Boğaziçi Üniversitesi'ne iki yeni fakülte kurulmasıyla ilgili kim, ne dedi?

Boğaziçi Üniversitesi'ne Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Melih Bulu'yu rektör olarak atamasına ve Cuma gecesi de yeni bir kararla üniversiteye iki yeni fakülte kurulmasına yönelik tepkiler sürerken, Erdoğan'ın Prof. Dr. Ayşe Buğra'yı hedef alan sözleri de eleştirildi.

Resmi Gazete'de yayımlanan yeni kararnameyle Boğaziçi Üniversitesi'ne Hukuk Fakültesi ve İletişim Fakültesi kurulacağı duyuruldu. Aynı kararda, toplam 13 üniversiteye 16 yeni fakülte, enstitü ve yüksekokul kuruldu, 11 üniversiteye de Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yeni rektör atandı.

Boğaziçi Üniversitesi öğrencileriyle dayanışma amaçlı açılan Twitter hesabından Cumhurbaşkanı Erdoğan'a açık mektup yayımlandı.

Mektupta "Bir Cuma günü bir gece yarısı kararıyla daha, hocası, öğrencisi, emekçisi tüm kurumu sindirmek adına fakülteler açıyor, dekanlar atıyorsunuz Üniversitemizi kendi siyasi militanlarınızla doldurma çabanız, içine düştüğünüz siyasi krizin göstergesidir. Krizinizin mağdur ettikleri günden güne büyüyor!" dendi.

Mektupta öğrencilerin talepleri de şöyle sıralandı:

• "Bu süreçte gözaltına alınan, tutuklanan bütün arkadaşlarımız derhal serbest bırakılsın!
• "LGBTİ+ arkadaşlarımıza ve diğer hedef gösterilen bütün gruplara yönelik itibarsızlaştırma kampanyaları sona ersin!
• "Başta bu gözaltılara, tutuklamalara ve hedef göstermelere sebebiyet veren Melih Bulu olmak üzer bütün kayyumlar istifa etsin!
• "Üniversitelerde, üniversitenin bütün bileşenlerinin katıldığı demokratik rektörlük seçimleri yapılsın!"

Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör atanan ve "Boğaziçi'ne rektör olmak hayalimdi" diyen Melih Bulu ise yeni fakültelerle ilgili Twitter hesabından şu açıklamayı yaptı:

"Cumhurbaşkanımızın imzasıyla kurulan İletişim ve Hukuk Fakültelerinin Boğaziçi'ne farklı perspektifler ve zenginlikler katacağına inanıyorum. Bundan sonraki sürecin işleyişini ilgili akademik kurullarımız ile ilerleteceğiz. Üniversitemiz ve ülkemiz için hayırlı olsun."

Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin yanı sıra akademik kadronun büyük bir kısmının da Bulu ile çalışmayı reddettiği, rektörün seçim ile belirlenmesi için protestolara destek verdiği bildiriliyordu. Rektör yardımcılığı ve danışmanlığını üstlenecek isimler hala resmi olarak belirlenemedi.

BBC Türkçe'ye konuşan akademisyen Can Candan, Bulu'nun birlikte çalışacağı isimler bulamamasıyla ilgili "Meşruiyeti kabul edilmiyor ve insanlar onunla çalışmak istemiyor" demişti.

Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri açık mektuplarında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kararıyla üniversiteye iki yeni fakülte kurulması için "rektörü şişirme kadrolarla ayakta tutma çalışması" dedi.

Akademisyen Yaman Akdeniz de Twitter hesabından "Boğaziçi Hukuk ve İletişim Fakültelerinin ana amacı Truva Atı görevi yapmak olacak. Rektörü meşru kulmak için gerekli kadrolar bu Fakülteler üzerinden verilecek. Gelecek yeni isimler, rektör yardımcılığı ve vekaleten 'görevini ihmal eden' fakülte dekanlarının da yerine atanacak" yorumunu yaptı.

Fakülte kurulması kararının alınma şekli ve işleyişe dair eleştirilerini sosyal medya hesabından paylaşan MEF Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Özyeğin Üniversitesi'nin de eski kurucu rektörü olan Prof. Dr. Erhan Erkut da "Üniversite önermeden fakülte açılması benim duyduğum ilk örnek. Çok ilginç. Hukukta hoca eksiği zaten defalarca yazılıp çizildi. Ayrıca kontenjan da gereğinden fazla şişmiş durumda. Çok yanlış… İletişim zaten işsiz… Anlamak zor…" dedi.

Siyaset Bilimci Seren Selvin Korkmaz da yeni fakülte kararıyla ilgili Twitter paylaşımında kararlı eleştirip şunları söyledi: "Melih Bulu koskoca üniversitede tek başına kalınca bir gecede iki yeni fakülte açılmış. İleri görüşlü (!) bir hamle: Kayyuma destek sağla. Okulda iki ayrı kutup yarat. Bu kampüsler ekstra iki fakülte kaldırmaz, yeni yerleşke kur. Rant alanı yarat. Yap, işlet, gasp et!"

Fahrettin Altun: Yeni fakülteler hayırlı olsun

Yeni fakülte kurulmasına ilişkin atılması gereken hukuki adımlara ilişkin de tartışmalar var. Fakülte kurulması için kararın önce YÖK tarafından alınması gerektiği sosyal medyada konuşulan iddialar arasındaydı. Ancak Resmi Gazetede 7 Temmuz 2018'de yayımlanan KHK ile Cumhurbaşkanı'na tanınan yetkilerin de arttırıldığı görülüyor.

Cumhurbaşkanı'nın yeni fakülteler ve enstitü kurulmasıyla ilgili kararına destek çıkan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun Twitter hesabından şu açıklamayı yaptı:

"Sayın Cumhurbaşkanımızın kararıyla kurulan yeni fakülte, enstitü ve yüksekokullar hayırlı olsun. Yükseköğretim alanımız kalite odaklı olarak büyüyor, gelişiyor, uluslararasılaşıyor. Cumhurbaşkanımız @RTErdogan'ın dediği gibi 'yükseköğretimde kalite yarışı bitmeyecek bir süreçtir.'"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, haftalardır üniversitelerine Cumhurbaşkanlığı tarafından rektör atanmasını protesto eden ve rektörün seçimle belirlenmesi için eylemlerini sürdüren Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine "Siz öğrenci misiniz, yoksa sisz rektörün odasını basmaya kalkışan, orayı işgale kalkışan terörist misiniz" sözleriyle tepki göstermişti. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de öğrenciler için "Vandal" ve "barbar" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Ayşe Buğra'yı hedef aldı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Boğaziçi Üniversitesi protestolarıyla ilgili olarak Prof. Dr. Ayşe Buğra'yı da hedef aldı.

Erdoğan'ın "Osman Kavala denilen Soros temsilcisi olan kişinin karısı da Boğaziçi Üniversitesi'nde bu provokatörlerin içerisinde yer alan bir kadındır" sözlerine Ayşe Buğra "Cumhurbaşkanı'nın açıklamalarını esefle karşılıyorum, memleketim adına üzülüyorum" yanıtını verdi.

Prof. Dr. Ayşe Buğra, Boğaziçi Üniversitesi Atatürk Enstitüsü'nde öğretim üyesi, kurucusu olduğu Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Politikalar Forumu UYGAR Merkezi'nin de başkanlığını yürütüyor.

Akademik araştırmaları ve başarılarıyla dünya genelinde saygın bir akademisyen olarak tanınan Buğra ayrıca, 2015'te ekonomilerde küresel düzeyde sosyal politikalar konusunda araştırmalara katkısı nedeniyle The World Academy of Sciences Dünya Bilim Akademisi Sosyal Bilimler Ödülü'nü kazandı. Buğra, 2018'de de Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü'nün önerisiyle verilen Boğaziçi Üniversitesi Aptullah Kuran Üstün Hizmet Ödülü'nün aldı. Buğra'nın 2014 yılında basılan 'Türkiye'de Yeni Kapitalizm: Siyaset, Din ve İş Dünyası' ve '21. Yüzyılda Karl Polanyi'yi Okumak' adlı kitapların da aralarında bulunduğu, akademi dünyasına büyük katkı sağlayan çok sayıda kitabı basıldı ve birçok üniversitede derslerde kaynak gösterildi.

Ayşe Buğra'ya sosyal medyadan da çok sayıda mesajla destek geldi.

İletişim Yayınları Twitter hesabından "Ayşe Buğra'nın bilimsel çalışmaları, ülkemizde iktisadi düşünce ve sosyal politika alanının temel kaynaklarıdır. Buğra'nın eserlerini yayımlamaktan gurur duyuyoruz" dedi.

İktisatçı Refet Gürkaynak da sosyal medyadan "Ayşe Buğra hocanın 'İktisatçılar ve İnsanlar' kitabı herhangi bir dilde iktisatçılık üzerine yazılmış en iyi kitaplardan biridir. Hoca şahane bir sosyal bilimci ve dünya tatlısı bir insandır. Kocası da memleketteki en düzgün insanlardandır" mesajı paylaştı.

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da tepkisini şu sözlerle dile getirdi: "Geçtim hedef göstermeyi, etiketlemeyi ve kendisine karşı yapılan nefret söylemini Prof. Dr. Ayşe Buğra gibi bir akademisyeni sadece eşi üzerinden tariflemek bile en az diğerleri kadar vahim, kabul edilemez ve cinsiyetçi bir tutumdur."