Ekonomi

Boru hattı ortada kaldı, 18 milyon dolar toprağa gömüldü

Yanlış planlama ve bürokrasi hatası, devleti 18 milyon dolar (yaklaşık 27 milyon TL) zarara soktu.

13 Eylül 2009 03:00

Yanlış planlama ve bürokrasi hatası, devleti 18 milyon dolar (yaklaşık 27 milyon TL) zarara soktu.

20 yıl önce yapılan hat, sahipsizlikten çürümeye terk edilince, inşaat için kullanılan 12 milyon 140 bin 100 İslam Dinar'ı (yaklaşık 18 milyon dolar) krediyi de Hazine ödemek zorunda kaldı. Hazine Müsteşarlığı'ndan verilen bilgiye göre, projede kullanılan kredinin geri ödemesi, geçen yıl sonu itibarıyla tamamlandı.

İzmit-İstanbul arasında yapılan petrol boru hattını Zaman, 25 Mayıs 2002'de "128 kilometrelik boru hattı çürümeye terk edildi" başlığı ile kamuoyuna duyurmuştu. 1977'de Devlet Planlama Teşkilatı (DPT), Trakya Bölgesi ve İstanbul'un petrol ihtiyacını karşılamak ve tanker trafiğini azaltmak için yeni bir petrol boru hattını planladı. 1985'te inşaatı ihale edilen hat, gecikmeli olarak 1989'da tamamlandı. Petrol taşımacılığı için planlanan hat, işletmeye alınmadığı için çürümeye terk edildi. Çalışmayan boru hattından gelir de elde edilemeyince, inşaat için harcanan parayı garantör olan Hazine ödedi. Hazine, çürüyen boru hattı için kredinin kullanıldığı İslam Kalkınma Bankası'na 18 milyon dolar ödeme yaptı. Kamu yönetimi, her yıl milyonlarca dolarlarla yol, boru hattı, büyük hizmet binaları, köprüler, barajlar vb. inşaat yapıyor. Projelerin birçoğu Hazine garantili bulunan kredilerle inşa ediliyor. Denetimsizlik ve yanlış planlama, projelerin birçoğunun ya tamamlanmamasına ya da tamamlandığı halde atıl durmasına sebep oluyor. Plansızlığa son örnek, İzmit-İstanbul arasında yapılan petrol boru hattı oldu. Boru hattı bitmesine rağmen 18 yıldır petrol taşımacılığında kullanılamadı. Sahipsizlik yüzünden 128 kilometreyi bulan hat, çürümeye terk edildi. İşletmeye alınmadığı için herhangi bir gelir elde edilemeyen hat, devlete 18 milyon dolara mal oldu. Hattın inşaatında kullanılan krediyi Hazine, İslam Kalkınma Bankası'na (İKB) ödedi. İnşaat aşamasında proje için 15,5 milyon dolarlık kredi anlaşması yapılırken rakamın 8,5 milyon dolarlık bölümü kullanıldı. Aradan geçen zaman dikkate alınarak Hazine parayı 18 milyon dolar olarak bankaya geri ödedi. 30 Haziran 2004'te başlayan ödemeler, 6'şar aylık dönemler halinde 10 taksitte yapıldı. Hazine Müsteşarlığı'ndan verilen bilgiye göre, 31 Aralık 2008 itibarıyla kredi ödemesi tamamlandı.

Hat, belediyelere devredildi

Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından yaptırılan ancak devreye alınamadığı için Enerji Bakanlığı'na (BOTAŞ) devredilen hattın son sahibi belediyeler olacak. Enerji Bakanlığı'ndan alınan bilgiye göre belediyeler, hattın sağlam kalan bölümlerini bakıma alıp su taşıma vb. amaçlı kullanacak. BOTAŞ, YPK kararı gereği hattın devir işlemlerini yaptı. Ancak, inşaat sırasındaki kamulaştırma sorunları ve boru hattı etrafındaki yapılaşma nedeniyle belediyelerde devir işlemlerinde sorunlar yaşıyor. Ayrıca, boru hattı için alınan yakıt pompası üniteleri ile Pig istasyonları BOTAŞ Pendik İşletme Müdürlüğü'nde ihtiyaç durumunda kullanılmak üzere tutuluyor.

İstikbal Mobilya Antalya Bölge Müdürlüğü tarafından düzenlenen iftar programına katılan Türkiye Mobilya Sanayicileri Derneği Başkanı ve Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nazif Türkoğlu, gazetecilere yaptığı açıklamada, 1 Nisanda başlayan KDV indirimi uygulamasının sektörde canlanma yarattığını söyledi.

Özellikle marka mobilya sektörünün oldukça verimli bir dönem geçirdiğini belirten Türkoğlu, ''(Kriz var) denilen dönemde Bellona yüzde 23, Mondi yüzde 55, İstikbal Mobilya yüzde 32 büyüdü. Türkiye dışından gelen bu kriz, sektörde uygulanan doğru politikalarla iyi yönlendirildi'' dedi.

KDV indiriminin 1 Ekimde sona ereceğine dikkati çeken Türkoğlu, yakalanan bu hareketliliğin bitmemesi için Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'yla görüşmeler yaptıklarını söyledi.

Uygulamanın 6 ay daha uzatılmasını talep ettiklerini belirten Türkoğlu, şöyle devam etti:

''KDV oranlarının 6 ay daha bu şekilde devam etmesini istiyoruz. Mobilya sektöründeki hareketlilik Ekim ayında itibaren bitiyor. Bir de KDV eski hali olan yüzde 18'e çıkarsa, ciddi durgunluk olabilir. Mobilya hacimli üründür. Stok yapmak zor bir iştir. Satıyorsan üretirsin, satamıyorsan üretimi durdurmak zorundasın. Üretimi durdurmanın en kolay yolu da işçi çıkarmaktır. Böyle bir mecburiyet var.

10'uncu aydan itibaren mobilyada sezon biter. (Bize 6 ay daha süre verin) diye hükümete talepte bulunduk. Hükümetin teşvikinin devam etmesini istiyoruz. Şu anda siparişler de birikmiş durumda. Siparişlerin de parası alınmış, 1 Ekimden sonra teslim edilmek zorunda. 1 Ekimde KDV yüzde 18 olursa, biz bu 10 puanlık açığı tüketiciden ya da bayiden alamayız. Dolayısıyla kaos oluşur. Halbuki ilk etapta indirim süresi 3 ay uzarsa bu kaostan kurtulmuş oluruz. Üstelik satış da devam eder.''

Nazif Türkoğlu, mobilya sektörünün aynı zamanda tekstil, sünger, ahşap, ambalaj sanayi gibi 20 sektöre de kaynak sağladığına işaret etti. Türkoğlu, mobilya satışındaki hareketliliğin azaldığı dönemde KDV indiriminin de sona ermesinin, bu sektörlerin yarı yarıya küçülmesine neden olacağını sözlerine ekledi.