-Bir kısım Filistinliyi alacağız ANKARA (A.A) - 18.10.2011 - Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İsrail ile Hamas arasında varılan tutuklu takası anlaşması dolayısıyla serbest kalan bazı Filistinlilerin Türkiye'ye getirilmesiyle ilgili olarak, ''Bizden resmen başvuruda bulunarak, Filistin'e ve komşu ülkelere dönmesi uygun görülmeyen, karşılıklı anlaşmayla uygun görülmeyen, sadece İsrail'in talebi değil, iki tarafın da anlaşarak üzerinde mutabık kaldıkları 42 kişiden bir kısmını da biz alacağız'' dedi. Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Konya'da İsrail ile Hamas arasında varılan tutuklu takası anlaşması ve Filistinlilerin Türkiye'ye getirilmesiyle ilgili gazetecilerin sorularını yanıtladı. Davutoğlu, tutuklu takası anlaşmasında Türkiye'nin her türlü desteği verdiğini ve son ana kadar da sürecin içinde olduklarını söyledi. Davutoğlu, anlaşmanın sağlandığı gün Hamas lideri Halit Meşal ile yaptığı görüşmede ve bugün Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile yaptığı telefon görüşmesinde de kendilerine, Filistin davasına sahip çıkan bir ülke olarak, ayrıca Ortadoğu barış sürecine katkısı olacak bu anlaşmanın tamamlanması için Türkiye'nin her türlü katkıyı vermeye hazır olduğunu ifade ettiğini bildirdi. Davutoğlu, ''Bizden resmen başvuruda bulunarak, Filistin'e ve komşu ülkelere dönmesi uygun görülmeyen, karşılıklı anlaşmayla uygun görülmeyen, sadece İsrail'in talebi değil, iki tarafın da anlaşarak üzerinde mutabık kaldıkları 42 kişiden bir kısmını da biz alacağız. Dün Filistin'den bir heyet geldi. Gece geç vakitlere kadar bunları görüştük, detayları da görüştük. Bizim için insani bir meseledir'' diye konuştu. Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Kahire'de bulunan temsilcilerin ve serbest kalan tutukluların da istekleri göz önüne alınarak 10 civarında bir Filistinlinin Türkiye'ye getirilmesinin öngörüldüğünü ifade etti. Türkiye'de bu noktada her türlü tedbirin alındığını, Filistin'e her zaman katkıda bulunulacağını kaydeden Davutoğlu, bu çalışmaları da barış sürecine bir katkı olarak gördüklerini belirtti. Bakan Davutoğlu, dün Suriyeli muhalifleri temsilen bir grupla görüşme gerçekleştirdiklerini belirterek, ''Suriye bizim açımızdan tüm etnik kesimleriyle 'kaderini kaderimiz gördüğümüz bir halktır.' Maalesef Suriye'de ölümler devam ediyor. Olumsuz gelişmeler bütün ısrarlı tavsiyelerimize, taleplerimize rağmen devam ediyor. Böyle bir durumda Suriye'nin bütün kesimlerini temsil eden heyetlerle görüşmemiz doğaldır'' dedi.