Gündem

Bir KCK hikâyesi; olmayan gizli tanık yüzünden tutuklandı!..

Ezgi Başaran: Gizli tanık, Erzurum Emniyeti'nde yok. Ağrı Emniyeti'nde yok. 'Ağrı Dağı' halen sadece ve sadece yüce bir coğrafi öğe olarak var

08 Ağustos 2012 18:15

BDP'li Yaşar Karakuş, 6 Aralık 2011'de "Ağrı Dağı" kod adlı gizli tanığın iddiaları üzerine KCK davası kapsamında tutuklandı. 8 aydır tutuklu olan Karakuş'un avukatının mahkeme aracılığıyla gizli tanığa soru göndermesi üzerine, emniyet "Ağrı Dağı" kod adlı bir tanığın kayıtlarına rastlanmadığını bildirdi.

Karakuş dosyasını ele alan Radikal gazetesi yazarı Ezgi Başaran'ın 'Yaratan ve öldüren polisin tanıkları'' başlığıyla yayımlanan (08.08.2012) yazısı şöyle:

 

Yaratan ve öldüren polisin tanıkları

 

Gizli tanık, Erzurum Emniyeti'nde yok. Ağrı Emniyeti'nde yok. 'Ağrı Dağı' halen sadece ve sadece yüce bir coğrafi öğe olarak var.

Başbakan Kürt sorunuyla ilgili sitemkâr: Biz iktidara geldiğimizde şu OHAL’i kaldırın, başka bir şey istemiyoruz dediler. Kaldırdık ama unutuldu.

Gazeteci siteme körükle giden, başında bir ‘ayol’u eksik sorusunu soruyor: Ne istiyorlar yani Sayın Başbakanım?

Başbakan Kürt sorununa yaklaşımını özetliyor: Bitmiyor istedikleri!

Haklı tabii. Bitmiyor hakikaten. Neden bitmediğine bir örnek. 

***

BDP yöneticisi 37 yaşındaki Yaşar Karakuş 6 Aralık 2011’de KCK Ağrı dosyası kapsamında tutuklandı.

3 ay sonra hazırlanan iddianamede 80 olay sıralanıyor fakat hiçbirinde Karakuş’un adı geçmiyor. Yani bu olaylarla ilişkisinden, bağlantısından söz edilmiyor.

E, nasıl oluyor? Adam niye tutuklu?

‘Ağrı Dağı’ lakaplı bir gizli tanık, Karakuş hakkında çeşitli iddialarda bulunuyor. KCK’yla bağlantısına dair tek delil de zaten bu tanığın ifadesi.

Haliyle Karakuş’un avukatı, bu gizli tanığa sorular sormak istediğini belirtiyor. Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ne mayıs başındaki duruşmada “Tanığın sesi değiştirilsin, farklı odada olsun ama ben soru sorabileyim” diyor.

“Yok” diyor mahkeme başkanı, “Teknik imkânlarımız müsaade etmiyor.”

Peki. 

***

Avukat Müşir Deliduman yılmıyor. “Öyleyse” diyor, “Sayın Mahkeme Başkanı, ben size güveniyorum. 25 soru hazırlayacağım. Siz benim sorularımı bu gizli tanığa sorun. Cevaplarını bir dahaki duruşmada paylaşın”.

Mahkeme Başkanı bu teklifi kabul ediyor ve tanığın getirilmesi için emniyete bir yazı yazıyor.

Filmin ikinci kısmı işte burada, Erzurum Emniyeti’nin mahkemeye gönderdiği yanıtla başlıyor.

Aynen şöyle: “Ağrı Dağı kod isimli tanığın Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hazır edilmesi istenilmiştir. Konuyla ilgili yapılan araştırma neticesinde Şube Müdürlüğümüz kayıtlarında belirtilen kod isminde bir tanığın bulunmadığı anlaşılmıştır. Ağrı İli Tanık Koruma Büro Amirliği ile yapılan telefon görüşmesi (görüşmenin tutanağı mevcut) neticesinde Tanık Koruma Programı kapsamında ‘Ağrı Dağı’ kod isminde herhangi bir kayıtlarının olmadığı anlaşılmıştır. Bilgilerinize arz ederim.” 

***

Erzurum Emniyeti’nde yok. Ağrı Emniyeti’nde yok. Yok yani. Ağrı Dağı halen sadece ve sadece yüce bir coğrafi öğe olarak var.

Peki öyleyse 2 yaşında minik bir kızı olan, BDP içinde siyaset yapan bu genç adam niye tutuklu? Hangi deliller nedeniyle KCK’lı?

Cevap olmaması cumhuriyet savcısını pek ırgalamıyor olacak ki son duruşmada ‘Ağrı Dağı’nın beyanlarına dayanarak’ en ağır cezayı talep etti.

Ne demeli buna? 

***

Belki cevap yine Başbakan’dadır. “Sedat Selim Ay’la ilgili işkenceci iddiaları ortaya atıldı. Dosyasını inceledim. Ortada mahkûmiyet kararı yok. Ayrıca bu iddiaları ortaya atan kadının da bölücü terör örgütü üyesi olduğunu hatırlatayım. (Demek ki bu korkunç işkenceleri ve tecavüzü meşru kılıyor!) Birileri bunları yazıyor diye polisimizi yedirmeyiz.”

Yaratma ve öldürme gücü olan bu büyük cins polisi yedirtme zaten.

Onu yedirtme, bu davaları böyle yönet, dillerini ‘seçmeli’ vaziyette lütfet.

Sonra karşılıklı konuşursunuz. Ay bunların da derdi tasası, dileği isteği bitmiyor.

He bitmiyor. 

NOT: Yaşar Karakuş’un son duruşması yarın (9 Ağustos) görülecek.