Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, Türkiye'nin yatırımlarını değerlendirdiği yazısında, Binmediğimiz tren için de 2.5 milyar lira ödüyoruz!" dedi. "Geçmediğimiz köprü, girmediğimiz tünel, yatmadığımız şehir hastanesi için, garanti verdikleri yandaş müteahhitlerin cebine sırf bu yıl için fazladan 6 milyar lira koymuşlardı" diyen Özdil, bir önceki seneye göre trene binenlerin sayısının 7 milyon kişi azaldığını ifade ederek, "Bravo hakikaten. Amma ördünüz be!" dedi.
Yılmaz Özdil'in, "Ne ördün be!" başlığıyla (9 Ocak 2018) yayımlanan yazısı şöyle:
Demiryolları Almanlarındı.
İngilizler, Fransızlar işletiyordu.
İşletme lisansı bile Fransızcaydı.
Meslek, Türklere kapalıydı.
Fazla fazla ödenen paralarla doymamışlardı, imtiyazlar kesmemişti, ray döşüyoruz ayağıyla padişahlarımız efendilerimizden izinler kopardılar, Zeus sunağı gibi varlıklarımızı arakladılar, memleketi inek gibi sağıyorlardı.
*
Mustafa Kemal geldi. Demiryolları millileştirildi. Milletin oldu. Vagon fabrikası kuruldu. Okul kuruldu. Demiryolcu yetiştirildi. O dönemin finansal ve teknik imkansızlarına rağmen, tek kuruş borç almadan, tamamı milli sermayeyle mucizevi uzunlukta demiryolu yapıldı, şehirler birbirine bağlandı, halkın ulaşım kültürü değiştirildi.
*
Sonra bunlar geldi.
*
Ankara-İstanbul hızlı trenini Çinliler yaptı. Lokomotifleri İspanya'dan aldılar. Rayları bile İspanyollar döşedi.
Makinistler desen, Almanya'da eğitildi. Konya-Ankara'yı İtalyanlara verdiler. Marmaray'ı Japonlar yaptı. Vagonları Güney Kore'den getirdiler. (Metro yapamadıkları için metroymuş gibi metrobüs yaptılar, Hollanda'dan aldılar.) Ankara-Eskişehir'i, Aliağa-Menderes'i, Bursa tramvayını İspanyollar yaptı. Balıkesir-Eskişehir'i Fransızlar yaptı. Testleri bile Çek Cumhuriyeti'nde yapıldı.
Edirne'den Ardahan'a boydan boya döşemeleri için Çinlilerle el sıkışıldı, toplam 35 milyar dolar ödenecek, yandaş Sabah gazetesi bile “demir ağları Çinliler örecek” diye manşet attı. Gebze-Halkalı banliyö hattını İspanyollar yapıyor. Eskişehir-Kocaeli arasını Çinliler ve İspanyollar, Kocaeli-Gebze arasını İtalyanlar ve Almanlar yapıyor. Ankara-Sivas hattını Çinliler yapıyor, lokomotifler Amerikan…
Kayseri-Mersin demiryoluyla Mersin-Osmaniye demiryolunun yenilenmesini ve uzatılmasını İspanyollarla Fransızlar yapıyor. Kayseri-Mersin-Adana demiryolunun sinyalizasyon işini İtalyanlar yapıyor. Ankara-İzmir treni için büyük rekabet var, pek merak ediyoruz, Çinliler mi kapacak, Fransızlar mı kapacak? Şanlıurfa-Mürşitpınar demiryolunu İtalyanlar yapıyor.
Elazığ-Muş demiryolunu Güney Koreliler yapıyor. Haliç metro köprüsünü İtalyanlar yaptı. Kondüktörlerin çaldığı düdükler bile Çin'den ithal ediliyor.
*
Hal böyleyken ne diyorlardı?
*
“Onuncu Yıl Marşı okumakla olmuyor, bu işler lafla olmuyor, neyi ördün yauv” diyorlardı. “Biliyorsunuz Onuncu Yıl Marşı'nda geçer, demir ağlarla ördük falan derler, neyi ördün be… Hiçbir şeyi örmüş değilsin, Türkiye'yi demir ağlarla biz örüyoruz” diyorlardı.
“Hani Mustafa Kemal demir ağlara çok düşkündü? Raylarını bile yapamayan bir Türkiye vardı. Biz ördük biz” diyorlardı.
*
Netice kardeşim?
*
Dün ortaya çıktı… Sayıştay raporuna göre, TCDD geçen yıl 2.5 milyar lira zarar etti. Akp dönemindeki toplam zararı 12 milyar liraya ulaştı.
*
Aslında zarar çok çok daha büyük. Sırf geçen sene hazineden 6.1 milyar lira nakit sermaye transferi ve görev zararı ödemesi yapıldı, buna rağmen 2.5 milyar lira zarar etti.
*
Geçmediğimiz köprü, girmediğimiz tünel, yatmadığımız şehir hastanesi için, garanti verdikleri yandaş müteahhitlerin cebine sırf bu yıl için fazladan 6 milyar lira koymuşlardı… Binmediğimiz tren için de 2.5 milyar lira ödüyoruz!
*
Bunca zarara rağmen, elaleme milyarlarca dolar kaptırılmasına rağmen, yolcu sayısı yüzde 6.6 düştü iyi mi… Bir önceki seneye göre trene binenlerin sayısı 7 milyon kişi azaldı.
*
Bravo hakikaten. Amma ördünüz be!