Dünya

BM'de Rusya ve Batı arasında kimyasal silah tartışması

BMGK, kimyasal silah iddialarını olağanüstü oturumda ele aldı

06 Nisan 2017 02:12

Suriye'nin İdlib bölgesindeki saldırılarda kimyasal silah kullanıldığı ve 20'si çocuk 72 kişinin zehirli gazlardan hayatını kaybettiği haberleri Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin olağanüstü oturumunda ele alındı.

Oturum, Rus ve Batılı diplomatların sert tartışmalarına sahne oldu.

Toplantının açılış konuşmasını yapan BM Silahsızlanma İşleri Yüksek Temsilcisi Kim Won-soo, doğrulandığı taktirde, İdlib'deki saldırının Ağustos 2013'te Guta'da yaşanan saldırıdan sonraki en büyük kimyasal silah saldırısı olacağını söyledi. Guta'daki saldırıda yüzlerce kişi ölmüştü.

ABD'nin BM Büyükelçisi Nikki Haley, hiçbir şey yapılmadığı takdirde Suriye'nin kimyasal saldırılarının süreceğini belirtti. Haley "Rusya, dikkatleri Şam'daki müttefiklerinden uzağa çekmek için tekrar tekrar aynı yanlış söylemi kullanıyor. Rusya'nın aldırması için kaç çocuğun ölmesi gerekiyor" dedi.

İngiltere'nin BM Büyükelçisi Matthew Rycroft, Suriye lideri Beşar Esad'ın, Rusya'nın bazı muhalif grupların da katılımıyla başlattığı barış süreciyle "dalga geçerek Moskova'yı aşağıladığını" savundu.

Rycroft ayrıca, Rusya'nın Suriye hükümetinin yaptıklarını savunarak "savunulamayacağı savunduğunu" ileri sürdü.

Rus Büyükelçi Yardımcısı Vladimir Safronkov ise İngiltere'yi, barış aramak yerine Esad'ı devirmekle "saplantılı" olmakla suçladı.

Safronkov, herhangi bir karar tasarısını veto gücüne sahip olan ülkesinin herhangi yeni bir karara gerek görmediğini söyledi ve "kapsamlı ve objektif" bir uluslararası soruşturma yapılması çağrısında bulundu. Rus büyükelçi ayrıca saldırıya dair videolardaki kanıtların büyük bölümünün "sahnelendiğini" ileri sürdü.

Daha önce Rusya Savunma Bakanlığı, Suriye ordusuna ait savaş uçaklarının İdlib kentinde silahlı muhaliflere karşı hava operasyonu gerçekleştirdiğini belirtse de kimyasal silah kullanılmadığını söylemişti.

Muhalif gruplara yakın Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, saldırıda sarin gazının kullanıldığını ve saldırıyı Suriye ordusu ya da Rus hava kuvvetlerinin düzenlediğini belirtiyordu.

Rusya Savunma Bakanlığı ise açıklamasında İdlib sınırları içinde bulunan Han Şeyhun kasabasındaki bir cephaneliğin hedef alındığını, cephanelikte bomba ve mayın yapımında kullanılan zehirli gazların bulunduğunu söyledi.

Türkiye'den gelen açıklamalarda da saldırının kimyasal saldırı olduğu ifade edildi. Sağlık Bakanı Recep Akdağ, "İdlib'te düzenlenen saldırının bir kimyasal saldırı olduğuna dair bizde bulgular mevcut. Dün itibarıyla İdlib'ten 30 kişi tedavi için Türkiye'ye getirildi" dedi.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), İdlib'teki kimyasal saldırı iddialarının örgütü alarm durumuna geçirdiğini açıkladı. WHO, bunun, 2013 yılında Suriye'nin Guta şehrindeki saldırıdan sonra en dehşet verici kimyasal saldırı olduğunu belirtti.

WHO açıklamasında, "Bazı vakaların, sinir gazı içeren organik fosfora maruz kaldığını gösteren bulgular var" denildi. Konuyla ilgili olarak bir WHO heyetinin Türkiye'ye geleceği de ifade edildi.

İdlib'de kimyasal silah kullanımı iddiaları, Türkiye'de düzenlenen gösterilerle protesto edildi.