Sözcü yazarı Emin Çölaşan, "Yılbaşı geliyor. Dostlarınıza, aile bireylerinize bir Milli Piyango bileti armağan ederseniz yandınız. Bu masum ve iyi niyetli davranışınız bile Diyanet'in fetvası uyarınca günah" dedi. Çölaşan, "İnanmayacaksınız ama bu konuda da fetva yayınladı" ifadesini kullandı.
"Şimdi zırvaları bırakalım ve şu çelişkiye bir bakalım" diyen Çölaşan'ın "Şu bizim fetvalar" başlığıyla (19 Aralık 2017) yayımlanan yazısı şöyle:
Sevgili okurlarım, Türkiye'de çok ilginç olaylara tanık oluyoruz. Bunların arasında Diyanet tarafından çeşitli zamanlarda yayınlanan fetvalar da var…
Geçenlerde bir fetva keşfetmiştik…
Şöyle diyordu:
“Bir kimse (yani erkek) yüzüne karşı ‘Seni boşadım, benden boş ol' gibi boşanmayı ifade eden sözleri sözlü olarak söylemek suretiyle eşini boşayabileceği gibi, bu sözleri telefon, mektup, mesaj, internet ve faks yoluyla bildirerek de boşayabilir.
Söz konusu iletişim vasıtalarıyla boşamak, sözlü olarak yüz yüze boşamak gibi geçerlidir.
Ancak bu durumda kocanın, boşamış olduğunu inkâr etmemesi gerekir.
Boşamanın yazılı olması halinde ise boşanan kimse (yani kadın) yazının veya mesajın eşinden geldiğine emin olmalıdır. Bu durumda boşanma hükümleri, kadının mektubu okuduğu andan itibaren başlar.”
Diyanet bu bilimsel (!) fetvanın altına not düşmüş, kaynağını da gösteriyor:
“İbn Kudame el Mugni, X 505 vd. İbn Abidin Reddü-l Muhtar IV.”
* * *
Bu fetvayı okuyan bizim Turgut abi hemen bilgisayarın başına geçip karısına kısa bir mesaj attı:
“Diyanet'in fetvası uyarınca boş ol.”
Karısından yanıt geldi:
“Ulan burası Suudi Arabistan mı, sen boş ol!”
Turgut abi dün bana sordu:
“Karım fetvayı kabul etmiyor, ne yapayım?”
* * *
Bizim Diyanet'in incileri birbirini izliyor. Bir başkası şöyle:
“Dinimizde müzik dinlemek yasak değildir. Ancak ahlaksızlık ve harama sevk eden müzik günahtır.”
Peki hangi müzik böyledir, hangisi insanları ahlaksızlık ve harama sevk eder?
Onun açıklaması yok!
* * *
Yandaş medyanın önde gelen yazarlarından biri köşesinde yazdı:
“Müziğin icrası da, dinlenmesi de haramdır. Savaşlarda vurulan kös ile düğünlerde çalınan tef hariç.”
Sonra ekledi:
“Aslında kadın sesi haram değildir. Ancak şehveti tahrik ediyorsa kadının Kuran okumasını dinlemek bile haramdır.”
Hangisini anlatmalı…
Hatay Müftüsü buyurdu:
“Ergenlik çağına gelen çocuklarını evlendirmek gerekir.”
12-13 yaşlarındaki kız çocuklarını kastediyor.
İstanbul Kartal'da bir ana okulundaki küçük kızların başını örttüler, küçük oğlanların ayaklarını leğende kızlara yıkatıp gösteri yaptılar…
Ve son piyango fetvası... Liderimiz ne diyecek?
Yılbaşı geliyor. Dostlarınıza, aile bireylerinize bir Milli Piyango bileti armağan ederseniz yandınız. Bu masum ve iyi niyetli davranışınız bile Diyanet'in fetvası uyarınca günah…
İnanmayacaksınız ama bu konuda da fetva yayınladı!..
Diyelim ki çekilişte bir miktar para kazandınız.
Sonuna kadar haram.
Milyonlarca insanımız şimdiden kuyrukta, yılbaşı öncesinde piyango bileti alacak.
Geliri tamamen devlete gidecek.
Demek ki bu insanlarımız haram para peşinde koşuyor ve günah işliyor! Yarabbim bu nasıl bir mantıktır, nasıl bir din anlayışıdır. Devletin Diyanet'i kendi insanlarını suçluyor!
* * *
Bu konuda Diyanet'e destek atan iktidar yandaşı şeriatçı gazete geçtiğimiz cuma günü dokuz sütuna manşet attı: “Domuz eti ne ise piyango da odur. Müslüman, piyango ile dünyasını da, ahiretini de tehlikeye atmaz. Haram parayla zenginleşmek olmaz. İçkiden ve domuz etinden nasıl kaçıyorsak piyangodan da kaçmalıyız. Domuz eti ne ise, zina, içki ne ise piyango da odur.”
* * *
Şimdi zırvaları bırakalım ve şu çelişkiye bir bakalım… Bir yanda devletin Milli Piyango Genel Müdürlüğü var, Maliye Bakanlığı'na bağlı…
Öbür yanda ise Başbakanlık'a bağlı olan Diyanet…
İkisi de doğrudan veya dolaylı olarak dünya liderimizin partisine bağlı, emirler oradan geliyor.
Biri piyango işlerini düzenliyor, öbürü fetva yayınlayıp piyangonun günah olduğunu iddia ediyor.
Arada kalan vatandaş hangisine güvenecek?
Tam bir kara mizah!
* * *
Adına Diyanet denilen bu kuruluşa haddim olmayarak birkaç anımsatma yapayım:
Geçim sıkıntısından bunalan, ayın sonunu getiremeyen, borç içinde yüzen milyonlarca insan, eğer kumarsa, bu kumarı oynar ve Milli Piyango biletini cebine koyar. Onu hiçbir güç durduramaz.
Parasızlık çeken ve ihtiyaçtan kıvranan bir kimse piyango alırken, loto-toto vesaire oynarken “Kazanırsam o para harammış, kazanırsam günaha girermişim” demeyi aklına bile getirmez.
* * *
Çok sayın ve muhterem dünya liderimiz her gün her konuda nutuk atıyor. Ancak gelin görün ki Diyanet'in bu fetvası için konuşamıyor!
Aslında bu konuda en zor durumda olan kendisi…
Zira aşağı tükürse sakal yukarı tükürse bıyık!
Bir yanda haram ve günah fetvası, öbür yanda ise borç içinde yüzen, o yükün altında ezilen devletin piyango ve
öteki şans oyunlarından kazandığı ve kazanacağı milyarlar…
Dünya liderimizin bu
konuda ne düşündüğünü bilemiyoruz ki!..
Şimdi biz ne yapalım, yılbaşı öncesinde bilet alalım mı?
Değerli görüşlerini açıklayıp milleti aydınlatırsa seviniriz.
Bekliyoruz!