'Böcek' davasında koruma müdürüne beraat talebi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde çalışma ofisine "böcek" olarak adlandırılan dinleme cihazı konulmasıyla ilgili 13 kişi hakkında açılan davanın yedinci duruşması, Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.

Duruşmaya, tutuklu sanıklar Sedat Zavar ve İlker Usta, başka suçtan tutuklu sanık Hasan Palaz, bazı tutuksuz sanıklar ve avukatları ile müştekiler Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakanlığın avukatları katıldı.

Davada esas hakkındaki görüşünü açıklayan Cumhuriyet savcısı, sanıklardan eski Emniyet görevlileri İlker Usta ve Sedat Zavar'ın "haberleşmenin gizliliğini ihlal" ve "siyasi ve askeri casusluk" suçlarından, eski TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Hasan Palaz'ın ise bu suçların işlenmesine yardım etmek suçundan cezalandırılmasını talep etti.

Cumhuriyet savcısı, sanıklardan, eski Başbakanlık Koruma Dairesi Başkanı Mehmet Yüksel ve suç tarihinde Erdoğan'ın Yakın Koruma Müdürlüğünü yapan Zeki Bulut'un da arasında bulunduğu 7'sinin beraatini, firari 3 sanık hakkındaki dosyanın ise ayrılmasını istedi.

İddianame

İddianamede, Erdoğan'ın başbakanlığı sırasında resmi konutunun 24 Kasım 2011-29 Aralık 2011, Keçiören'deki ikametgahındaki çalışma ofisinin ise 25 Kasım 2011-29 Aralık 2011 tarihlerinde dinlendiği ifade ediliyor.

İddianamede dinleme cihazlarının, 2011'de Başbakanlığın onayı ile MİT ekibinin Erdoğan'ın Keçiören'deki ikametgahı, AK Parti Genel Merkezi, Başbakanlık Merkez Bina ve Başbakanlık Resmi Konut'taki çalışma ofislerinde, gizli dinleme ve gözetleme sistemlerine karşı teknik arama çalışmaları sırasında, çoklu prizler içine yerleştirilmiş olarak bulunduğu kaydedildi.

İddianamede, sanıklardan Ali Özdoğan, Sedat Zavar, Serhat Demir, Ahmet Türer, Enes Çiğci ve İlker Usta'nın, "Başbakanı siyasi casusluk amacıyla dinlemek, kamu görevlisinin özel hayatın gizliliğini ihlal, kişiler arasındaki konuşmaları kaydetmek" suçlarından 21'er yıldan 36 yıl 6'şar aya kadar mahkumiyetleri isteniyor. 

Sanıklar Harun Yavuz, İbrahim Sarı, Hurşit Gölbaşı, Seyit Saydam, Mehmet Yüksel, Zeki Bulut ve Hasan Palaz'ın ise aynı suçların işlenmesine yardım ettikleri savunuluyor.