Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu olan Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Yüksek İstişare Kurulu üyesi Bilal Erdoğan, vakfın Yalova Temsilciliği yeni hizmet binasının açılışında yaptığı konuşmada, "Genç kardeşlerim, bu ülkenin düşmanlarına karşı muhalefet edelim. Muhalif olacaksak bu ülkenin düşmanlarına karşı muhalefet edelim. Bu ülkenin düşmanlarını sevindirmeye kalkanlara karşı muhalefet edelim" dedi.
TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu üyesi Bilal Erdoğan, vakfın Yalova Temsilciliği'nin hizmet binası açılışına katıldı. Erdoğan, şunları söyledi:
"Geldiğimiz noktada öylesine bir derin geçmişi ve tarihin mirasçısı olan bizler, bakıyoruz bu 21’inci yüzyılın bütün taarruzunu gençlerimizin bu öz değerlerinden koparmaya yönelik olduğunu müşahede ediyoruz. Yani aile kurumunun yıpratıldığı, gençlerin tamamen heba ve hevesleri uğruna yönlendirilmeye çalışıldığı ve herhangi bir ideal taşımayan sadece kariyer kaygısı, sadece menfaat kaygısı, sadece keyfinin kaygısını yaşayan gençlerin hedeflendiği bir dünyada yaşıyoruz. Ve gençlerimizin önüne konan tercihler hep bununla kısıtlı, hep bununla kuşatılmış. Acaba işte Batı’nın hangi müziğini dinliyorsun, hangi sosyal medya fenomenini takip ediyorsun, ne kadar harcıyorsun, ne kadar tüketiyorsun, bu dünyayı nasıl daha fazla yaşanmaz hale getiriyorsun. Bugün dünyadaki bütün egemen ekonomik merkezlerin derdi gençleri daha fazla tüketici haline getirmek. Gençleri maalesef daha da fazla yozlaştırmak."
Bilal Erdoğan, "Son 16 yılda cumhurbaşkanımız gençlerimize yeniden özgüven aşıladı. Bu özgüven olmasaydı, 15 Temmuz gecesi bu millet bir darbe girişimine 'dur' diyemezdi. Tankların önüne insanlar yatmazdı çünkü bu ülke önceden de darbeler gördü. Önceden de darbe girişimleri yaşadı ama ilk defa bir millet tankların topların önünde, uçakların helikopterlerin altında ölüme yürüdüyse, bu darbeyi savmak için hayatını ortaya koyduysa işte bu yeni bir özgüven inşasının sonucu olduğu için mümkün oldu. Bir liderin aynı şekilde hayatı pahasına mücadelesinin sonucunda böyle oldu. Şimdi bu millet bu özgüveni kazandıysa, kazanıyorsa bu gençlik bu özgüveni kuşanıyorsa demek ki 21. yüzyılda artık Türkiye geçmişini reddeden, geçmişiyle bağlarını koparan değil, geçmişini ve değerlerini yeniden kuşanan bir Türkiye demektir" dedi.
Türkiye’nin gelişmiş savunma sanayi teknolojilerine sahip olması gerektiğini söyleyen Erdoğan, "Bizim bu tahrip edici, yozlaştırıcı etkenlerden gençliğimizi korumamızın yolu geçmişimizle olan irtibatımızı yeniden kurmamızdır. Eğer gelişmişlikse bizim ecdadımız hem inancının değerlerini yaşama, hem de teknolojinin zirvesinde de olmuş tarihte. Fatih’in İstanbul’u fethini konuşuyoruz. Fatih’in o zamanlar döktürdüğü toplar çağının en gelişmiş topları. Şimdi biz Fatih’e özenirken gerici mi olmuş oluyoruz yoksa ilerici mi olmuş oluyoruz. O zaman bugün de bizim bugünün en iyi toplarını döktürmemiz lazım. Ne demek bu? Top döktürmeyeceğiz hoş. Bu zamanın da en iyi savunma sanayi teknolojilerine sahip olmamız lazım. Bu anlama geliyor ama bazıları bunu gericilikle yaftalarken, maalesef bu ülkenin ilerlemesini istemediği için bunu böyle biliyor" diye konuştu.
Bilal Erdoğan, "Bugün Türkiye’nin sıkıntılarının olduğunu iddia edenler biraz da dünyanın geri kalanına baksınlar. Daha yeni OECD bütün dünyanın büyüme tahminlerini düşürdü. Amerika’nın ticaret açığı 10 yılın zirvesine çıkmış durumda. Ekonomik sıkıntıları bir yana bırakın, siyasi olarak dünya ciddi bir bilinmezin ortasında. Bunu fırsat bilmemiz lazım. 21. yüzyıla Türkiye’nin gençleri damgasını vuracaktır. Gençlerimize kendi değerlerini hatırlatmamız lazım" dedi.
Atatürk'ün sözlerini hatırlattı
Bilal Erdoğan, konuşmasının devamında ise terörle mücadele konusuna değindi. Atatürk'ün sözlerini hatırlatan Bilal Erdoğan, "Bakın hani 'Hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır' diyor Atatürk. Bu ne demektir? Yani savunmayı sınırın ötesine taşıyacaksın. Şimdi biz ne yaptık? Terörle mücadeleyi sınırlarımızın ötesine taşıdık çünkü terörle mücadeleyi bugüne kadar Türkiye içinde, Türkiye’nin şehirlerinde, köylerinde yürütmeye çalışanlar hiçbir zaman bu terörle mücadeleyi kazanamadılar, kazanamazdılar. Maalesef bugün sınırımızın ötesinde bir terör koridoru oluşturmaya çalışanlar da aslında bizim müttefiklerimiz olmaya niyetli olmadıklarını gösteriyor. Şimdi gençlik bunu görmeyecek mi? Bu ülkenin düşmanlarına karşı muhalefet edelim. Yani genç kardeşlerim, muhalif olacaksak bu ülkenin düşmanlarına karşı muhalefet edelim. Bu ülkenin düşmanlarını sevindirmeye kalkanlara karşı muhalefet edelim" diye konuştu.