin kararınız bellidir. 2 yıl boyunca bu salonda yapılan hizmetler yargılandı” savunmasını yaptı. 
 

"Yargılamaların da bir ömrü var"

Kışanak'ın diğer avukatı Mesut Beştaş ise, “Belli ki mahkeme heyeti istinafın bozma kararının gerekçesini kabul etmemiş. Biz 2 yıl boyunca suçlamalara tek tek açıklama yaparak dikkat çektik. İktidar bu ülkede savaş diyorsa savaş, barış diyorsa barış, bir şey demiyorsa bir şey demeyeceğini diyor. Buna benzer birçok dava gördük. Her canlının organizasyonun bir ömrü olduğu gibi anladık ki bu yargılamaların da bir ömrü var. Avukat olarak söylediklerimizin mahkeme tarafından bir önemi yok. Böyle yargıya, hukuki savunma yapmak Trump’ın açıklamalarına benziyor. Fakat eninde sonunda bırakacaksınız” diyerek, AİHM’in HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında verdiği karara değindi. 
 
Tuncel'in avukatı olan Şivan Cemil Özer de, tutukluluğun neden devam ettiğini ya da neden iki eşbaşkanın bırakılmadığını sordu. 
 

"Sivil polisler duruşmada ne yapıyor?"

Tuncel'in diğer bir avukatı Sebahat Gençtarih ise, müvekkillerinin duruşmaya getirilmesini talep ederek, mahkemenin hissettiği gibi kendilerinin de müvekkillerini görüp hissetmek istediğini ifade etti.
 
Tuncel, “Savunmak için süreler kısıtlı. Getirildikleri zaman ya alt katlarda kötü koşullarda bekletiliyorlar ya da civar hapishanelerde kalma ile tehdit ediliyorlar. Bir başka şey sivil polisler duruşmada ne yapıyor? Bu size bir baskıdır. Mahkeme düzeni böyle olmamalı insanlar içeriye girerken nasıl oturmaları gerektiğini belirtiyorlar. Ayrıca açlık grevinde olan bir insanın 20 dosyaya ilişkin savunma yapmasını istediniz. Gelemedi, ceza verdiniz. Politik dosyalar bunlar” diyerek dosyada delil diye sunulan birçok delilin olmadığına dikkat çekti.
 
Sebahat Tuncel son olarak eksikliklerle davanın yürütüldüğünü, davanın nereden tutulursa elde kalacağını belirterek, “Marifet beraat vermek değil soruşturma esnasında kovuşturmaya yer yoktur demektir. Kaçma şüphesine ilişkin hiçbir delil yok. Gültan Kışanak yurt dışındaydı ve yapılacak operasyonun sinyalini almasına rağmen geldi. Mahkeme hakkaniyetli ise dediklerimizi değerlendirir” diyerek, müvekkillerinin bir sonraki duruşmaya getirilme talebinde bulundu.
 
Mahkeme heyeti verdiği 15 dakikalık aranın ardından ara kararını açıkladı. Mahkeme heyeti gelmeyen dosyaların akıbetinin sorulmasına, tutukluluk halinin ölçülü olduğuna ve adli kontrol tedbirinin yeterli bulunmadığına karar vererek, duruşmayı 13 Ocak 2020 tarihine erteledi. (JinNews)