Suriye'de insani trajedi, IŞİD'e karşı kazanılan zaferlere rağmen ciddiyetini koruyor. Birleşmiş Milletler (BM), 13 milyon Suriyelinin yardıma muhtaç olduğunu belirterek, Ürdün sınırına yığılmış 50 bin mültecinin durumuna dikkat çekti.
Suriye'de IŞİD'e karşı savaşta kaydedilen ilerlemelere rağmen insani trajedi sürüyor. BM Acil Yardımlar Koordinatörü Mark Lowcock, Suriye'de 13 milyon kişinin yardıma muhtaç olduğunu, aralarından 6 milyonu aşkın kişinin gıda, içme suyu, ilaç ve barınma sıkıntısı yaşadığını belirtti.
BM Güvenlik Konseyi oturumuna Ürdün'den video bağlantısıyla katılan Lowcock, Suriye'de krizin etkilerinin hala çok derin olduğuna dikkat çekerek, yaklaşık 3 milyon kişinin insani yardım çalışanlarının erişiminin bulunmadığı bölgelerde yaşadığını kaydetti.
IŞİD'den temizlenmesi öncesinde örgütün başkenti olarak bilinen Rakka kentinden 436 bin kişi 60 farklı bölgeye kaçmış, Deyr ez Zor kentinden de Ağustos ayından itibaren 350 bin kişi kaçmak zorunda kalmıştı.
BM verilerine göre 2017 yılı Ocak-Eylül döneminde yaklaşık 1 milyon 800 bin kişi daha evlerini terkederek Suriye içinde göç etti. Suriye içinde bir yılı aşkın süredir evinden uzakta yaşayan 6 milyon 100 bin Suriyelinin de yer değiştirmeye devam ettiğini belirten Lowcock, 5 milyonu aşkın kişinin de komşu ülkelere sığındığını kaydetti.
Rakban'da gıda sıkıntısı
BM yetkilisi, Ürdün sınırına yığılmış 50 bin Suriyeli sığınmacının durumuna da dikkat çekerek, Suriye ordusunun bölgedeki ilerleyişi sonrasında çöllük bölgedeki sınırda yer alan Rakban kampına gıda sevkiyatının önemli oranda azaldığını belirtti.
BM Güvenlik Konseyi'ne verdiği brifingde Rakban'a yardım ulaştırabilmek için uzun vadeli çözümlere ihtiyaç olduğunu vurgulayan Lowcock, "en iyi yaklaşımın Suriye içinden bir çözüm bulunması olduğunu" söyledi.
Ürdün, yedi sınır güvenlik görevlisinin öldüğü IŞİD saldırısının ardından 2016 yılı haziran ayında Suriye sınırını kapatmıştı. Ürdün'de kayıtlı 660 bin Suriyeli mülteci bulunuyor. Ürdün Dışişleri Bakanı geçen ay yaptığı açıklamada Rakban kampının sorumluluğunun Ürdün'e değil, uluslararası topluma ait olduğunu belirterek, sınırın açılması yönündeki talepleri geri çevirmişti.