Gündem

BM'den hükümete çağrı: Arakan'a gösterdiğiniz hassasiyeti ülkenize de gösterin; OHAL uzamasın!

"OHAL'in insan hakları üzerindeki sonuçlarına yönelik bir rapor yayımlayacağız"

12 Eylül 2017 09:28

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komiseri Zeyd Raad Al Huseyin, Türkiye'de 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL uygulamasının son bulması hakkında çağrıda bulundu. Al Huseyin, hükümetin Arakan ve diğer yerlerdeki insan hakları hassasiyetini kendi ülkesinde de göstermesi gerektiğini belirterek "Hükümeti, şeffaf, sağlıklı ve özgür bir toplumun altını oyan bu uygulamalara son vermeye çağırıyorum. Türk hükümetini gelecek ay süresi bitecek olan olağanüstü hali yenilememeye ve yeni kurulan soruşturma komisyonuna (OHAL Komisyonu), tüm şikayetleri işlevsel ve bağımsız şekilde ele alması için, idari ve adli denetimle ilgili tüm yöntemleri garanti etmeye çağırıyorum" ifadesinde bulundu.

Cumhuriyet'ten Duygu Güvenç'in haberine göre, BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeid Ra’ad Al Hussein, Türk hükümetine Arakan’daki Müslümanların insan haklarına gösterdiği duyarlılığı kendi ülkesindekilere de göstermesi uyarısında bulundu ve olağanüstü halin bu dönemin sonunda uzatılmamasını istedi. Komiser, BM İnsan Hakları Konseyi’nin, 36’ncı oturumunun açılışında yaptığı konuşmada 40 ülkedeki duruma değindi. Bu ülkelerden biri de Türkiye’ydi ve şu çağrıda bulundu:

“Türkiye’nin liderliğinin Rohingyalıların (Arakanlı Müslümanlar) ve diğer ülkelerdeki kişilerin insan hakları konusundaki endişelerini memnuniyetle karşılıyoruz. Hükümeti, insan haklarındaki aynı hassasiyeti Türkiye’de giderek kötüleşmeye devam eden durum içinde göstermeye teşvik ediyorum. Çok sayıda gazetecinin, hakimlerin, akademisyenlerin, kamu görevlilerinin ve insan hakları savunucularının tutukluluğu, görevden atılması, gözetim altında olması, sansür, tehdit ve şiddet nedeniyle ifade ve bilgi özgürlüğü insafsızca baskı altında.”

‘Sol ve Kürtler hedefte’

Zeid, Türkiye’deki sol kanadın ve Kürt sorunlarına odaklanan grupların da hedef alındığına işaret etti. Komiser, bu gruplara karşı alınan önlemleri de “çoğu orantısız ve keyfi görünüyor” sözleriyle eleştirdi.

Uluslararası Af Örgütü’nden 10 insan hakları savunucusunun, bir eğitim semineri sırasında “silahlı terör örgütüne yardım etmekle” suçlandığına işaret eden Komiser, “Bu da diğerlerinin de kötü prosedürlerle karşılaşabileceğini gösteriyor” dedi.

Zeid sözlerini şöyle sürdürdü:

“Hükümeti, şeffaf, sağlıklı ve özgür bir toplumun altını oyan bu uygulamalara son vermeye çağırıyorum. Türk hükümetini gelecek ay süresi bitecek olan olağanüstü hali yenilememeye ve yeni kurulan soruşturma komisyonuna (OHAL Komisyonu), tüm şikayetleri işlevsel ve bağımsız şekilde ele alması için, idari ve adli denetimle ilgili tüm yöntemleri garanti etmeye çağırıyorum. Hükümeti ayrıca, Türkiye’nin uluslararası statüsünü zedeleyecek ve ülkenin geriye gitmesini sağlayacak, idam cezasını tekrar getirecek adımlar atmamamaya çağırıyorum. Son olarak da benim insan hakları gözlemcilerinden oluşacak bir ekiple Güney Doğu’yu ziyareti için yaptığım talebimle ilgili endişelerim de karşılanmadı. Bu konuda Türk yetkililerle temasta olma taahhüdüm geçerli; bu arada benim ofisim yakın zamanda OHAL’in insan hakları üzerindeki sonuçlarına yönelik bir rapor yayımlayacak.”