Gündem

Beyoğlu Emniyet Müdürü konuştu: Hayır, o kötü bir fotoğraf değil

Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürü Ünal Altıner, Gezi Parkı direnişinin yıldönümünde eylemcilere polis müdahalesini savundu

04 Haziran 2014 12:53

Gezi Parkı direnişinin yıldönümünde İstiklal Caddesi'nde Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürü Ünal Altıner, iki çocuğu ensesinden tutup götürdüğü görülen fotoğraf için "Hayır o fotoğraf dediğiniz gibi kötü bir fotoğraf değil" dedi.

Hürriyet gazetesi yazarı Cengiz Semercioğlu, Medya Gazetecileri Derneği (MGD) ödül töreninde karşılaştığı Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürü'yle konuştu. 

Semercioğlu'nun Hürriyet'te yayımlanan yazısının "Beyoğlu Emniyet Müdürü: O fotoğraf kötü değil..." başlıklı (4 Haziran 2014) ilgili bölümü şöyle:

 

Beyoğlu Emniyet Müdürü: O fotoğraf kötü değil...

 

MGD gecesinden sonra birer kadeh bir şey içelim dedik, Selçuk Yöntem’le Cihangir’de bizim sokağın köşesine çöktük.

Saat 24.00 civarı...

O sırada bir grup sivil polis sokaktan çıktı, biriyle gözgöze gelince birbirimizi tanıdık:

Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürü Ünal Altıner...

Daha once telefon tanışıklığımız var, hemen masamıza davet ettim, oturdu...

17 Aralık’tan sonra Beyoğlu’na atanan bir isim Altıner...

Fındıklı manzarası gören Sanatçılar Parkı’nı gecenin o saatinde teftişten geliyormuş...

“İlk defa gidiyorum korkunç bir yer orası. Görün bakın ben orayı düzelteceğim, etrafını çevirip 24 saat kamerayla denetleyeceğim. 

Orada gelip içen de bunu bilerek içecek, hır-gür çıkmayacak” dedi...

Benim evimin hemen altı sözünü ettiği yer.

Daha önce bana “Çocuk parklarında neden MOBESE yok” yazısını yazdırmış bir park...

Şimdi onu hayata geçireceklermiş, çok doğru bir adım...

O gece yarım saate yakın sohbet ettik Beyoğlu Emniyet Müdürü Altıner’le.

31 Mayıs gösterilerini, sivilleri, polisin tutumunu, herşeyi konuştuk.

Hepsini yazmaya yer yetmez...

Ama şunu çok açık söyledim Altıner’e:

“O fotoğraf hiç güzel olmadı” dedim...

Gezi Parkı’nın yıldönümünde İstiklal’de iki çocuğu götürdüğü ve tepki gören fotoğraf sözünü ettiğim.

“Yok olun burdan deseniz, hadi bakayım diye çıkışsanız zaten kaçacak çocuklar, neden öyle yapmadınız” dedim...

“Hayır o fotoğraf dediğiniz gibi kötü bir fotoğraf değil. 16-17 yaşında gençlerdi onlar. Aşağıda iki defa uyardım. Polise taş ve bilye atıyorlardı. Ben uyarınca dediğiniz gibi iki defa uzaklaştılar. Sonra yine geldiler. Bu kez tutup götürdüm. Götürüken ne bir darp var ne de kötü muamele çocuklara. Zaten kendileri de direnmediler. İleride de bıraktım zaten” diye anlattı olayı...

İtiraf edeyim ben o fotoğrafını gördüğümde çok şaşırmıştım.

Dediğim gibi telefonla konuşmuzluğumuz vardı.

40’lı yaşların başında, dünyayı gezmiş, Interpol’den narkotiğe pek çok birimde görev yapmış, kendini ifade etmesini bilen, insanlara doğru iletişim kuran, empati sahibi bir polis müdürü imajı vardı bende...

O fotoğraf karesi bendeki bu imajı yıkmıştı.

O gece yarım saat konuşunca yeniden inşa etti bu imajı bende...

Beyoğlu Emniyet Müdürü Altıner masamızdan ayrılınca Selçuk Yöntem’e sordum, “Ne düşünüyorsun” diye...

“Şaşkınlıklar içindeyim. Türkiye çok garip bir ülke... Şu keskinliklerimiz olmasa herkes birbirini daha iyi anlayacak” dedi...