IMF anlaşmasına yönelik beklentiler ve Hazine ihalelerine gelen talep, faizi tarihinin en düşük seviyesine, borsayı 22 ayın zirvesine taşıdı. Dolar ise TL karşısında, Merkez Bankası'nın müdahaleye başladığı 1.46 seviyelerine indi.
Dün tüm piyasalarda TL bazlı enstrümanların rekor kırdığı bir gün yaşandı. 50.000'e dayanan İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) 22 ayın zirvesini, faiz tarihinin en düşük düzeyini gördü. Dolar ise ağustos ayındaki düşüşte tartışmalar yaratan 1.46 TL'ye geriledi. Hazine'nin dün yaptığı üç ihale yeni bir rekorla sonuçlandı.
Üç ihaleye gelen 89 milyar 525 milyon liralık toplam teklifle faizler yüzde 8'in altına yerleşti. Bir haftada yapılan altı ihaleye gelen teklif Rekabetçi Olmayan Teklifler (ROT) ve ihalede yapılan tekliflerle birlikte 200 milyar lirayı aştı. Beş ihalede Hazine, 22 milyar liraya yakın borçlanma gerçekleştirdi. Faizi yeni tarihi diplerine taşıyan düşüşler, borsada dün başlayan zirve hareketini tetiklemeye devam etti. Borsa yeniden 50 bin sınırına dayandı. Gün içerisinde 49 bin 536 puanı gören borsa böylece son 627 günün en yüksek seviyesini görmüş oldu.
Faizin zinciri boşaldı
Uluslararası Para Fonu (IMF) ile bir anlaşmanın çok yakında tamamlanacağına yönelik inanç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Gelir İdaresi konusundaki anlaşmazlık çözüldü, hemen bir anlaşma istiyorum" açıklamasıyla daha da güçlenmişti. Bunun ardından önceki gün gerçekleşen ihalelerde Hazine, tarihinin en düşük borçlanma faizini elde edince piyasa faizi de onu takip etmiş ve gün sonunda gösterge faiz yüzde 8'in üstünde kapansa da gün içerisinde faizde ilk kez yüzde 8'in altını görmüştü. Bu düşüşte önceki gün gerçekleşen ihalelere gelen rekor talebin de çok büyük bir etkisi olmuştu. Dün ise bu gelişmelerin bir tekrarı yaşandı. Yine Hazine ihaleleri faizde rekor düşük seviyelerin baş aktörü oldu. Üç ihaleye gelen toplam 89 milyar liranın üzerineki talep, faizlerin yüzde 7'li seviyelere yerleşmesine neden oldu. Talebin yüksek olacağı beklentisiyle yüzde 7,70 seviyelerinden günü başlayan 11 Mayıs 2011 vadeli gösterge tahvilin faizi, ihalelerin beklendiği kadar yüksek taleple karşılaşmasıyla yüzde 7,74 seviyesine oturdu ve günü bu seviyeden kapattı.
Hazine'nin dün ihraç ettiği 3 Ağustos 2011 itfalı yeni gösterge tahvilde ise gün sonu kapanışı yüzde 7,83 bileşik faiz seviyesinden oldu. Yeni gösterge tahvilin ihracında ortalama bileşik faiz yüzde 7,72 oldu. Hazine, dün düzenlediği 3 tahvil ihalesinde toplam net 10 milyar 6 milyon lira borçlandı.
Borsa gözünü 50 bine dikti
Faizdeki düşüş borsanın da ateşleyicisi oldu. Önceki gün faizde tarihi düşüşle 49 bine dayanan İMKB, faizdeki düşüşün devamıyla dün yükselişine kaldığı yerden devam etti. Gün içerisinde 49 bin 536 puanı test eden İMKB'de, yükselişin aktörleri yine bankacılık hisseleriydi. Bankacılık hisselerinde ise önderliği Halk Bankası, İş Bankası (C) ve Yapı Kredi Bankası hisse senetleri yaptı. En son 17 Ocak 2008 tarihinde 49 bin 500'ün üzerini gören borsada böylece son 22 ayın en yüksek seviyesi de test edilmiş oldu. Sigorta hisselerinde yaşanan yükselişler de yükselişi destekleyen bir diğer etken oldu. Borsa günü 49 bin 466 puandan yüzde 3,17'lik yükselişle kapattı.
Dolar yeniden tartışma eşiğinde
İyimser havayla TL'nin güçlenmesi de doların TL karşısında tartışma eşiğine gerilemesine neden oldu. TL karşısında gün içinde 1.4570 TL'ye kadar gerileyen dolar, günü 1.46 seviyelerinde kapattı. Böylece geçen hafta cuma günü 1.50 TL seviyelerini aşağıya kıran dolar kuru üç işlem gününde yüzde 3'ün üzerinde değer kaybetmiş oldu. 3 Ağustos'ta 1.46 seviyelerine gerileyen dolar, özellikle ihracatçı cephesinde büyük tartışmaya neden olmuş ve 4 Ağustos'tan itibaren Merkez Bankası döviz alım müdahalalerine başlamıştı. Ağustos ayından bugüne kadar Merkez'in alım ihalelerine gelen 5 milyar 60 milyon dolarlık teklife karşılık 30'ar milyon dolarlık ihalelerle 1 milyar 230 milyon dolarlık dolar toplayan Merkez, yaptığı 41 ihalenin ihale dışında da 632 milyon dolarlık alım yaptı. Uzmanlar iyimser havaya karşılık, bu alımlara rağmen dolardaki düşüşün durmamasının ihracatçı cephesinde yeni bir tepki yaratabileceğini ve Merkez'in döviz alım ihalelerinde miktarı artırması için baskı oluşabileceğini düşünüyor.