Başbakan Binali Yıldırım, "Referandumdan evet çıkarsa, hayır diyenleri çağırıp yanaklarından öpeceğiz" dedi. Yıldırım “Bu halk oylaması bir seçim değil. Bir kere bunun altını çizelim. Partiler seçime girmiyor, adaylar yok. Partilere oy vermeyeceğiz, kimseyi de seçmeyeceğiz” uyarısında bulundu. Başbakan Binali Yıldırım, İzmir'de sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerine hitap etti.
Yıldırım'ın konuşmasından satır başları şöyle:
İzmir Türkiye'nin batısında, Avrupa'ya açılan kapısı. Ama İzmir aynı zamanda Anadolunun bir özeti. Bu salonda Anadolunun her köşesinden, mubarek vatan toprağının her köşesinden kardeşlerimiz var.
İzmir'e Türkiye'nin 81 vilayetinden gelen vatandaşlarımız var. İzmir'deki Anadolu 1,5-2 sene içerisinde İzmirli oluyor. Kendini İzmir kimliğiyle özdeşleştiriyor. Bu çok önemli bir şey. İzmir aidiyeti gelişiyor. Tamam, memleketimizin farklı yer olması eyvallah. Ama İzmirlilik bilinci, İzmirlilik şuuru çok çabuk gelişiyor.
15 Temmuz'da İzmir çok büyük bir sağduyu gösterdi. 27 gün boyunca meydanları boş bırakmaması bir İzmir milletvekili olarak beni çok mutlu etti, gurur duydum. İzmir'le sizlerle bir kez daha iftihar ettim. Bu bayrağı devredeceğimiz gelecek kuşaklara borçlu olmamız lazım. Onlara güzel bir Türkiye bırakma hedefimiz var. Gün bir olma, beraber olma günü. Üç günümüz var. Halkoylaması yapacağız. Bu halkoylaması bir seçim değil. Bir kere bunun altını çizelim. Partiler seçime girmiyor, adaylar yok. Partilere oy vermeyeceğiz, kimseyi de seçmeyeceğiz. Karar vereceğimiz şey çok açık; Türkiye bir yol ayrımında. Türkiye 15 Temmuz'da çok büyük bir darbe ile karşı karşıya geldi. O gece sabaha kadar bunun her saniyesini dolu dolu yaşamış ve mücadelesini yapmış bir kardeşiniz olarak o gece Türkiye'nin karşı karşıya olduğu tehlikenin ne kadar büyük olduğunu bizatihi gördüm.
15 Temmuz'da gözü dönmüş alçakların yapmaya çalıştıkları şey, demokrasiye son vermek, Meclis'i dağıtmak ve ülkeyi tekrar 30 yıl geriye götürmek. Ne uğruna? Kafalarını kiraya verdikleri orada oturan, Pensilvanya'da oturan adama, FETÖ'ye. Kimin yönettiği, kime hizmet ettiği bilinmeyen bir adama. Bilinen veya bilinmeyen. İnsanların üzerine bomba yağdırılıyordu. Uçakları kaldırın deyince "EFendim yazılı izin gerekiyor" dedi. "Ben sana sabaha yazılı izni gösteririm" dedim. Şimdi yazılı izin orada, bol bol hatırasını yazsın. Bu da bize bir şey gösteriyor. Bu sistemin arızasını.
Biz kimseyi denize dökmeyeceğiz. Evet çıkarsa, hayır diyenleri çağırıp yanaklarından öpeceğiz.