Gündem

BM Türkiye Temsilcisi: Zorla evlendirilen kız çocuklarının sonu ölüm oluyor

Behçet DALMAZ/VAN, (DHA)- VAN Valisi ve Belediye Başkan Vekili Murat Zorluoğlu'nun eşi Sevcan Zorluoğlu, temel bir insan hakkı ihlali olan kadına yönelik şiddetin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de çok önemli toplumsal sorunlardan biri haline geldiğini

27 Kasım 2017 17:37

Behçet DALMAZ/VAN, (DHA)- VAN Valisi ve Belediye Başkan Vekili Murat Zorluoğlu\'nun eşi Sevcan Zorluoğlu, temel bir insan hakkı ihlali olan kadına yönelik şiddetin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye\'de de çok önemli toplumsal sorunlardan biri haline geldiğini belirtirken, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu Türkiye Temsilcisi Meltem Ağduk ise Suriye savaşından sonra şiddetten dolayı 2 milyon kadının öldüğünü söyledi. Ağduk, \"Maalesef ülkemizde erken yaşta zorla evlendirilen çocuklar var. Bu çocukların sonu hep ölüm oluyor\" dedi.
Van Valiliği ve Kadın Demokrasi Derneği (KADEM) Van Temsilciliği\'nin organizasyonuyla  \'Kadına Yönelik Şiddette Karşı Uluslararası Mücadele Günü\' nedeniyle Van Devlet Tiyatroları Konferans Salonu\'nda program düzenledi. Programa, Van Vali Yardımcısı İbrahim Civelek, Vali ve Belediye Başkan Vekili Murat Zoroğlu\'nun eşi Sevcan Zoroğlu, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu Türkiye Temsilcisi Meltem Ağduk, Van İl Jandarma Alay Komutanı Tuğgeneral Yavuz Özfidan\'ın eşi Dilek Özfidan ile kadınlar katıldı.
KADINLAR AİLE İÇİNDE DAHA FAZLA ŞİDDETE MARUZ KALIYOR
Kadına yönelik şiddetle ilgili sinevizyon gösteriminin ardından konuşan Van Valisi Zorluoğlu\'nun eşi Sevcan Zorluoğlu, kadına yönelik her türlü şiddetin hukuksuz bir eylem olduğunu belirterek şöyle konuştu:
\"İster toplumsal, isterse özel yaşamda meydana gelsin. Kadına yönelik şiddet kadının fiziksel, duygusal, cinsel ve ekonomik açıdan zarar görmesine ve acı çekmesine yol açan, kadının temel hak ve özgürlükleri ile onurunu zedeleyen haksız, hukuksuz bir eylemdir. Kadına yönelik şiddeti mazur gösterebilecek, ne insani ne de İslami manada hiçbir gerekçe bulunmamaktadır. Kadına yönelik şiddet olaylarına, ailede, iş yerinde, sokakta, okulda, genel anlamda sosyal hayatın her aşamasında rastlanmaktadır. Ama ne yazık ki; kadınlarımızın, en iyi korundukları yer olarak düşündüğümüz \'Aile içinde\' daha fazla ve yaygın bir şekilde şiddete maruz kaldıkları görülmektedir. Günümüzde toplumların gelişmişlik seviyeleri kadın hakları konusundaki hassasiyetleri ile ölçülmektedir. Bunun bilincinde olarak son yıllarda genel olarak insan hakları ve özel olarak da kadın hakları konularında gerek yasal düzenlemeler ve gerekse uygulamalar anlamında ülke olarak önemli ilerlemeler kaydettiğimizi memnuniyetle ifade ediyorum.\"
Programda konuşan Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu Türkiye Temsilcisi Meltem Ağduk ise, Türkiye\'de kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddetle ilgili açıklamalarda bulundu.
Ağduk, \"Kişinin sadece cinsiyetinden dolayı uygulanan şiddet, ne yazik ki kadınların doğumlarından ölümlerine kadar peşini bırakmıyor.Dünyanın birçok ülkesinde neredeyse doğumdan önce başlayan ve doğum öncesi cinsiyet tercihi ile kız bebeklerinin yaşanmasının engellenmesinden cinsel şiddete, okulda ve iş yerinde cinsel tacize, kadın ticaretinden zorla ve çocuk yaşta evlendirilmelere, ev içi şiddetten, evlilik içi tecavüz, namus cinayetlerine uzayan şiddete kadar karşı karşıyalar. Suriye savaşından dolayı 1.6 milyon olan şiddetten kaynaklı kadın ölümleri Suriye savaşından sonra bu rakam 2 milyona çıktı\" dedi.
Ağduk, 2014 yılında Sabancı Üniversitesi , TUSİAD ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu\'nun yaptığı araştırmayı hatırlattı. Akduğ, 20 büyük şirketin bu araştırmaya katıldığını ve bu araştırmanın özellikle beyaz yakalı, yani yönetici konumundaki kadınlarla yapıldığını belirterek,\" Yönetici ve üniversite mezunları üzerinde yapılan araştırmada şiddetle ilgili çıkan oran yüzde 75\'inci yani bu kadınlar şiddetin herhangi bir türüne maruz kalıyor. Şu ana kadar hep böyle bir algı vardı toplumda. Eğer kadın eğitimliyse şiddete uğramaz. Ama şöyle bir fark var. Destek isteme konusunda yoksul kadın biraz daha avantajlı\" diye konuştu.
Türkiye\'de 18 yaş altında hala zorla evlendirilen ve evlendirildikten çok kısa süre sonra anne olan çocuklarla karşı karşıya olduklarını da kaydeden Ağduk, \"18 yaş altında evlendirildiklerinde daha hazır olmayan bu çocuklar, bir gebeliğe yol açıldığında o çocuklar ölüyorlar ve annesi ölen bebekler de ne yazık ki, 1 yaşını göremiyor. Bu çok acı bir şey ve halen Türkiye\'de biz bununla savaşıyoruz. Çocuk yaşta zorla evlendirilen kız çocukları, eğitim olanaklarından yoksun kalıyorlar. Bu çocuklar sosyal ve iş yaşamlarına da giremiyorlar. En önemlisi de bu yaştaki çocuklar daha yoğun eş şiddetine maruz kalıyor. Ailelere buradan sesleniyoruz. Lüffen bırakın o çocuklar kendi tercihlerini kendileri yapsınlar. Bunları erken evlendirmeyin\" dedi.

FOTOĞRAFLI
 

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir