Gündem

Bir daha N.Ç. kararı çıkmayacak

Bakanlar Kurulu, kadına yönelik şiddete ilişkin Avrupa Konseyi sözleşmesini onayladı.

14 Kasım 2011 02:00



T24- Bakanlar Kurulu, kadına yönelik şiddete ilişkin Avrupa Konseyi sözleşmesini onayladı. Sözleşmede “rıza” kavramı “kişilerin özgür iradelerinin sonucunda gönüllü olarak gösterilmiş olmalıdır” şeklinde açıkça tanımlandı. Mahkemeler artık karar verirken, bu uluslararası sözleşmedeki tanımı dikkate almak zorunda kalacak.





milliyet'in haberine göre, kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesi için yasa taslağı hazırlayan Bakanlar Kurulu, kadına yönelik şiddet ve aile için şiddetin önlenmesine ilişkin uluslararası sözleşme tasarısını onaylayarak jet hızıyla TBMM’ye gönderdi.  “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı”na göre, kadın ve aile içi şiddete karşı uluslararası izleme timi kurulacak, şiddetin veri bankası oluşturulacak.


‘Rıza’ tanımlandı


Sözleşmenin “tecavüz dahil cinsel şiddeti” düzenleyen 36. maddesinde “rıza” kavramı “Rıza, çevreleyen koşullar bağlamında değerlendirildiğinde kişilerin özgür iradelerinin sonucunda gönüllü olarak gösterilmiş olmalıdır” şeklinde açıkça tanımlandı.


Türkiye’de rıza tartışması, bir süre önce Yargıtay 14. Ceza Dairesi’nin kamuoyunda “utanç davası” olarak bilinen, Mardin’de 13 yaşında 26 kişinin tecavüzüne uğrayan N.Ç. ile ilgili davada gündeme gelmişti. Yargıtay, yerel mahkemenin kararı doğrultusunda N.Ç.’nin 26 kişiyle “rızasıyla birlikte olduğu” yorumunu yapmıştı.


Mahkemeler artık “rıza ile birlikte olma” kararı verirken, bu uluslararası sözleşmedeki tanımı dikkate almak zorunda kalacak. Çünkü anayasanın 90. maddesi milletlerarası anlaşmalar ile iç hukuk arasında uyuşmazlık çıkması halinde, milletlerarası anlaşmaların esas alınmasını öngörüyor.
Tasarı, şu düzenlemeleri içeriyor:


Veri bankası kurulacak


- Her türlü şiddet vakalarına dair ayrıntılı istatiksel veriler toplanacak. Şiddet biçimlerinin yaygınlığı ve şiddet eğilimlerini değerlendirmek için ülke genelinde nüfus esaslı araştırmalar yapılacak. Kadın erkek eşitliği, her türlü şiddetle mücadele konusu resmi eğitim ve öğretim müfredatlarına yerleştirilecek.


Failler tedavi edilecek


- Şiddet faillerinin daha fazla şiddet eyleminde bulunmalarını engellemek üzere failleri eğitmeyi hedefleyen programlar oluşturulacak.
- Mağdurların mevcut şiddet sonrası toparlanmalarını kolaylaştırmak için yasal ve diğer tedbirler alınacak.  Mağdurlara, özellikle de kadınlara ve çocuklarına güvenlik konaklama sağlayan, kolayca ulaşılabilir sığınaklar  hazırlanması için gerekli tedbirler alınacak. Şiddete uğrayanlara danışmanlık hizmeti vermek için ülke çapında 24 saat kesintisiz, ücretsiz telefon destek hattı kurulacak.


Tecavüz kriz merkezi


- Mağdurlara yönelik tıbbi ve adli muayene, travma desteği ve danışmanlık sağlamak üzere, yeterli sayıda, uygun ve kolay erişilebilir tecavüz, kriz veya cinsel şiddet yönlendirme merkezleri kurulacak.
Şiddet ihbarına teşvik
- Şiddet eylemlerinin gerçekleşmesine tanık olan veya böyle bir eylemin gerçekleşeceğine dair makul nedenleri olan bir kişinin yetkili makamlara veya örgütlere ihbarını teşvik etmek için tedbirler alınacak.
- Şiddet mağdurlarına yeterli hukuksal başvuru yolları sağlanacak. Şiddete uğrayanlar için tazminat ödenmesi sağlanacak.


Töre bahane olmayacak


- Taraf devletler, kültür, örf ve adet, din, gelenek veya sözde namusu, şiddet eylemlerinin bir gerekçesi olarak kabul edemeyecek.
- Şiddete yönelik başlatılan cezai işlemlerde, kültür, örf ve adet, gelenek veya sözde namusun bu eylemlerin gerekçesi olarak kabul edilmemesi için yasal ve diğer tedbirler alınacak. Bunlar arasına özellikle, mağdurun, kültürel, dini, toplumsal ya da geleneksel olarak kabul gören uygun davranış normlarını ve adetlerini ihlal ettiği iddiaları da dahil olacak. Bir kişinin, bir çocuğu, cinayete varan şiddet suçlarından herhangi birini işlemeye tahrik etmiş olması, sözkonusu kişinin gerçekleştirilen eylemle ilgili cezai sorumluluğunu azaltmayacak.
- Bütün şiddet biçimlerine karşı sorumlu emniyet güçleri, mağdurlara yeterli ve acil koruma verecek.
Şikâyete bağlı olmayacak
- Şiddet suçları mağdurun şikayetine ve ifadesine bağlı olmayacak. Mağdur, şikayetini  geri çekse de soruşturma ve kovuşturma sürecek.
-Dava sürecinde de mağdurlar ve yakınları korunacak. Mağdur ve ailesinin tehlikede olabileceği durumlarda failin kaçtığı ya da serbest bırakıldığı bilgisi derhal verilecek. Kadına veya aile içi şiddete tanık olan çocuk, acil koruma altına alınacak.


Zorla evlilik işlemi fesihle sonlanacak


- Bir yetişkin veya çocuğu evliliğe zorlamak suç olacak. Zorla gerçekleştirilen evliliklerin mağdura aşırı mali ve idari yük olmaksızın feshi, iptali ve sonlandırılması sağlanacak.
- Rızası olmadan cinsel ilişkide bulunma ve cinsel şiddet suç sayılacak. Eski ve halen eşi olanlara veya partnerlere karşı gerçekleştirilen eylemler de suç olacak.
- Kadın sünneti suç sayılacak ve gerekli hukuki tedbirler alınacak.
- Rızası olmadan zorla kürtaj gerçekleştirmek ve zorla kısırlaştırmak suç sayılacak.
- Düşmanca, haysiyet kırıcı, aşağılayıcı, saldırganca ortam yaratarak bir insanın onurunu zedeleyici cinsel nitelikli sözlü, sözsüz davranışlar cezalandırılacak.