Gündem

Boğaziçi Yurtdışı Topluluğu: Üniversitemiz bir yıldır ablukada, özgürlüğü, adaleti, ortak geleceğimizi beraber savunalım!

"Berke Gök ve Perit Özen, barışçıl protestoları sebep gösterilerek halen 91 gündür Silivri’de rehin tutuluyor"

04 Ocak 2022 10:25

Boğaziçi Yurtdışı Topluluğu, "Üniversitemiz bir yıldır ablukada, özgürlüğü, adaleti, ortak geleceğimizi beraber savunalım!" çağrısını yaptı. 

Boğaziçi Yurtdışı Topluluğu'nun yaptığı yazılı açıklamada, "Boğaziçi Üniversitesi Türkiye’nin en köklü ve itibarlı yüksek öğretim ve araştırma kurumlarından birisi. Özen ve emek ile kurulmuş, geliştirilmiş, dünyanın farklı akademik çevrelerinde kendine saygın bir yer edinmiş 150 yıllık bir müessese. Akademisyen, öğrenci ve mezunlarının bilim, teknoloji, sanat ve sivil toplum başta olmak üzere pek çok alanda önemli katkılar yapmasına olanak sağlamış, Türkiye'nin dünyaya açılmasına vesile olmuş nitelikli bir kamu üniversitesi. Biz mezunlara eleştirel düşünmeyi, araştırmayı, sorgulamayı öğreten, aynı zamanda kampüsünde eskimeyen dostluklar kurduğumuz evimiz. Onu, bizden sonraki kuşakların da bizlerle aynı imkanlara sahip olması, dersliklerinde, öğrenci kulüplerinde, kampüsünde özgürce sürdürdükleri faaliyetlerle kendilerini her yönden geliştirebilmeleri için savunuyoruz." denildi. 

"Üniversitemiz bir yıldır ablukada"

Açıklamada şu ifadelere yer verildi: 

"Tam bir yıl önce AKP Genel Başkanı, üniversitenin rektörlük makamına, Boğaziçi Üniversitesi’nin hiçbir kuruluna, akademisyenine, öğrencisine, çalışanına danışmadan,  liyakatsiz birini atadı. Kayyum Melih Bulu’nun yüksek lisans ve doktora tezleri intihal, kariyeri ise AKP parti faaliyetleriyle doluydu. Bu aşağılayıcı atamanın amacı ise belliydi: üniversitemizde kadrolaşmak, üniversitemizin içini boşaltmak, onu vasatlaştırmak, içindeki muhalif sesleri susturmak, iktidarın düşünce çizgisi ve yaşam kültürü dışındakilere nefes aldırmamak, hayat hakkı tanımamak. 

Nitekim, üniversitemize gece yarılarında fakülteler açıldı, yabancı dil yeterliği gibi yerleşik işe alım esaslarını karşılamayan adaylara senatodan koltuklar bahşedildi, on yıllardır verilen dersler kapatıldı, bütün bunlara itiraz eden hocalarımız Can Candan, Feyzi Erçin, Seda Binbaşgil, Özcan Vardar ve Mohan Ravichandran mesnetsiz suçlamalarla işlerinden edildi. Bizim öğrencilik yıllarımızda verdiğimiz mücadelenin meyvesi olan Cinsel Tacizi Önleme Komisyonu’nun faaliyetleri durduruldu. Yine on yıllar süren öğrenci mücadelesinin meyvesi olan BULGBTİ+ öğrenci kulübü kapatıldı. 

"Berke Gök ve Perit Özen, barışçıl protestoları sebep gösterilerek halen 91 gündür Silivri’de rehin tutuluyor"

Okulumuzun yönetişim, eğitim ve sosyal faaliyetlerine verilen zarara haklı olarak karşı çıkan öğrenciler ise en ağır şekilde cezalandırıldı. Okulun Özel Güvenlik Birimi tarafından tartaklandılar, bir yıldır kampüsümüzü abluka altında tutan polis tarafından işkenceyle gözaltına alındılar. Bunları ev hapisleri ve tutuklamalar takip etti. Serbest bırakılanlara konan yurtdışı yasakları nedeniyle pek çoğu yüksek lisans öğrenimi için dünyanın ileri gelen üniversitelerinden kazandınları burslardan faydalanamadı, eğitim hakları bir kez daha ihlal edildi. İki öğrenci, Berke Gök ve Perit Özen, barışçıl protestoları sebep gösterilerek halen 91 gündür Silivri’de rehin tutuluyor.

"Kabul etmiyoruz, vazgeçmeyeceğiz"

Üniversitemizin öğrencileri ve çalışanları gibi ve onlarla omuz omuza biz mezunlar da üniversitemize karşı saldırıları kabul etmedik ve dünyanın dört bir yanına dağılmış olsak da tam bir yıldır direnmekten vazgeçmedik. Bileşenlerin birleşik direnişi ile bu işgal hareketini birlikte yavaşlattık, vasatçılığın, likayatsizliğin kuşatmasını tüm dünyaya deşifre ettik, Melih Bulu’nun görevinden alınmasını sağladık. Birbirimizi hiç yalnız bırakmadık, tarihe geçecek, tüm dünyaya örnek bir özgür, özerk, demokratik akademi mücadelesi örgütledik. Mücadelemiz, özel okullara dökecek serveti olmayan, geçen her yıl daha da fakirleşen milyonlarca ailenin çocuklarının eğitim hakkı için, bilim ve teknoloji için, ekonomik ve kültürel kalkınma için, özgürlük ve demokrasi için, nitelikli kamu kurumlarının bekası için. Bu mücadele hepimiz için! 

"Sesimize ses ver"

Boğaziçi Üniversitesi'nde bir yıldır süren direnişimizin bilime ve eleştirel düşünceye kıymet veren, demokrasi, adalet, eşitlik, özgürlük ve refaha özlem duyan herkes tarafından takdirle karşılandığını, gönlünüzün bizimle olduğunu biliyoruz. Bazılarınız bu zorlu, uzun yılda dayanışmasını yürekten hissettirdi. Ancak, Boğaziçi öğrencileri halen tutuklu, Boğaziçi hocaları halen kampüslerinden uzak, Boğaziçi kampüsü halen abluka altında. Bu nedenle,  sana çağrımız su: Sesimize ses ver! Gel, bilimi, eşitliği, özgürlüğü, adaleti, ortak geleceğimizi beraber savunalım! Çünkü Boğaziçi senin, Boğaziçi hepimizin!"