Gündem

Bir manifesto yazmak gerekli!

Taksim Gezi Parkı’nda başlayan, sonrasında Türkiye’ye yayılan gösterilerde 6’ncı güne girildi

03 Haziran 2013 02:57

 

 

Işıl Öz/San Dieg​o

\

Taksim Gezi Parkı’nda başlayan, sonrasında Türkiye’ye yayılan gösterilerde 6’ncı güne girildi. Türkiye dışında yaşayanlar da bu süreci sosyal medya yardımı ile izleyebildiler. Tüm dünyada olduğu gibi ABD’de de farklı şehirlerde bir araya gelindi, “İstanbul, yalnız değilsin” mesajları verildi. San Diego’daki buluşmaya ben de katıldım. Azımsanmayacak bir kalabalık, elinde kırmızı beyaz bayraklar ile Balboa Park’ta dikkat çekti.  

Amerikalılara dağıtmak üzere hazırlanmış bildiriler ve çoğunlukla Erdoğan’a karşı yazılmış pankartlar ile iki saat boyunca birlikte hareket edildi, marşlar söylendi. Bilemiyorum diğer şehirlerde de toplanan arkadaşlar benzer vizyonda mıydı ama benim burada gördüğüm Cumhuriyet Mitingleri’ne benzer bir seslenişti. Ortak dil, AKP’ye karşı. İstiklal Marşı söylendi, belki iki kez Gençliğe Hitabe okundu. “Atam izindeyiz, sen rahat uyu” denildi.

San Diego yerel basını çok kişi ile söyleşi yaptı. Herkes derdini uzun uzun anlatsa da akşam yayınında o söyleşiler neredeyse bir iki cümle ile geçiştirildi. Kısa da olsa İstanbul’dan görüntülere yer verildi. San Diegolular az da olsa şu an Türkiye’de ne yaşanıyor duydular.

Occupy Gezi’yi Cumhuriyet Mitingleri’nden epey farklı algıladığım için olsa gerek AKP karşıtlığından çok başka vizyonda yazılmış pankartlarla karşılaşmayı ummuştum ama belki başka bahara.

A.Murat Eren’in Twitter’da yazdıkları ile bitireyim: “Occupy Gezi’yi AKP karşıtlığından çok ‘bu ülkede bir şeyler değişmeli’ diyen halkın otorite baskısına karşı direnişi olarak görmek gerekli. Evet, Türkiye AKP’den kurtulabilir. Fakat bugün sokağın elinde çok daha büyük bir fırsat var! Türkiye’de özgürlükler AKP’nin gidişine endeksli değil. Türkiye onlardan önce de özgürlüksüz idi, AKP’den sonra da öyle kalabilir. Öte yandan mevzu AKP karşıtlığı noktasında gelip tıkanıyor. Halbuki sokağın verdiği savaş, AKP yandaşlarının da vaktinde muzdarip olduğu otorite ve otorite baskısına karşı. Oturup her rengin kendisine yer bulduğu bir manifesto yazmak gerekli. Bu ülkenin fikir önderleri kalemi eline almalı, halkın derdini kağıda dökmeli.”

Son söz: #OccupyGeziManifestosu başlığı altında Twitter’da paylaşılan mesajlara göz atmanızı öneririm.