Birleşik Krallık Başbakanı Boris Johnson, 4 Aralık Cuma günü iklim değişikliğiyle küresel mücadeleye öncülük ederek 2050 yılına kadar karbon emisyonunu sıfıra indirmenin hedeflendiğini duyurdu.
· Birleşik Krallık yeni plana göre sera gazı emisyonlarını, gelecek on yılın sonuna kadar 1990 seviyelerine göre %68 kadar düşürmeyi amaçlıyor.
· Birleşik Krallık, İklim Zirvesi öncesinde emisyonları diğer büyük ekonomiler arasında en hızlı şekilde indirmeyi taahhüt ediyor.
· Bu hedef, Başbakan Johnson’ın, Birleşik Krallık’ın küresel değişime katkısını destekleyecek 250.000 yeni iş yaratılmasını amaçlayan 10 maddelik Eylem Planı’nın bir parçasıdır.
İklim değişikliği ile daha fazla mücadelenin aciliyeti göz önüne alınarak, Birleşik Krallık’ın sera gazı emisyonunun azaltılması için belirlediği yeni hedef ve Paris Anlaşması altındaki Ulusal Katkı Beyanımız tüm dünya içinde en yüksek seviyeler arasındadır ve Birleşik Krallık’ın diğer büyük ekonomiler arasında en hızlı emisyon azaltma oranına bağlılığını göstermektedir.
Bu hedef, Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliği’nden ayrılmasının ardından açıklanan ilk hedeftir ve ülkenin iklim değişikliğiyle mücadeledeki lider pozisyonunun bir göstergesidir. Geçen 12 yılda Birleşik Krallık benzer nitelikteki diğer bir gelişmiş ülkeye kıyasla daha fazla karbon emisyonu azaltılmasına gitmiştir ve 2050 yılına kadar net sıfır emisyon hedefini belirleyen ilk büyük ekonomidir.
Bu açıklama, 12 Aralık Cumartesi günü Birleşik Krallık eşbaşkanlığında düzenlenecek olan ve tarihi Paris Anlaşması’nın yıl dönümüne denk gelen Küresel İkilm Zirvesi öncesinde yapılmıştır. Bu zirvede, tüm ülkelerden önümüzdeki yıl Birleşik Krallık Hükümeti evsahipliğinde Galsgow’da düzenlenecek olan Birleşmiş Milletler COP 26 İklim zirvesine kadar iklim planlarını sunmaları istenecektir.
Birleşik Krallık’ın belirlediği bu yeni emisyon hedefi, Birleşik Krallık Hükümeti’ne danışmanlık yapan Bağımsız İklim Değişikliği Komitesi uzmanlarının belirttikleri hedefi karşılamaktadır.
Birleşik Krallık’ın bu hedefi tutturmasına giden yol, Başbakan’ın yeşil sanayi devrimini destekleyen ve 10 maddeden olusan eylem planı ile de desteklenmektedir. Bu plan ile 2030 ylına kadar Birleşik Krallık’ta 250.000 yeni iş yaratılması ve bu alanın desteklenmesi hedeflenmektedir. Bu plan, yeni politikalar ve yatırımlar öngörmektedir ve 2030 yılına kadar 40 milyar Sterlin değerinde özel yatırım getirmesi planlanmaktadır. Bu sayede yenilikçi teknolojiler geliştirilebilecek ve enerji, ulaşım ve inşaatta dikkate değer emisyon kısıtlamalarına gidilebilecektir. Bu plan ayrıca Birleşik Krallık’ın önümüzdeki yıllarda emisyonu azaltmak için atacağı adımlar için de bir yol haritası sunmakta ve tüm dünyada ülkelerin, organizasyonların ve işletmelerin benzer hamleleri yapmaları için teşvik edici olmaktadır.
Boris Johnson: Öncü bir adım atıyoruz
“Biz, bu süreçte emisyonu azaltabileceğimizi ve iş çevrelerini, akademisyenleri, sivil toplum örgütlerini ve yerel toplulukları ortak amaç olan iklim değişikliği ile daha fazla ve hızlı mücadele için bir araya getirerek yüz binlerce iş yaratabileceğimizi kanıtladık.
Bugün, 10 maddelik aksiyon planımızın da yardımıyla, 2030 yılına kadar emisyonumuzu diğer tüm büyük ekonomilerden daha hızlı bir şekilde azaltmak için öncü bir adım atıyoruz.
Ancak bu küresel bir çabadır, bu nedenle Birleşik Krallık da gelecek haftanın İklim Zirvesi çerçevesinde tüm dünya liderlerine emisyonu azaltma ve net sıfır emisyon hedeflerini belirledikleri planlarını oluşturma çağrısında bulunmaktadır.”
İş ve Enerji Bakanı ve COP26 Başkanı Alok Sharma: Casur adımlar atılması gerekli
“İklim değişikliği ile mücadele hayatlarımızın en acil ortak mücadelelerinden biridir ve küresel ısınmanın engellenmesi için her ülkenin cesur adımlar atması gereklidir.
Biz Birleşik Krallık olarak, hem karbon emisyonlarını hızlı bir şekilde azaltabileceğimizi hem de gelecek on yıllarda ekonomik büyümeyi destekleyecek yeni iş imkanları, yeni teknolojiler ve geleceğe uygun sanayiler yaratabileceğimizi gösterdik.
“Birleşik Krallık’ın yeni emisyon hedefi dünya sıralamasında en üst sıralarında yer almakta ve gezegenimizin karşılaştığı zorluklarla mücadelenin aciliyeti ve boyutunu da gözler önüne sermektedir. Umarım gelecek hafta düzenlenecek olan Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi’nde diğer ülkeler de bize katılır ve COP26 zirvesi öncesinde çıtayı daha da yükseğe taşırlar.”
Paris Anlaşması tarafları – yani taraf ülkeler ve Avrupa Birliği gibi uluslararası topluluklar yerel olarak hangi eylemleri gerçekleştireceklerini kararlaştıracak ve ulusal katkı beyanında bunu bildirecekler.
Ulusal Katkı Beyanı olarak da bilinen güçlendirilmiş iklim planı küresel ısınmanın 2 derecenin altında tutulması ve mümkün olduğunca 1,5 derece ile sınırlandırılması için 2015 yılında düzenlenen COP 21 İklim Zirvesi’ndeki Paris Anlaşması’nın hedefleri arasındadır. Bu planlar, tüm dünya ülkelerinin Paris Anlaşması’nın sera gazı emisyonunun küresel olarak en üst seviyeye ulaşması gibi uzun süreli hedeflerini yerine getirip getiremeyeceklerini belirleyecek.
Birçok ülke net sıfır emisyon taahhüdünde bulundu ve 2030 yılına kadar emisyonun azaltılmasını hedefleyen Ulusal Katkı Beyanları’nın uzun zamanlı taahhütlerle örtüşmesi gerekmektedir.
Birleşik Krallık’ın Bağımsız İklim Değişikliği Komitesi’nin net sıfır emisyon tavsiyesine uygun olarak yaptığı bu açıklama tam olarak da budur.
Bugünkü açıklama Birleşik Krallık’ın eş başkanlığında Paris Anlaşması’nın da 5. yıl dönümü olan 12 Aralık sanal İklim Zirvesi öncesi gerçekleşmiştir.
İklim Zirvesi, yeni Ulusal Katkı Beyanlarını ve net sıfır emisyon için uzun zamanlı stratejilerini, ayrıca yeni iklim finans vaatlerini ve adaptasyon planlarını ortaya koymak isteyen dünya liderleri için uygun bir platform sunmaktadır.