Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, “Esnek çalışma zamanında evde bulunduğu zaman kişinin piknikte, alışveriş merkezinde, parklarda vakit geçirmemesi gerekiyor. Çünkü devlet böyle bir karar alarak çalışanları korumayı amaçlıyor” dedi. Özel sektörün de bu genelgeyi örnek alabileceğini düşünüyorum" diyen Prof. Dr. İlhan, "Özel sektör de şöyle bir yaklaşıma gidebilir. Aynen devlette olduğu gibi esnek çalışmaya gidebilir. Yarım gün mesai yapabilir, mesai başlangıç ve bitiş saatlerini farklılaştırarak, servislerde, toplu taşımalarda, minibüslerde, otobüste, metrobüste yoğunlaşmanın önüne geçebilir" dedi.
Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, son zamanlardaki vaka artışının insanlardaki rahatlama ile gerçekleştiğini ve önlemler dikkate alınmazsa yeniden kısıtlamaların gelebileceğini belirtti. İl Hıfzıssıhha Kurullarının bu konuda yetkileri olduğunu hatırlatan Prof. Dr. İlhan, gerekirse il veya ilçelere kısıtlama gelebileceğini ve insanların tedbirlerden ödün vermemesi gerektiğini söyledi.
Yeni yayınlanan genelge ile kamuda çalışanlara esnek çalışma geldiğini ve bunun çalışanları korumak ve yoğunluğu önlemek amaçlı olduğunu belirten Prof. Dr. İlhan, şunları söyledi:
"Esnek çalışmanın iyi yorumlanması gerekiyor"
“Genelge ile beraber kamuda esnek çalışma geldi. Ben de bir kamu üniversitesinin yöneticisiyim. Burada tabii esnek çalışmanın iyi yorumlanması gerekiyor. Hem kişilerin yoğunlaşma yaparak risk oluşturmamasına hem de sunulan hizmetin aksamamasına dikkat etmemiz gerekiyor. Esnek çalışma şu demek değil; herkes evinde otursun, vatandaş mağdur olsun anlamına gelmiyor. Esnek çalışma ortamında iş yerinde olmayacak kişilerin de ev ortamında işlerini yapmaları gerekiyor. Esnek çalışma zamanında evde bulunduğu zaman kişinin piknikte, alışveriş merkezinde, parklarda vakit geçirmemesi gerekiyor. Çünkü devlet böyle bir karar alarak çalışanları koruma niyetiyle böyle bir yaklaşımı tanımlamış oluyor"
"Özel sektörün de bu genelgeyi örnek alabileceğini düşünüyorum"
"Özel sektörün de bu genelgeyi örnek alabileceğini düşünüyorum" diyen Prof. Dr. İlhan, "Özel sektör de şöyle bir yaklaşıma gidebilir. Aynen devlette olduğu gibi esnek çalışmaya gidebilir. Yarım gün mesai yapabilir, mesai başlangıç ve bitiş saatlerini farklılaştırarak, servislerde, toplu taşımalarda, minibüslerde, otobüste, metrobüste yoğunlaşmanın önüne geçebilir. Yani şöyle yapabilir, bir grup sabah 8’de, bir grup 08.30’da, bir grup ise 10.00’da başlayabilir. Çıkış saatlerini farklılaştırabilir ve böylece servislerdeki ve toplu taşıma araçlarındaki yoğunluklar azalabilir” diye konuştu.
"Maçların seyircili oynanmasına o zamanki rakamlara göre karar vermek gerekiyor"
Prof. Dr. İlhan, Türkiye Futbol Federasyonu'nun ekim ayından itibaren maçlara tribün kapasitesinin yüzde 30'u kadar seyirci alınacağı açıklamasını da değerlendirdi. Bu durumun dönemin şartlarına ve vaka sayılarına göre değişkenlik göstereceğini belirten Prof. Dr. İlhan, şu ifadeleri kullandı:
“Stadyuma seyirci alınmasına, maçların seyircili oynanmasına o zamanki rakamlara göre karar vermek gerekiyor. Biliyorsunuz okulların açılması Ağustos sonundaydı, şimdi Eylül ayının sonuna doğru olan kısma ertelendi. O zamanki rakamlar, o zamanki günlük vaka sayılarına göre karar vermek gerekiyor. Ancak eğer seyircili oynanacaksa maçlar, seyircilerin içeri girişinde belli bir sıra olması gerekecek. Oturma düzenlerinin en az bir atlayarak olması gerekecek ve içeride yoğunlaşmaya müsaade edilmemesi gerekecek. Keza tuvaletlerde buna izin verilmemesi gerekecek, mesafenin korunmasına dikkat edilecek."
"Stadyum içerisinde maske takmanın zorunlu kılınması gerekiyor"
Prof. Dr. İlhan, "Açıkçası zor bir süreç. Futbol Federasyonunun kararını o zaman tekrar değerlendireceği, içeri giriş söz konusu olacaksa seyirciler için bir düzenleme yapacağını düşünüyorum. Ayrıca stada giriş çıkış kısmı çok riskli bu durumda. Almanya da benzer bir sorun yaşamıştı. Girerken belki insanlar farklı zamanlarda stadyuma girebiliyor ama hepimiz biliyoruz ki, çıkış sırasında insanlar hızlıca stadyumu terk etmek istiyorlar. Bu da yoğunlaşmaya sebep oluyor ve riski artırıyor. Ayrıca stadyum içerisinde maske takmanın zorunlu kılınması gerekiyor. Fiziksel mesafe az önce de vurguladığım gibi üzerinde durulması gereken bir konu olacak. Keza girişlerde dezenfektan olması gerekiyor. Yine içeride bir şey yenilip içilmemesine izin verilip verilmemesi de bir başka tartışılması gereken konu açıkçası” diye ekledi.
"Son dönem vakalarına baktığımızda aynı kına gecesine gitmiş, halay çekmiş vakalar arttı"
İçişleri Bakanlığı'nın 14 il valiliğine gönderdiği yeni genelge ile kına ve nişan gibi organizasyonları yasaklaması, düğünlerin 1 saat ile kısıtlanması ve düğünlerde oyunlara, yiyecek içecek servisine izin verilmeyeceğini açıklaması ile ilgili de Prof. Dr. İlhan, genelgenin oldukça yerinde olduğunu söyledi. İlhan, şu değerlendirmede bulundu:
“Genelge çok doğru ve yerinde bir genelge. Çünkü hepimiz biliyoruz ki son dönem vakalarına baktığımızda özellikle sahada filyasyona, vakaların nereden kaynaklandığına baktığımızda aynı kına gecesine gitmiş, aynı soyada sahip, birlikte halay çekmiş, vakit geçirmiş insanların çok olduğunu görüyoruz. Son dönem vakalara baktığımızda, yani Temmuz ve Ağustos ayı vakalarına, bunların Nisan ve Mayıs vakaları ile aynı olmadığını görüyoruz. Daha yoğun virüs yüküne sahipler. 3 pozitif, 4-5 pozitife doğru gidiyor. Bu bize şunu söylüyor, demek ki insanlar son dönemde korona virüs hastası olan kişiler ile daha sık ve daha uzun süre bir araya gelmiş. Hele ki aynı soyaddan, aynı düğünden kaynaklandığını görünce de çok doğru bir kanal olduğunu biliyoruz. Düğünler aslında tam yasaklanmadı, 1 saat ile kısıtlandı. Bu da oldukça önemli ve buna da vatandaşların uyması riskleri azaltacaktır.”