HÜLYA KARABAĞLI - T24/Ankara
TBMM İnsan Hakları Terörden Kaynaklanan Yaşam Hakkı İhlallerini İnceleme Komisyonu, 24 Mayıs 1993’de 33 şehidin verildiği baskından sağ kurtulan iki asker Osman Partal ve Erkan Omay’ı dinledi. Şemdin Sakık’la anılan baskınla ilgili araçların çok sık mola vermesi, eskortsuz yola çıkılmasına ilişkin bir dizi aksaklıklara dikkat çeken Osman Partal, “Bence hepimiz sağ kurtulabilirdik” dedi. Erkan Omay ise, “PKK böyle yaptı diye Kürtlere bakışım değişmez. En yakın arkadaşım Kürt” dedi.
TBMM, PKK’nin 33 kişiyi öldürdüğü Bingöl baskınından sağ kurtulan iki askeri dinledi. Korkularını, yalnızlıklarını ve bugüne nasıl geldiklerini 19 yıllık süreci anlattı.
Kurşunla taranan ilk ekipte yer alan Osman Partal, 19 yıllık süreci ne kar zor atlattığını anlattı. Partal “Bu ülkede 30 yıldır terör var. Ama, GATA’da harp psikiyatri bölümü 2009 yılında açıldı. 20 kişilik bile değil. Çoğu arkadaşımız GATA’de tedavi imkanı bulamıyor. Ben herkesle görüşüyorum. Tek istekleri tedavi olmak. Kapasitenin artmasını istiyoruz” dedi.
“İşkenceyi anlatamam, ruhum çok yaralı”
Partal, terör örgütünün neler yaptıklarına ilişkin milletvekillerinin sorusana, “Çenem hala kırık. Ama, işkenceyi anlatmak istemiyorum” dedi. “Ruhum çok yaralı” diyen Partal, Malatya-Bingöl arasını şöyle anlattı:
Öğle saatlerinde Malatya’dan çıkmıştık. Üç yerde durduk. Çay kahve yemek molası verdik. Otobüste silahlı hiç kimse yoktu. Korumu ve eskort verilmemişti. Otobüsün en ön koltuğunda oturuyordum. Teröristler yolumuzu kesti. Herkes yere yatmıştı. Arabanın önünde motor olduğu için ben yere yatamadım. Şemdin Sakık’ın şoförle arasındaki konuşmayı duydum.
"Şemdin Sakık’tan şoföre: Geldiniz mi?"
"Şemdin Sakık, bizim aracın şoförüne, ‘geldiniz mi’ dedi. ‘Geldik’ yanıtı verdi. ‘Diğer araç nerede’ diye sordu, 'Arkada' dedi. 'Boş al arkaya geç' dedi ve bu konuşmadan sonra indirdiler. PKK çok rahattı. Sanırım ellerinde liste vardı. Bizi ikiye ayırdılar. Uzun bir yürüyüşten sonra bir köye geldik. Ahıra tıktılar bizi. İşkence yaptılar. O işkenceyi anlatamam. Sabah olmayacak sanıyordum."
‘Şimdi bizimkiler gelir diye bekledim’
"Pusuya düşürüldüğümüz zaman ‘şimdi bizimkiler gelir’ dedim. 'Mutlaka kurtarırlar' dedim. Çok bekledim. Kurtarılacağız diye bekledim. Ama gelen olmadı. Askerlikten sonra psikolojik bunalıma girdim. Hep çare aradım. Başbakanlığa, Genelkurmay Başkanlığı'na mektup yazdım. En sonunda Gülhane’ye kendimi atabildim. Eskisine göre daha iyiyim."
"Üstüme düşen arkadaşlarım mermilerden korumuş"
"Köyde taradıklarında 'Tamam sonumuz geldi' diye düşünüp Kelime-i Şahadet getirdim. İki kurşun yedim. Ama üstüme düşen arkadaşlar beni mermilerden korumuş. Yaram önemli değildi. İkinci kez gelip taradıklarında ben üç dört metre ormana sürünerek saklanmıştım. Taradılar ve gittiler. Bence hepimiz kurtulabilirdik. Kaç saat oldu gelmediler. İlk taramada 10 kişi yaşıyordu."
Saldırıdan yaralı kurtulan Erkan Omay da "Ben ikinci araçtaydım. Pusuya düşürülen aracı farkettik ama şoför ‘Onlar Nevruz'u kutluyor’ dedi. Kaçamadık. Günlerce kayalıklardan yürüdük. Hiçbir şey hissetmiyordum" diye yaşadıklarını dile getirdi.
Omay: Skorsky’lerin ateşe altında kaldık
"PKK’lılar, çatışma sırasında bizi açık alana bıraktılar ki askerler vursun diye. Skorsky’ler taradı. Ateşin ortasında kaldık. Kaçırılanların arasında Kürt arkadaşlarımız da vardı. Bu arkadaşlardan biri teröristlere 'Ben Kürdüm' dedi. O da 'Kürt-Türk farketmez. Asker askerdir' diye tersledi. Ben bu kadar olayı yaşadım ama en samimi arkadaşım Kürt. Benim Kürtlere bakışım değişmez. Günlerce benim için gözyaşı döktüler. Her toplumda çürük elma olur. Bu tamamının kötü olduğu anlamına gelmez. Biz Türk, Kürt, Laz, Alevi, Sunni hepimiz kardeşiz. Bingöl’e gideceğim. Kürt arkadaşlarımı ziyaret edeceğim."
"Devlet onore etsin"
"Çok şükür elim ayağım tutuyor. Para-pul istemiyorum. Bizleri onore etsinler yeter. Çocuğumun iyi bir okulda vatana millete iyi bir insan olarak yetişmesini istiyorum. Bir de psikolojisi çok bozuk olan arkadaşlarımız var. Onlar Gülhane’de tedavi edilsin. Ailesi dağıldı, yuvaları bozuldu. Çalışamayacak durumda olanlar var. Devlet onlara yardım etsin."
Bingöl'de ne olmuştu?
Malatya’da acemi eğitimini tamamlayıp iki otobüsle dağıtıma gönderilen askerlerin saat 18.00 civarında Bingöl’e 10 kilometre kala dağlık alanda yolları kesildi. Askerler otobüslerden indirildikten sonra iki gruba ayrılıp kaçırıldı. Ormanlık alanda bir süre ilerledikten sonra askerler taranarak 33’ü şehit oldu.