Birleşik Metal İş Sendikası Sınıf Araştırmaları Merkezi'nin (BİSAM) yaptığı hesaplamalara göre, yüzde 11.2 ile son yılların en yüksek düzeyine tırmanan enflasyon "herkesi vurdu." Raporda, asgari ücretli ürün gruplarında alım gücünün düştüğü belirtildi.
BİSAM'ın Enflasyon ve Hayat Pahalılığı Eylül 2017 Dönem Raporu’nun sonuçlarına göre asgari ücret geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 7.9 artış göstererek AGİ (Asgari Geçim İndirimi) dâhil 1404 lira seviyesinde buna karşın eylül ayı enflasyon oranı resmi olarak yüzde 11.7 olarak gerçekleşti.
Asgari ücret geçen yılın aynı ayına göre enflasyon karşısında alım gücünü yüzde 3.0 kaybetti. Aylık alım gücü kaybı ortalaması yılın ilk dokuz ayı için yüzde 2.6 olarak gerçekleşti.
Asgari ücretli ürün grupları esas alındığında bir yıl öncesinin aynı ayına göre alım gücünü;
- ette yüzde 6.4,
- ilaçta yüzde 4.5,
- temel hastane hizmetlerinde yüzde 2.5,
- sebzede yüzde 3.4,
- katı ve sıvı yağlarda yüzde 5,
- gerçek kirada yüzde 1.1,
- ekmek ve tahıllarda yüzde 1.4, süt,
- peynir ve yumurtada yüzde 5.3 kaybetti.
Asgari ücretlinin, okullar açılırken okul ile ilgili ürünlerde de alım gücü kaybı yaşadığı vurgulanan BİSAM raporund göre, kırtasiye ve çizim malzemeleri grubunda alım gücü kaybı yüzde 13.4’ü bulurken, söz konusu kayıp kitaplarda yüzde 1.1 oldu.
Raporda, "Havayolu taşımacılığındaki fiyat artışlarında alım gücü kaybı yüzde 7.4, deniz ulaşımında yüzde 6.9 oldu. Toplamda asgari ücretli enflasyon hesaplamasına dahil edilen ürünlerin yüzde 70’i için alım gücü kaybı yaşadı. 4 kodlu alt sınıf kapsamındaki gruplarda ise bu oran yüzde 80’e ulaştı. Asgari ücretlilerde geçen yılın aynı ayına göre alım gücü kaybı ise bölgelere göre yüzde 2.2 ila yüzde 4.4 oranında değişiklik gösterdi" denildi.
BİSAM'ın, Türkiye İstatistik Kurumu'nun "tüketim harcamaları istatistikleri ve tüketici fiyatları endeksi harcama gruplarına göre endeks" sonuçlarını kullanarak farklı gelir grupları için yaptığı enflasyon hesaplamasına göre enflasyon çeşitli gelir ve tüketim grupları için farklı sonuçlar yaratıyor. Buna göre;
- Eylül 2003-Eylül 2017 dönemleri arasında genel TÜFE yüzde 212 artış gösterirken bu oran düzenli ücretlilerde yüzde 232,
- Yevmiyeli çalışanlar için yüzde 246,
- Emekli aylığı ile geçinenlerde yüzde 238,
- Nüfusun en yoksul yüzde 20’lik kesiminde yüzde 242 oldu.
- En zengin yüzde 20’lik dilim için ise enflasyon yüzde 227 olarak gerçekleşti.
- Buna göre enflasyon hesaplaması yoksulu daha da yoksullaştırdı.
Gizli yoksullaşma oranları
BİSAM'ın Eylül 2003 - Eylül 2017 dönemlerine göre hesapladığı "gizli yoksullaşma oranları"na göre son 14 yıllık dönemde (Eylül 2003-Eylül 2017) gizli yoksullaşmayı en yoğun olarak yaşayanlar;
- işteki duruma göre yüzde 11 ile “Yevmiyeliler”
- mesleğe göre yüzde 9.6 ile “Nitelik gerektirmeyen işlerde çalışanlar”
- temel gelir kaynağına göre yüzde 10.8 ile “Diğer Transferlerle Geçinenler” oldu.
Enflasyon nedeniyle yaşanan gizli yoksullaşma, en yoksul yüzde 20 için yüzde 9.6 oldu. Buna karşın en zengin yüzde 20 için gizli yoksullaşma yüzde 5 oldu.
"Ayrıca TÜİK tarafından yüzde 11.2 olarak açıklanan yıllık Tüketici Fiyat Endeksi’ndeki artış pek çok gelir grubu için yüzde 12’ye yaklaştı" denilen BİSAM raporuna göre, yıllık TÜFE;
- kendi hesabına çalışanlar için yüzde 11.8,
- profesyonel meslek grupları için yüzde 11.8 olarak gerçekleşti.
BİSAM'dan öneriler
"Yüksek enflasyonlu günlere geri dönüş yaşandığı bu dönemde ücret kayıpları derhal giderilmelidir" denilen BİSAM raporunda, şu öneriler sıralandı:
- Ücret artışlarında dar gelirlileri dikkate alınacak ayrı bir endeks oluşturulmalıdır.
- Toplum tarafından yaygın olarak kullanılmadığı halde, yüksek değer taşıdığı için enflasyonu önemi oranda etkileyen ürünlerin mal sepetindeki ağırlığı gözden geçirilmeli, teknolojik gelişmeye koşut olarak fiyatları sürekli olarak gerileyen ürünler, sepetten çıkartılmalıdır.
- Her türlü sübjektif müdahaleye açık olan yıllık sepet değişiminden vaz geçilmeli. Sepetteki değişiklikler 3’er yıllık dönemler halinde gerçekleştirilmelidir.
- İstatistik konseyinin kapsamı genişletilerek emek örgütlerinin katılımı ve denetimi sağlanmalıdır.
- Hükümetin TÜİK’e müdahalesi anlamına gelecek yaklaşımlardan ve söylemlerden uzak durulmalıdır.
- Enflasyon hesaplamasında araştırma kapsamında belirtilen unsurlardan kaynaklı olarak yaşanan gelir kayıpları giderilmelidir.
- Asgari ücrete yapılan artışın enflasyon verilerinin gerisinde kaldığı görülmektedir. Yıl sonu tahminleri de bu durumun süreceğini göstermektedir. Bu nedenle yaşanan kayıplar derhal giderilmelidir.