İstanbul’da 10 Aralık 2016’da oynanan Beşiktaş-Bursaspor karşılaşmasının ardından Vodafone Park yakınlarında düzenlenen bombalı saldırıyla ilgili davanın duruşması, İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. 7’si tutuklu 10 sanığın yargılandığı davada müştekiler ve tanıklar dinlendi. Mahkeme heyeti, sanıklardan Rıdvan Döner’in tutuklanmasına karar verdi. Bir sonraki duruşmanın da İstanbul Adalet Sarayı’nda yapılmasına hükmedildi. Davada tutuklu sanık sayısı 8'e yükseldi.
Tutuklu sanıklar SEGBİS ile duruşmaya katıldı
Vodafone Park’ta, 10 Aralık 2016’da oynanan Beşiktaş-Bursaspor karşılaşmasının ardından düzenlenen bombalı saldırıda 39’u polis 46 kişi yaşamını yitirmiş, 243 kişi de yaralanmıştı.
İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 7’si tutuklu 10 sanığın yargılandığı davanın duruşması, Bakırköy Adalet Sarayı’nda görüldü. Tutuklu sanıklar, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile cezaevinden duruşmaya bağlandı. Müştekilerin yanı sıra tutuksuz sanık Nazım Beyhan da duruşma hazır bulundu.
"Canlı bomba önümüzde patladı"
Müştekilerden taksi şoförü Hasan Durduk, “Canlı bomba önümüzde patladı. Elime de şarapnel parçası geldi. Ben ve yolcum yaralandı. Şikayetçiyim” dedi.
Tanık Ragaip Coşar da oto alım satım işiyle uğraştığını belirterek, “Olayda kullanılan aracı vekaletim olan Orhan Aydın Doğan’a aracılığıyla satışını yaptırdım. Benim 3-4 kişi de vekaletim var. Orhan Aydın Doğan da aracın satışını yaptı. Orhan Aydın Doğan da Tufan adında birine satmış. ‘Orhan’a ne kısmetli adamsın’ dedim. Çünkü araç sorgusuz sualsiz satmıştı” ifadelerini kullandı.
"Sanık Beyhan'dan şüphelenmedim"
Tanık Orhan Aydın Doğan da dava konusu aracın satışını yapmak için internete ilan verdiğini belirtti. Sanık Tufan Beyhan’ın kendisini arayarak arabayla ilgili bilgi aldığını söyleyen Doğan, “Fiyatta pazarlık yapıldı, ertesi gün için sözleştik. Tuzla’ya geldi, araca baktı. Tufan, ‘Benim için uygundur’ dedi. Satış işlemini gerçekleştirdim, paramı aldım” diye konuştu.
Tufan Beyhan’ın ehliyeti olmadığı için aracı birlikte Bağcılar’a götürdüklerini ifade eden Doğan, “Tufan, ‘Ehliyetim yok ama alacağım’ dedi. Aracı Bağcılar’a götürdük. ‘Evim yakın aracı ağabeyime söyleyeceğim aldırtacağım’ dedi. Tufan Beyhan’dan şüphelenmedim. Daha sonra biri beni aradı. ‘Arabanızı çekin’ dedi. Ben de aracı sattığımı, satın alan kişiyi aramalarını söyleyerek, telefon numarasını verdim. Hatta ben de aracı çekmesi için Tufan Beyhan’ı aradım, ancak telefonu kapalıydı” dedi.
"Ağabeyimin patlamada kullanılan aracı alacak durumu yoktu"
Sanık Tufan Beyhan’ın kardeşi Dilgeş Beyhan tanık sıfatıyla ifade verdi. Beyhan, “Ağabeyimle birlikte yaşıyoruz. Ağabeyim tekstil işçisiydi. Beşiktaş’ta meydana gelen patlamada kullanılan aracı ağabeyim Tufan’ın alacak durumu ve gücü yoktu. Araç alma fikri nereden çıktı bilmiyorum. Ehliyeti olmayan ağabeyim aracı alınca şaşırdık” diye konuştu.
Dinlenen diğer 5 tanık olayla ilgili bilgileri olmadığını söyledi.
Sanıklar tahliyelerini istedi
Tanıkların dinlenmesinin ardından tutuklu sanıklara ve taraf avukatlarına taleplere ilişkin söz verildi. Söz alan tutuklu sanıklardan Raşit Beyhan, “Bu vahim olayda ilgim, payım yoktur. Suçlular biz değiliz. Şüphe üzerine tutukluyuz. Masumiyetim ortaya çıkacaktır. Tahliyemi talep ederim” dedi.
Tutuklu sanık Fırat Kise de saldırıyla ilgisinin olmadığını savundu. Sanık Necip Yılmaz suçsuz yere 1,5 senedir tutuklu olduğunu öne sürerek, “Tek yaptığım kardeşimi aramaktı. Olayla bir ilgim yok. Teşhir ediliyoruz. Suçlu gibi gösteriliyoruz. Ailemin mağduriyeti artmaktadır” şeklinde konuştu.
Tutuksuz sanık Nazım Beyhan da “Terörü lanetliyorum. Kim yaptıysa Allah belasını versin” diye konuştu. Bu sözler üzerine bazı müştekiler de “Sen yaptın” diye bağırdı. Diğer sanıklar da suçlamaları reddetti, tahliyelerini ve beraatlarını istedi.
Tutuklu snaık sayısı 8'e yükseldi
7 sanığını tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, Rıdvan Döner’in tutuklanmasına hükmetti. Bu kararla tutuklu sanık sayısı 8’e yükseldi.
Mahkeme heyeti, sanıklardan Zemirhan Yılmaz hakkında çıkarılan yakalama kararının infazının beklenmesine, savunmasını yapan sanıklardan Nazım Beyhan’ın bir sonraki duruşmaya zorla getirilmesine karar verdi.
Heyet, gelecek duruşmanın İstanbul Adalet Sarayı’nda yapılmasına karar vererek, davayı Haziran ayına erteledi.