Gündem

Beşir Atalay DTP'yi açılımı tahrip etmekle suçladı

Cumhuriyet resepsiyonunda Atalay'ın hedefinde, DTP vardı. Atalay, DTP'yi açılım sürecini tahrip etmekle suçladı.

30 Ekim 2009 02:00

Çankaya Köşkü'nde akşam da resepsiyon vardı. Yaptığı açıklamalarla resepsiyonun en önemli ismi, İçişleri Bakanı Beşir Atalay oldu. Atalay'ın hedefinde, DTP vardı. Atalay, DTP'yi açılım sürecini tahrip etmekle suçladı.




Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye'nin geleceğine güveninin tam olduğunu belirterek, 'Sorunlarımızı kendi gücümüz, kendi inisiyatifimiz, kendi aklımız, kendi birikimimizle çözebilecek olgunlukta olalım" dedi.

Gül, Çankaya Köşkü'nde verdiği Cumhuriyet Bayramı resepsiyonunda davetli gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Türkiye Cumhuriyeti'nin 86. yaşını kutladığını anımsatan Gül, "Artık Türkiye onuncu, yirminci, kırkıncı, ellinci yıllarda değil. Her şeyiyle çok olgun" dedi.

Bundan dolayı gurur duyduğunu ifade eden Gül, bu olgunluk sayesinde Türkiye'nin çevresince yakından takip edildiğini ve örnek alındığını söyledi.

Gül, Türkiye'nin yolunda emin adımlarla ilerlediğini dile getirerek, "Bu olgunluğun çeşitli algıları olabilir. Türkiye bunların hepsini aşar. O bakımdan heyecanlanmaya hiç gerek yok" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Gül, asıl heyecanlanılacak konunun Türkiye'ye dışarıdan bakınca güçlü ülke olarak görülmesi olduğunu kaydetti.

Cumhuriyetin temel ilkeleri üzerinde mutabakat olduğunu ve bunun dışında düşünenlerin dikkate alınmayacak kadar marjinal bulunduğunu belirten Gül, bunların her ülkede olabileceğini söyledi.


"Kaygıya gerek yok"

Her ülkenin olduğu gibi Türkiye'nin de sorunları olduğunu ifade eden Gül, "Kaygıya gerek yok. Sorunları olgunluk içinde kendi gücümüz, kendi inisiyatifimiz, kendi aklımız, kendi birikimlerimizle çözebilecek olgunlukta olalım. Türkiye'nin aydınları, siyasetçileri, bilim adamları, komutanları ve ünü Türkiye'yi aşmış insanları var. Zaman zaman karşılaştığımız sıkıntılı durumları bu birikimle hep beraber aşacağız. Hedef belli. Atatürk'ün gösterdiği muasır medeniyet seviyesi. Evrensel kurallar, evrensel demokrasinin kuralları belli. Kimsenin, Cumhuriyet'ten dönüş ya da Cumhuriyet'ten başka yönetim tarzı düşünecek hali söz konusu olamaz. Demokratik standartlarımızı muasır medeniyet standardına kendi gücümüzle taşımamız önemli. Bunları yapacağımıza eminim. Türkiye'nin geleceğine güvenim tam" dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin doğuya yöneldiğine dair değerlendirmeler olduğunun ifade edilmesi üzerine, doğu-batı konusunun nispi olduğunu belirtti.

Demokrasi, insan haklarına saygı, serbest piyasa ekonomisi gibi değerlerin önemli olduğunu vurgulayan Gül, "Bu değerler doğudaysa doğuda, batıdaysa batıda. Ne demek doğu-batı? Demokrasi, insan hakları, şeffaflık, hukukun üstünlüğü, serbest piyasa ekonomisi gibi değerler kurallarla, yasalarla giderek güçleniyorsa Türkiye'nin doğuda mı, batıda mı olduğu anlamsız" diye konuştu.

AB ile bütünleşmenin Türkiye'nin adeta bir devlet politikası haline geldiğini belirten Gül, "Türkiye ne AB'ye, ne ona, ne buna mecbur. Bizim gidişatımızı resmi olarak kolaylaştırmazlarsa, biz bir çok şeyi kendi kendimize yaparız" dedi.

Gül, Türkiye'nin güçlü bir ülke olduğunu yineleyerek, Türkiye'nin yanında olanlara güç katacağını ve kimsenin Türkiye'ye istediği gibi davranamayacağını söyledi.


Demokratik açılım

Gül, demokratik açılımın hareketlendirilmesi için girişimi olup olmayacağına ilişkin soruyu yanıtlarken, bu konunun bir anlık, bir günlük, bir konuşmalık iş olmadığını; dinamik bir gelişim süreci olduğunu belirtti.

Gül, konuyla ilgili olarak yeri geldiğinde muhalefetle görüştüğünü de ifade etti.

"Tarihi fırsatın içi sağlıklı dolduruluyor mu?" sorusu üzerine Gül, "Olacak. 'Terör bitti' denecek. Terörün bitmesi için de içinizde ya da komşunuzda silahlı insan kalmayacak" dedi.


Kıbrıs sorunu

Kıbrıs konusuyla ilgili sorular üzerine de değerlendirmelerde bulunan Gül, müzakerelerin ucunun açık olmaması gerektiğini, sınırlı yapılacak görüşmeler sonunda varılacak anlaşmanın referanduma götürülmesi gerektiğini söyledi.

"Biz, bu yılın sonuna kadar bu işin bitmesini arzu ediyoruz" diyen Gül, bitmemesi halinde makul bir sürede tamamlanmasını istediklerini ifade etti. Gül, aksi durumu "Zaman geçirme taktiği gibi oluyor" diye niteledi.


Atalay: DTP süreci tahrip etti

Köşk'teki resepsiyonda gözlerin çevrildiği bir diğer isim ise İçişleri Bakanı Beşir Atalay'dı. Atalay, açılım süreci ve dağdan dönüşlerle ilgili çarpıcı mesajlar verdi.

Eve dönüşlere ara verilmesine neden olarak DTP'yi gösterdi. Dahası DTP'yi süreci tahrip etmekle suçladı.

Atalay, DTP'nin PKK'lılar üzerinde kontrolünü kaybettiği tezine de katılmadığını belirtti, "mitingler DTP'nin işi" diye konuştu.

Terör örgütü PKK üyelerinin Türkiye'ye dönüşünde yaşanan görüntülerin yeniden değerlendirme yapmayı gerektirdiğini ifade eden Atalay, bu durumu hiç kimse ve hiçbir kesimin onaylamadığını kaydetti.

Atalay, konu üzerinde tekrar bir çalışma ve planlamadan sonra süreçle ilgili yapılacakları belirleyeceklerini anlatarak, "Bu, katiyen süreci kesmek anlamında değil. Türkiye bu ivmeyi yakaladı" dedi.

Bakan Atalay, Avrupa'dan yeni bir grubun Türkiye'ye döneceğine ve grubun kaç kişiden oluşacağına ilişkin haberlerin hatırlatılması üzerine, sayının belirtilenden fazla da olabileceğini söyledi.

Atalay, "Neticede silahını bırakıp teslim olanlar işin özü. O boyutu göz önünden çıkarmamak lazım. Eve dönenler daha fazla da olabilir. Devam edecek bir şey. Mahmur'un üzerinde yoğun durulabilir" diye konuştu.

Süreçle ilgili TBMM'deki görüşmeyi bir an evvel yapmak gerektiğinin altını çizen Atalay, görüşmenin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın takviminin yoğunluğu dolayısıyla gerçekleşmediğini söyledi.

Atalay, görüşmenin "bilgilendirme" ya da "genel görüşme" şeklinde olabileceğini de belirtti.

Bakan Atalay, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Dış Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan'ın, Irak ziyaretinin de çok önemli olacağını söyledi.

Zira Basra ve Kuzey Irak bölgesel Kürt yönetiminin başkenti Erbil'de konsolosluklar açılacak.

Ve bölgeye Türkiye'den ilk kez bakan gidiyor. Atalay, terörle mücadelede Kuzey Irak'ın önemini de vurguladı, "bizim için önemli olan Kuzey Irak'taki ortam ve bu ortamın terör örgütü için bir zemin olmaktan çıkması" dedi.