Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan, Türkiye'nin dünya halkları nezdindeki itibarının Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan sayesinde son 20 yılda yükseldiğini belirtti. Erdoğan, "Cumhurbaşkanı'mız Bat Afrika'ya gidince Fransa bir sıçrıyor zaten. 'Benim arka bahçemde ne işin var?' diyor. Biz de diyoruz ki 'Benim orada dindaşlarım var, tabii ki ben dünyanın neresinde ticaret yapacağımı sana soracak değilim.' Ama önce bahsettiğim iki seçenekten birincisini tercih etmiş olsak Fransa'nın gitme dediği yere gitmemek durumundasın." açıklamalarını yaptı.
Bilal Erdoğan, TÜGVA tarafından Bahariye Mevlevihanesi'nde bu yıl 5'incisi düzenlenen "Genç Yönetici Okulu Mezuniyet Programı'nda yaptığı konuşmada, vakfın faaliyet alanlarından birinin de gençleri ilgi alanlarına göre yönetici ve girişimci olarak yetiştirmek olduğunu söyledi.
TÜGVA'nın, Türkiye'de İlim Yayma Cemiyeti ile başlayan 70 yıllık geleneği takip eden sivil toplum kuruluşlarından biri olduğunu vurgulayan Erdoğan, bu gelenekteki vakıf ve cemiyetlerin, Türkiye'nin dört bir yanındaki gençlerin arzu ettikleri eğitimi alabilmelerini, kariyerlerine yol açabilmelerini desteklediğini kaydetti.
"Eğer bu damar olmasaydı, Anadolu'nun kendi çocukları üniversite eğitimine erişemeyebilirlerdi"
Bilal Erdoğan, "İlim Yayma Cemiyeti kurulduğunda, imam hatip okumak için Türkiye'nin dört bir yanından İstanbul'a gelen veya sonraki yıllarda üniversite okumak için gelen gençlerin, Anadolu'da imkanı olmayan evlerde büyüyen çocukların bu sayede Türkiye'de mevki ve söz sahibi olabilmelerini sağlamıştır bu gelenek. Eğer bu damar olmasaydı bugün Anadolu'nun kendi çocukları üniversite eğitimine erişemeyebilirlerdi ve bugün ülkenin yönetimine halkın kendisi sirayet edemezdi." diye konuştu.
TÜGVA'nın 2015'ten itibaren Türkiye genelinde 550'ye yakın ilçede gençleri desteklediğini söyleyen Erdoğan, gençlere eğitim, kariyer ve kültür sanat alanında destek verildiğini belirtti.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"TÜGVA, Türkiye'nin geleceğiyle ilgili de bir tercih yapmış oluyor, bu tercihi de gençlere anlatıyor. Batı'nın dünyada egemen güç olmaya başladığı zamanlardan beri Türkiye'nin önünde iki seçenek var. Bir tanesi bu Batı kampının içerisinde kimliğini, kültürünü, inancını, her şeyini kaybetmek suretiyle var olmak. Türkiye'de kendine aydın diyen bir kesim hala bunu savunuyor. Gençlerimizin bir kısmına da bunu aşılamak için çalışıyorlar. Bir de bunun karşısında duran, belki oyuna biraz geç girmiş olsa da 20. yüzyılda Mehmet Akiflerle, Sezai Karakoçlarla, Nurettin Topçularla, Cemil Meriçlerle anlatabileceğimiz bir gelenek var. O gelenek de diyor ki 'Hayır, biz yine dünya gücü oluruz, biz yine gelişiriz, kalkınırız ama bütün bunları kendi inancımızı kaybetmeden, kendi kimliğimizi ihya ederek, kendi değerlerimizi kuşanarak yapabiliriz.' Bu da Türkiye'nin önündeki diğer seçenek. Biz bu gelenekten gelen, beslenen insanlar olarak bu yolun Türkiye için doğru olduğuna inanıyoruz."
"Cumhurbaşkanı'mız Batı Afrika'ya gidince Fransa bir sıçrıyor"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Afrika ziyaretine değinen Bilal Erdoğan, şöyle konuştu:
"Cumhurbaşkanı'mız Bat Afrika'ya gidince Fransa bir sıçrıyor zaten. 'Benim arka bahçemde ne işin var?' diyor. Biz de diyoruz ki 'Benim orada dindaşlarım var, tabii ki ben dünyanın neresinde ticaret yapacağımı sana soracak değilim.' Ama önce bahsettiğim iki seçenekten birincisini tercih etmiş olsak Fransa'nın gitme dediği yere gitmemek durumundasın. Bu, Türkiye'nin kabul edebileceği bir tercih değil."
Erdoğan, dünyada bütün gelişmelerin merkezinde insan aklı ve gayreti olduğunu, bu yüzden donanımlı, iddia sahibi çok iyi eğitim almış yöneticilere, girişimcilere ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.
Afrika ile ticaret hacminin arttığına işaret eden Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Bu nasıl oluyor? Girişimcilerin gelmesiyle, gitmesiyle oluyor. Bir yandan da Türkiye'nin bütün bu bölgelerde yumuşak gücünün yükselmesiyle oluyor. Türkiye'nin dünyada halklar nezdindeki itibarı Cumhurbaşkanı'mız sayesinde son 20 yılda yükseldi. Bunu dünyayı gezen herkes söylüyor. Dolayısıyla Türkiye'nin dünyada yükselen bu itibarını bir yandan ticaretle, bir yandan akademide, bir yandan bilimde, kültürde sonuçlara çevirmemiz lazım. Bunların sonuçları da Türkiye'nin etkinliğini hızlı bir şekilde artıracak."
"50 öğrenci ile 8 hafta süren eğitim programı yapıldı"
TÜGVA Başkanı Enes Eminoğlu da bu yıl 5'incisi gerçekleştirilen projeyle yönetici adayı gençlere, yöneticiliğin bilgi ve becerilerini kazandırmayı hedeflediklerini söyledi.
Eminoğlu, "Projemize yüzlerce başvuru aldık. Mülakat sonucu 50 öğrencimizle 8 hafta süren eğitim programında bir araya geldik. Program kapsamında gençlerimiz, kariyer ve liderlik yolculuklarında başarılı olmuş iş insanlarıyla tanışarak, tecrübelerinden istifade ettiler." şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından, projeye katılan bazı öğrencilere ve eğitimcilere sertifikaları verildi.