Halep'in doğusunu hedef alan hava saldırıları karşısında giderek artan bir uluslararası baskı altında olan Rusya, sivil halkın ve isyancıların bombalanan bölgelerden çıkabilmesi için tek taraflı ateşkes ilan etti.
22 Eylül'den bu yana hava saldırısı altında olan kentteki durum ise Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeid Ra'ad al-Hussein tarafından "mezbaha" olarak tanımlandı.
İngiltere'nin çağrısı ile BM'de yapılan özel oturuma videokonferans yoluyla bağlanan Zeyd Ra'ad el-Hüseyin, Halep'teki insan hakları ihlallerinin tarihi boyutlara ulaştığını ve ülkede savaş suçu işlendiğini söyledi.
Ürdün kraliyet ailesinden olan BM yetkilisi Hüseyin, "Suriye'deki sivilleri korumak ve kan gölünü durdurmak konusundaki yetersizliğimiz, hiçbirimizin yakasını bırakmayacak" şeklinde konuştu.
Özel oturumda konuşan BM'nin Suriye'deki ihlaller konusunda kurduğu araştırma komisyonunun başkanı Paulo Pinhero da, "savaş suçlarının" belgelenmeye devam edeceğini açıkladı.
Rusya'nın hava saldırılarını geçici olarak durdurduğunu açıklaması sonrası gözler Halep'e çevrildi.
Ancak bölgeden gelen haberler isyancıların ve yerleşimcilerin tahliye koridorunu kullanmayı reddettiğini gösteriyor.
Bunun nedeni olarak da, abluka altındaki bölgeden çıkacaklara tutuklanmama garantisi verilmemesi gösteriliyor.
Lübnan merkezli Al-Mayadeen televizyonunun, Halep'in doğusundan yaptığı canlı yayında, buldozerlerle yolların açıldığı ve kaldırımlarda tahliyeler için ambulans ve otobüslerin bekletildiği görüldü.
Uluslararası Af Örgütü'nün (Amnesty International), uydu fotoğrafları analizine ve kentteki sağlık birimlerinden aldığı bilgilere göre, Rusya liderliğindeki hava gücü, son iki haftada 110 noktayı bombaladı ve bu saldırılarda 400 sivil hayatını kaybetti.