T24 - Türkiye’nin AİHM’de mahkûm olmasına neden olan uzun tutukluluk sürelerinin sonlandırılması için yürürlüğe giren düzenleme yargının sıkıntılarını ortaya koydu.
Türkiye’nin AİHM’de mahkum olmasına neden olan uzun tutukluluk sürelerinin sonlandırılması amacıyla 2005’de yapılan ancak 31 Aralık 2010’da yürürlüğe giren düzenleme, hem yerel hem de yüksek yargının içler acısı halini ortaya koydu. Milliyet gazetesinde yayımlanan haber şöyle:
Enerjisini, Hakimler ve Savcılar Kurulu, Anayasa Mahkemesi gibi, daha çok yargıdaki kadro alımını, siyaseti etkileyen kurumların yapısını değiştirmeye harcayan Türkiye, hızlı yargılamayı beceremediği için yeni düzenlemeye göre, tecavüzcüler, katiller, uyuşturucu kaçakçılarını serbest bırakmak zorunda kalacak. Bu kişiler, davaları yeniden kesinleştikten sonra bir daha ele geçirilebilirse yeniden tutuklanacak. Kaplumbağa hızıyla davaları sonuçlandırabilen yargının işleyişi hızlandırılamazsa, bugün cinayet işleyen bir katil, yerel mahkemelerdeki bir dava ortalama 270, Yargıtay Başsavcılığı’ndaki bir dava ortalama 473, Yargıtay’daki bir dava, ortalama 399 gün sürdüğü düşünüldüğünde 5 yıl sonra uzun tutukluluk süresi nedeniyle çok büyük bir ihtimalle serbest kalacak.
Hırsızlığın tutukluk süresi en fazla bir yıl
CMK’nın 31 Aralık’ta yürürlüğe giren 102. maddesinde, “Ağır ceza mahkemesinin görevine girmeyen işlerde tutukluluk süresi en çok bir yıldır. Ancak bu süre, zorunlu hallerde gerekçeleri gösterilerek altı ay daha uzatılabilir. Ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde, tutukluluk süresi en çok iki yıldır. Bu süre, zorunlu hallerde, gerekçesi gösterilerek uzatılabilir; uzatma süresi toplam üç yılı geçemez” hükmü yer alıyor.
Buna göre; hırsızlık, görevi kötüye kullanma, taciz gibi asliye ceza mahkemesi kapsamına giren suçlarda, tutukluluk süresi en fazla bir yıl olacak ve yarı oranında uzatılabilecek.
CMK’ya göre tutukluluk hesapları
Cinayet, zimmet gibi ağır ceza kapsamındaki suçlarda ise maddede, tutukluluk süresinin en fazla 2 yıl olabileceği, bu sürenin zorunlu hallerde 3 yıla kadar uzatılabileceği belirtiliyor. Bu ifadenin maddede, “Uzatma süresi 3 yılı geçemez” şeklinde yazılması, tutuklamanın toplam 3 yıl olabileceği ya da 2 yılın ardından 3 yıl daha uzatılabileceği gibi yorumlara yol açtı.
Maddede, özel yetkili mahkemelerin alanına giren, terör, çete, uyuşturucu gibi suçlarda ise bu sürenin iki katı olacağı belirtiliyor. Bu nedenle, ağır cezadaki toplam tutukluluk süresini 2 yıl hesaplayanlar özel yetkililerde sürenin 4 yıl olacağını, ağır cezadaki toplam tutukluluk süresini 3 yıl hesaplayanlar, özel yetkililerde sürenin 6 yıl olacağını, ağır cezadaki toplam tutukluluk süresini 5 yıl hesaplayanlar ise özel yetkililerde sürenin 10 yıl olacağını savunuyor. Bu hükümlere göre, mahkemeler ilk etapta ağır ceza mahkemelerindeki azami süreyi 5, özel yetkililerde 10 yıl olarak düşünerek, azami tutukluluk süresini aşan tutukluları tahliye etmeye başladı.
Cinayet suçlularına peşpeşe tahliye
Uzun tutukluluk sürelerinin sürekli eleştiri konusu olduğu Türkiye, böylece yıllar sonra beklenen adımı atmış oldu. Ancak tutukluluğa azami sınır getiren düzenleme, yargının içler acısı halini açığa çıkarttı. Bingöl’de 5 kişiyi öldürmek, 7 kişiyi yaralamak suçundan 90 yıl hapse mahkum edilen sanık, davası 5 yıldır kesin hükme bağlanmadığı için Gümüşhane’deki mahkeme tarafından geçen cuma tahliye edildi.
Uyuşturucu kaçakçısı Urfi Çetinkaya, organize suç örgütü lideri Sedat Şahin gibi isimler de tahliye olmak için başvuru yaptı.
Cinayet işlediğini kabul eden onlarca katil, davaları 5 yıldır bitirilemediği için tahliye olabilecek. 2006’da, bayramda hiçbir neden yokken 7 kişiyi öldüren Yiğit Bekçe ve Mehmet Karahasan için bile tahliye umudu olduğu belirtiliyor. Sakarya’da yargılandıkları davada, geçen Ekim’de ağırlaştırılmış müebbete mahkum edilen iki isim, cezaları gelecek Eylül ayına kadar Yargıtay’dan dönmezse, bu davadaki tutukluluk hallerinden kurtulabilecek. Ancak Bekçe ve Karahasan için ayrı illerde farklı davalar açıldığından, tahliyeleri diğer katillere oranla daha güç olacak.
25 bin kişi ‘hayata’ karşı suç işledi
Bu istatistiklere göre, bugün adam öldüren bir kişi, kaçmak istemesine karşılık hemen yakalanırsa, gözünü 5 yıl sonrasına dikebilecek. Yargıtay ortalamaları eklendiğinde, katil, davası kesin hükme bağlanmadan serbest bırakılacak. Davası kesinleştikten sonra yeniden cezaevine konulması ise ancak ele geçirilmesine bağlı olacak. İstatistiklere göre, sadece 2009’da hayata karşı suç işlediği için 25 bin kişi hakkında dava açıldı. 2 milyon kişinin davası ise bir sonraki yıla devredildi.
179 dosyada karar günü
CMK’nın 102. maddesine yönelik tartışma, başta Ergenekon’da yargılanan tutuklular olmak üzere, örgütlü suçlardan yargılananların tutukluluk süresi 4 yıl mı, yoksa 10 yıl mı olduğu konusunda çıkıyor. Düğümün bugün çözülebileceği öğrenildi. Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin terör suçları ve örgütlü suçlardan açılan 179 dosyada tutuklu sanık bulunduğunu belirlediği ve bu dosyalarla ilgili kararlarını bugünden başlayarak vereceği bildirildi. Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin kararı belirleyici olacak. 5 bin sanığın gözü bu dairede olacak.